TÜKETİCİ Hakları Merkezi (TÜ-MER), İstanbul’daki alışveriş merkezleri ile ilgili bir araştırma raporu yayınladı.
Tüketici açısından otoparklardan ücret alınıp alınmadığı, engeller için WC bulunup bulunmadığı gibi sorulara Flyinn, Profilo, Tepenatilus, İstinyepark, Metro, Kalecenter, İkea (B.Paşa) yanıt vermiş. Cevap vermeyenler ise Akmerkez, Atrium, Aymerkez, Bauhaus (B.Paşa), Bauhaus (Kozyatağı), Capitol, Carousel, Carrefour (B.Paşa), Carrefour (Maltepe), Cevahir, Galleria, Kanyon, Maxi-market, Metrocity, Olivium, Praktiker (İst.) olmuş. UKOME’nin, 30 Ocak’ta alışveriş ve ticaret merkezlerinin otoparklarında ilk üç saatin ücretsiz olmasına ilişkin kararına rağmen Akmerkez ve Cevahir’de 5 YTL ücret alınıyor. Capitol 2 saatten sonra, Atrium, Kanyon, Metrocity ve Olivium ise tüketicilerden 1 saatten sonra ücret talep ediyor. Yine Carousel, fiş veya fatura ibraz eden tüketicilerden para almıyor. Diğer alışveriş merkezlerinin otoparkları ise ücretsiz. TÜ-MER, ücret talepleri ile ilgili şikayetleri yetkili makamlara bildirerek işlem yapılması için takipçi olacağını bildiriyor. (www.tuketicimerkezi.org/alisveris.htm)
Biliyor musunuz
’GÜÇLÜ ve modern Türkiye için Beyaz Yürüyüş’ sloganı ile DP Genel Başkan adaylığına soyunan Süleyman Soylu’nun dün Trakya’daki 3 ilden sonra bugün Eskişehir, Afyon, Isparta ve Denizli’yi kapsayan 9 ildeki turuna başlayacağını.. İSTANBUL Veteriner Hekimleri Odası’nın, ’Kurban olan aslında biziz’ başlıklı, bilgisiz ve vasıfsız kişilerin kurban kesmelerine ve hayvan hastalıklarına karşı yarın Mecidiyeköy Kültür Merkezi’nde bir uyarı ve önlem açıklaması yapacağını... İSTANBUL Özel Çevre Okulları’nın üç günlük 5.Kitap Şenliğinde Hıfzı Topuz, Aydın Boysan, Selim İleri, Oktay Ekinci, Oya Baydar, Behiç Ak, Mustafa Ruhi Şirin, Aslı Der, Aysel Gürmen Nazım Alpman ve Şevval Sam’la buluşan öğrenci, öğretmen ve velilerin keyifli söyleşiler izlediklerini; Can, İş Bankası, Çınar, Günışığı, Bu, Altın, Kök, Morpa, Prizma TÜBİTAK, Uçan Balık ve Doğan Yayıncılık standlarını ziyaret ederek çok sayıda kitap aldıklarını... ALMAN’yada yaşayan ünlü komedyen Kaya Yanar’ın, Türkiye’deki ilk gösterisini bir noel kutlaması çerçevesinde bugün 17.00’de Kapalıçarşı’da yapacağını.(www.lamiatanitim.com)
YÖK Başkanı ’direktifle’ hareket ettiğini gösterdi
YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan kendisine, "Arada sırada bu konularla ilgili katılım için cevap da vermek lazım" diyen Sayın Toptan’a, "Aynısını konuştuk bunların... Sayın Cumhurbaşkanı tavsiye etti. Başbakan ’Aman Hocam’ dedi. ’Dikkat’ dedi, ’Bir şey söylersin, ipimizi çekerler’" sözleriyle karşılık vermiş. DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız bakın ne diyor: "Sayın YÖK Başkanı’nın sözleri birçok açıdan büyük bir talihsizliktir. Daha koltuğuna bile oturmadan, bütün yasakların kaldırılacağını söyleyerek kendisine özgürlükçü bir imaj vermeye çalışan Sayın Özcan, daha işin başındayken uyarılara uyarak ilk yasağı kendisine uygulamıştır. Sayın Başkan’ın, ’Aman dikkat’ uyarısına, emre itaat düzeyinde dikkat etmesi, hiç de özgür ve özgürlükçü olmadığını, icazet mercilerinin direktifleri doğrultusunda hareket ettiğini ve edeceğini daha şimdiden ortaya koymuştur. Böyle bir tutumu, bir bilim insanına yakıştırabilmek mümkün değildir. Anlaşılan o ki, Sayın Başkan, bundan sonra da kendi özgür iradesiyle değil, uyarılar çerçevesinde hareket edecektir. Bu da YÖK’ün geleceği açısından endişe verici sinyalleri beraberinde getirmiştir. Sayın YÖK Başkanı’nın bu sözleri, Cumhurbaşkanı Sayın Gül ile Başbakan Sayın Erdoğan’ın da hálá şeffaf olma sürecine giremediklerinin yeni bir kanıtını oluşturmuştur. Ki, bu da üzerinde önemle ve ciddiyetle düşünülmesi gereken ayrı bir talihsizliktir."
Say, teslim olacak değiliz tabii diyor
FAZIL Say’ın menajeri ve dostu Kadir Dursun, Antalya’da oturur. Dursun dün arayarak, "Fazıl Say, bir Alman gazetesinde yer alan görüşleri etrafındaki tartışmalar üzerinde İsviçre’den bir açıklama yaptı. Özellikle sizin köşenizde yer alan ’Sanatçı cesursa halkın sanatçısıdır, korkaksa kendisinin’ yazısı da dahil tüm görüşlere karşı bir açıklama yaptı. Bilginize... " dedi.
Bu açıklamasını bugün geniş şekilde okuyacaksınız... Özetle "Türkiye’nin ortaçağ karanlığına kaymasına karşıyım... Bu iktidar bana ve müzik sanatına şimdiye kadar dostça davranmadı" diyor.
Köşemizdeki Serdar Ant’ın "Mücadele etmek ve direnmek yok mu?" sorusuna yanıtı ise açıklamasının sonunda veriyor Fazıl Say:
"Sanatçı, alnında ışığı ilk hissedendir, özdeyişini, ’Sanatçı, karanlığın tehlikesini ilk hissedendir, anlamında da düşünebiliriz.
Ortaçağ karanlığı, bütün aydınlarımız gibi beni de kaygılandırıyor. En çok da gelecek kuşaklar için kaygılanıyoruz. Eğer; günün birinde karanlık güçler cumhuriyetimize ve ulusal değerlere hayat hakkı tanımazsa, onlara teslim olacak değiliz."
Say, korkak değildir
PARİS’ten bir not:
OKURUNUZ Serdar Ant’ın, Fazıl Say hakkındaki yazısını anlamsız ve mesnetsiz buldum.
Fazıl Say bir korkak değildir ki o korkaklıkla suçlansın ve Orhan Pamuk ile aynı kefeye konsun.
Bu ona yapılmış en büyük haksızlıktır.
FAZIL Say’ın söyledikleri vatan, millet, Sakarya edebiyatımıza daha bir yakınsak gözlükle bakılma gereğine işaret ediyor. Lütfen, hafife almayalım. Dikkate almanızı isterim ki, ülkeyi terk etmek de bir mücadele şeklidir. Ülkeyi terk etmek, ’basit’ ve ’benmerkezli’ değerlendirilecek bir hadise değildir.
Galip Yaşar AVCI
DEĞERLİ Fazıl Say söylediklerinde çok haklıdır. Eleştiriler anlamsızdır. Orhan Pamuk’la kıyaslamak hatta bir de üstüne aynı kefeye koymaya çalışmak son derece yanlış ve sinir bozucudur. Laik bir Türk kadını olarak çok uzun zamandır bu düşünceler içindeyim ben de.
Ülkenin durumu ortada ve nereye doğru yol aldığımız da açık. Bizler azınlık olduk artık.
Say’ı, Say gibi düşünenleri vatanı sevmiyor olarak nitelendirilemez.