Ankara'dan manzaralar

Taksiler engelli rampalarının kullanılmasına mani oluyorlar.
Kaldırımlar rezalet durumdadır. Özellikle kavşaklardaki direklerden tahta parçaları, ilan artıkları, ip-urgan-bez parçaları, sarkıyor ve yıllardır temizlenmiyor.
Yol kenarlarında çift sıra park edilmesine göz yumuluyor. Örneğin, Turan Güneş Bulvarı’nda sürekli olarak yaşanan bu duruma kimse engel olmuyor.
Belediyeler çöp toplamayı bilmiyor; çöp yerle temas etmeden batılı ülkelerdeki gibi kaldırılmalıdır. Ankara sokakları akşamları yere akmış çöp suları ile kirlenmiş, havada ağır bir çöp kokusu oluşmaktadır. (Ahmet Mithat Efendi Sokak, Ahmet Rasim Sokak gibi) Çöplere sokakta beklemeden toplanacak bir tertip almak mümkündür. Belçika’da; bina ve işyerlerine belediyeler tarafından depozitolu olarak teslim edilen tekerlekli çöp bidonları belirtilen saatte sokağa çıkarılır, belediye çöpleri aldıktan sonra bu bidonlar tekrar içeri alınır. Böylece sokakta çöp tenekesi de, çöp de bulunmaz.
Parklarda müzik yayını kesilmeli, bu mekanlar huzur içinde sessiz dinlenme yerleri olarak kalmalıdır.
Belediye köprü ve üst geçit bakım ve temizliğini yapmıyor, bu yerler son derece bakımsız.
Arjantin Sokak, Filistin Sokak ve benzeri yerlerde değnekçiler musallat oluyor.
Bu sorunlara devlet otoritesini temsil eden trafik polisleri, belediye zabıtaları müdahale etmiyor. Gözlerinin önünde cereyan eden ihlallere bile kayıtsız kalınıyor.
Ankara’mız modern bir başkent olma hedefinden çok uzaktadır.
Sabit CANBİLEN

Günün Sözü

“En büyük mutluluk, özgür düşünceli olmaktır.”
(Anatole France)

Mali ve sosyal hak sözü tutulacak mı

KÜTÜPHANECİLER uzun yıllardan beri devam eden ‘Teknik Hizmetler Sınıfı’na alınma süreci Kararname ile çözüme kavuşmtu ve kütüphaneciler diğer 5 unvanla birlikte Teknik Hizmetler Sınıfına alındı.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay defalarca kütüphanecilerin mali ve sosyal haklarını düzeleceği sözünü verdiğini ve kütüphanecilerle birlikte kitap patologları, arşivciler, folklor araştırmacıları, müze araştırmacıları ve sosyologların da gönüllerine su serpmişti.
YÖK kararına paralel olarak emsal ve eşdeğer gösterilen meslekler kadar ücretlendirme yapılması için Kültür Bakanlığı, Maliye Bakanlığı’ndan talepte bulunmuştu.
Gelinen noktaya baktığımızda bir düzenleme yapmanın çok zor olduğu anlaşılıyor.
Dilek ATAY

KISA... KISA...

EĞİĞİMCİ, Dilci Beşir Göğüş’ü, eşi Cemile ve kızı Sezen’i 1999 Yalova depreminde kaybetmiştik. Göğüş ailesi bugün 11.00’de Gölbaşı Gömütlüğü’nde anılıyor.