Paylaş
Ama bunun genel tepkisel bir durum yaratmadığı görülüyor. Çünkü Alanyalının ‘yerlisi’ nüfusta hâlâ ağırlıklı; iktidarın nimetlerini düşünüyorlar. Dostları, üç dönemden sonra neden AKP sorusunu “Elbette bir bildiği vardır” diye cevaplıyorlar. Sipahioğlu için “Sağlam adamdır, kimseye boyun eğmez” görüşü ağırlıklı... (Alanya’da sağ oylar hep önde, Süleymancıların ağırlığı da unutulmasın!) Başkanın en önemli özelliği diğer AKP’li başkanlar gibi ‘ürkek değil’; siyasi ayrımcılık yapmıyor; herkesle yakın olabiliyor. Geçenlerde Sabih Kanadoğlu ilçeye geldiğinde gayet saygılı bir şekilde “Hoş geldiniz” dediğine tanık olduk. Zülfü Livaneli, Ataol Behramoğlu, Oktay Ekinci ile yıllara dayanan dostlukları var.
Sipahioğlu, turizm sektörünün içinden geldiğinden Türkiye’nin turizmdeki rakip ülkelerini yakından izliyor. Rodos Adası’ndan bir gün önce gelmişti. Özlem içindeydi. “Limanda tam 6 Cruise gemisi vardı; kıskandım. Biz de bundan pay alacağız artık. Alanya’ya her zaman kaliteli turist gelir, bu sayıyı daha da artıracağız” diye iddiasını koyuyor.
(Antalya, sayısal olarak geçen yılı yakalayabilir mi? Bugün için resmi rakamlarda %6 düşüş gösteriliyor. Bize göre %15’leri bulur. Krizlerden dolayı yapılan indirimler nedeniyle de gelir olarak da büyük düşüşler görülecek. Rus pazarının kaybı da çok önemli...)
Başkanın turizmdeki iddiasının nedenini aşağıda anlatacağız.
İSRAİLLİ TURİSTLER
Özelleştirilen Alanya limanını başka yatırımcı gelmeden ilçede oluşturulan Alidaş firması almış. Bu limanın daha büyük ve modern olması gerekmiyor mu? Haftada iki kez İsrail’den yolcu gemisi geliyormuş. Tabii ki ‘döviz’ getirisi bakımından zayıf... (İsrail’den gelen 500-600 bin olan turist sayısının ‘One minute’ten sonra 80 binlere kadar düştüğünün İstanbul’daki Yahudi cemaatine yakın kaynaklarca belirtildiğini anımsatalım.) 275 teknelik yat limanının inşaatı hemen hemen tamamlanmış; bakalım kapasite ne olacak?
ALANYA’YA İLTİMAS
Bu arada konuyu Başbakan’ın hafta içinde yaptığı Alanya ziyaretine getirelim. AKP’ye geçen Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu’nu makamında kutlamış Erdoğan... Bu, bir anlamda, Antalya’ya bir nazire... Alanya’da seçimi kaybetmek iktidarın içine ağır ‘oturmuş’ anlaşılan. Başbakan için Alanya, Antalya’dan önemli olacak.
Sipahioğlu, AKP’ye geçerken hiçbir pazarlık yapmadığını “hele il olmayı istedikleri iddiasının da etik olmayacağını” söylüyor. Peki Başbakan, ne vaatte bulunmuş: 1- Alanya’ya özel vakıf üniversitesi kurulacak. (İlköğretim ve lise olmak üzere işlettiği iki okulu, turizm tesisleri ve gayrimenkulleri olan Alanya kökenli Hamdullah Emin Paşa Vakfı eliyle) 2- Büyük bir bölge hastanesi yapılacak ve 3- Gazipaşa Havalimanı pisti büyük uçakların inişine uygun hale getirilecek.
Erdoğan, Alanya’dan ayrılırken “Bu son olmayacak, daha geleceğim” demiş. Bu sözlerin Alanya’da, “Antalyalılar, Menderes Türel’e oy vermedi; ben bundan sonra Alanyalıyım. Alanya’yı ihya edeceğim ve bunu da göreceksiniz” biçiminde bir iyimserlik olarak yorumlandığını belirtmeliyiz. M. Ali Dim’in başkanı olduğu Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyareti nedeniyle Alanya’da yaşayan gazeteci Altemur Kılıç, “Başbakan’ın bizim lokale geleceğini öğrendiğimde kaçtım!” diyor. Belediye Başkanı’nı sevdiğini anlatırken, gene de dilini tutamıyor: “Churchill’in bir sözü vardır. Bazıları düşünceleri için parti değiştirirler. Bazıları da parti değiştirince düşüncelerini değiştirirler.”
ALANYA-GAZİPAŞA
ANAMUR
Alanya’nın bundan sonra yüzünü Gazipaşa-Anamur hattına çevireceği anlaşılıyor. Gazipaşa Havalimanı’nın inşaatı bitmiş ama pistin kısalığı yine sorun... Pilotların çekinceleri yüzünden 1875 metre olan uzunluk 2400’e çıkarılacak. Belki de, denize kadar uzatılacak pist için Anamur’a giden yolun güzergâhı değiştirilecek. Bu durumda Alanya önümüzdeki sezon charter seferleri ile gelecek yolcularını Antalya yerine buradan karşılayacak. Çünkü, ‘Alanya’ markasına güveniliyor. Ama bazı eksikliklerin de düzeltilmesi, ‘ambalajı’nın yenilenmesi gerekiyor.
BARLAR SOKAĞI
Başkan, “Biz ne Bodrum, ne Marmaris, ne de Çeşme’yiz. Barlar Sokağı’nda bir anda 8-10 bin kişi eğlenebiliyor. Dünyada böyle bir yer yok. İskandinav, Baltık ve İngiliz vatandaşlar biraz da bu sokağımız için geliyor. Bu zenginliğimiz, en büyük kozumuz” diyor. Antalya’nın doğusunda, iç kesimlerde gelişen tarımla birlikte bölgenin zenginliği artacak da... Ama kıyılardaki bu imar rezilliği yok mu? Gazipaşa’nın CHP’li Belediye Başkanı Cemburak Özgenç bakın ne diyor:
“Antalya Mimarlar Odası’na ve üniversitelere söylüyorum; gelin kentimizin planlanması için ilçemizin anahtarını size teslim edeyim. Yoksa Gazipaşa da ranta kurban gidecek.”
Söz güzel de, uygulayacak kim?
Alanya Kalesi, UNESCO ‘miras’ listesine aday
? ALANYA Kalesi ve Selçuklu döneminde yapılan tersanenin UNESCO dünya mirası listesine alınması için Alanya’nın yaptığı başvuru eylül ayındaki toplantıda değerlendirilecek. Sipahioğlu bunun heyecanını yaşıyor. UNESCO’nun en fazla üzerinde durduğu yönetim planı da hazırlamışlar. Bu, çok ciddiye alınıyor. UNESCO neredeyse 9 yıla yakın süredir ‘miras listesi’ne üye almıyor. Eğer Alanya Kalesi UNESCO’nun listesine girerse Türkiye’nin 11’inci ‘miras’ı olacak.
Kültür ve Turizm Bakanı ile Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın desteğiyle, tersane ve Kızılkule’yi de kapsayan alanda ‘Gemicilik ve Denizcilik Müzesi’ kurulacak. Deniz müzeleri konusunda uzman olan Albay Ali Rıza İşipek’le temas kurulmuş.
Kızılçama karşı Keçiboynuzu
? TÜRKİYE’de yaz döneminde bazı günlerde büyüklü küçüklü 10-20 yerde yangın çıkıyor. Yıl başından beri çıkan yangın sayısı ise 769... Yanan alan miktarı 1400 hektar. Geçen sezon çıkan yangınlarda 9334 hektarlık alan kül olmuş. Alınan önlemlerle büyük başarı sağlanmış bu yıl. Geçen yılki Serik yangını en büyük 10 arasındaydı. Yunanistan, İtalya ve İspanya’nın da dikkatini çeken Orman Bakanlığı’nın YARDOP (Yangına Dayanıklı Orman Kurma Projesi) projesi ile yaklaşık 15 bin hektarlık alanda, 20 orman mühendisinin önderliğinde altı ay süreyle 1000’in üzerinde insan çalışmış, 1500 bıçkı motoru kullanılmış, yanan ağaçlar kesilerek toplanmış... Sonra çabuk yanan kızılçam ağaçlarının önlerine şeritler açılmış; buralara yeşil yapraklı, en başta keçiboynuzu olmak üzere ceviz, badem ve çınar fideleri dikilmiş... Keçiboynuzunun (harnup) nerelerde kullanıldığını öğrenmeliyiz. Orman Genel Müdürlüğü bu ilginç projesini kamuoyuna tanıtmalı ki, ormancılığımızın nereye gittiğini öğrensin.
Paylaş