Paylaş
İzmir’i ‘yumuşatma’ oyunları
METROPOL belediye başkan adayları hakkında hiçbir anket yapılmadığı anlaşıldı. Adaylar internet sitesinde yayınlandı, ancak gece yarısı Aziz Kocaoğlu’nun tehdit ve şantajları nedeni ile liste baştan sona değişti. İşte o zaman onurları ile oynanan belediye başkanları ve kendilerine verilen her sözün yalan olduğunu anlayan taban çatırdamaya başladı. Türbanı bir simge olarak Atatürk ve Türk bayrağı rozetleriyle eşleştiren Konak adayı olmazsa istifa edeceği tehdidiyle karşılandı. Sezgin Tanrıkulu’nun da İzmir listelerinin yapılmasına bu denli karışması üzerine inandırıcı hale gelen projeye göre, “AKP’nin Kürt açılımı”na direnen İzmir’in yumuşatılması hedefleniyor.
İzmir’de neler oluyor?
ADAYLARIN açıklanmasından sonra en büyük gürültü İzmir’den geldi. Bunun üzerine İzmir’de neler oluyor diye sordum soruşturdum. Gördüm ki CHP’den arka arkaya gelen istifaları sadece “kişisel hırs ve koltuk sevdası” ile açıklamak mümkün değil.
Bir kere CHP’nin yöneticilerinin basiretsiz ve samimiyetsiz tutumları yüzünden taban partisine olan güvenini kaybetmiş. Siz çıkıp diyorsunuz ki, tüm seçim çevrelerinde mevcut belediye başkanları ve yeni aday adayları için önce kamuoyu anketi yapılacak. Anlamlı olarak önde çıkan aday adayı o seçim çevresinde CHP adayı olarak belirlenecek. Eğer aday adaylarının arasında anlamlı bir fark yoksa ilgili CHP örgütünün görüşlerine başvurulacak veya tüm üyelerle eğilim yoklaması yapılacak.
Koskoca parti yönetimi bu sözü verince birçoğu orta sınıf emekçiden oluşan CHP’liler düştüler yollara. Kendilerini tanıtıp ankette önde çıkabilmek için afiş bastılar, gazetelere internet sitelerine ilânlar verdiler. Bir kısmı birikmiş paralarını bu yolda harcarken bir kısmı da borçlandılar.
Konak adayları da diğer adaylar gibi kapı kapı çalışırlarken bir gün birdenbire Aziz Kocaoğlu, İzmir Barosu Başkanı Sema Pektaş’ı aday ilân etti. Sema Pektaş da bu atamayı doğrulayan ve teklifin kendisine Genel Merkez’den geldiğini açıkladı. Böylece Genel Merkez diğer adayları hiçe sayarak kendi genelgelerini baştan yırtmış oldu.
Basiretsizlik ve samimiyetsizlik bu kadarla kalsa iyi, süreç içerisinde Genel Merkez’in tüm söylediklerinin doğru olmadığı anlaşıldı. PM’den Kınık Belediye Başkanı çıktı, açıklanan listede başkası vardı. Foça’da mevcut belediye başkanının 20 puan önündeki ilçe başkanı silindi. Metropol belediye başkan aday adayları hakkında hiçbir anket yapılmadığı anlaşıldı. Asıl rezillik ise 9 Şubat’ta gerçekleşti. PM toplantısı öncesi MYK kararı belli oldu ve tüm adaylar internet sitelerinde yayınlandı. Barış Yarkadaş Halk TV’de konu üzerine olumlu yorumlar yaptı. PM’de yapılan ilk sunumda da bu isimler yer aldı. Ancak gece yarısı Aziz Kocaoğlu’nun tehdit ve şantajları nedeni ile liste baştan sona değişti. İşte o zaman onurları ile oynanan belediye başkanları ve kendilerine verilen her sözün yalan olduğunu anlayan taban çatırdamaya başladı.
İlk açıklanan listede Karşıyaka’da görünen Sema Pektaş da Genel Merkez’i istifa ile tehdit etme cesaretini gösterdi; “Beni Konak’tan aday göstermezseniz istifa ederim” dedi. Bunun üzerine doğal olarak Göztepe takımına yatırım yapmış olan Konak adayı Karşıyaka’ya “tayin edildi.”
Türbanı bir simge olarak Atatürk ve Türk bayrağı rozetleriyle eşleştiren Pektaş (İnanmayan linki açsın okusun: http://www.ensonhaber.com/izmir-barosu-baskani-ne-turban-ne-ataturk-rozeti-2013-02-04.html) Atatürk’ün partisi koskoca CHP’yi tehdit edecek gücü nereden geliyor acaba? Bu konuda “64. Akil adam olarak” Baydemir’e giden ve AKP’nin açılım politikasına destek veren Aziz Kocaoğlu ile KCK’lıların da avukatı olan Pektaş arasında ilginç bir ilişkiden söz ediliyor. Sezgin Tanrıkulu’nun da İzmir listelerinin yapılmasına bu denli karışması üzerine inandırıcı hale gelen projeye göre, “AKP’nin Kürt açılımına” direnen İzmir’in yumuşatılması hedefleniyor. Hatta Genel Sekreter’i Ersu Hızır’ı göreve iade etmeyerek Anayasa’nın 138. Maddesini ihlâlden yargılanmakta olan Kocaoğlu’nun görevi kötüye kullanmaktan mahkum olması halinde, Sema Pektaş’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na getirileceği İzmir’de kabul gören bir görüş. Çiğli’ye anketlerde birinci gelen Semra Aksu yerine önce Gürsel Tekin’in adayı Aziz Buga sonra da Tuncelili işadamı Gürsel Erol’un ve Tuncelili il Başkanı Ali Engin’in adamı Hasan Aslan atandı. Aslan BDP’ye yakınlığı ile de biliniyor.
Her şey bir yana bırakın benim de tanıdığım, herkesin başarılı olduğunda hemfikir olduğu, anketlerde çok önde olan ve üniversite şehri olan Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır yerine Kocaoğlu’nun tavla arkadaşının oğlunun atanması bile yeteri kadar sakat değil mi? Sonuç: İzmir’de adaylar İzmirliler tarafından değil Tuncelili iş adamı Gürsel Erol, Tuncelili İl Başkanı Ali Engin ve Denizlili
İşte DSP bunları gördüğü için harekete geçti. Siyaset aynı zamanda fırsatları değerlendirmektir; CHP bu kadar skandala rağmen AKP oylarını bu beceriksizlikler nedeni ile belli seviyenin altına düşüremezse işte asıl kıyamet o zaman kopacak gözüküyor.
İstanbul’da itibarlı meclis adaylıkları
Al papazı ver kızı!
SİYASETTE bu deyimlerin hiç yakışmadığını biliyoruz.
Olmadı arkasından “Yağma Hasan’ın böreği” dedi aday adayına, ne cevap vereceğiz?
Adaylıkların nasıl paylaşıldığını anlatmak istiyor.
CHP Genel Merkezi olarak, aday adaylarına diyorsunuz ki:
Hem eğilim hem de kamuoyu yoklaması yapacağım diyorsun.
Sonra kuralları değiştiriyorsun.
Maç devam ederken kurallar değiştirilir mi?
Ama sen değiştiriyorsun.
Bu kez bazı il ve ilçelerde yapacağım, bazı ilçelerde yapmayacağım diyorsun.
(Beylikdüzü hariç) Hiçbirinde eğilim yoklamasına uymuyorsun, çıkan adayları atamıyorsun bu kez.
Sonra kamuoyu yoklaması diyorsun...
Yine istediğin ilçede uyuyorsun, istemediğin ilçeyi göz ardı ediyorsun.
‘Garanti’ olan ilçelerde adayları ‘kaydırıyorsun’ haklarını yiyorsun.
Yani kimseyi dinlemiyorsun, emeklerini harcıyorsun
Tutulacak yanın kalmıyor.
Hiç tanımadığın ‘adayları’ getiriyorsun... Sonra o adayları ilçe ilçe dolaştırıyorsun; bir oldu, bir olmadı diyorsun... (Canan Kaftancıoğlu, Bülent Kerimoğlu, Mehmet Karlı ve İzmir Baro Başkanı Sema Pektaş)
Mustafa Sarıgül’e önce çok verdik, sonra Gürsel Tekin’e ayıp oldu diyorsun.
Bu siyaset değil!
Melih Gökçek’in en iyi bildiği şey; şantaj ve tehdit
ANKARA Büyükşehir Belediye Başkanı Melih GÖKçek’in İcraatlarına ilişkin hiçbir kritik edici habere, değerli medya organlarımızda rastlayamadığımı belirterek sözlerime başlamak istiyorum.
Oysa ki;
- İşe başlar başlamaz Ankara’nın amblemini değiştirmiştir. Çeşitli STK’larrn hukuksal uğraşlarına rağmen bu icraatından vaz geçmemiştir. Böylece, hem Anadolu’muzun tarihini aşağılamış, hem de arabeski Ankara’ya sokmuştur. Amblem sanatsal açıdan tam bir ilkellik örneğidir.
-Bir Master Ulaşım Planı hazırlanmadan, sıkışık gördüğü her kavşağa alt üst geçitler yaptırmış, bu yaklaşım diğer kavşakların felce uğramasına neden olmuştur.
-Yine, çirkinlik örneği olarak tarihe geçebilecek özelliklere sahip yaya üst geçitleri
yaptırmıştır.
-Ankara’nın ana caddelerinde aylara* Günlere ve saatlere göre “Trafik sayımı” yaptırmaksizın, karakuşi metodlarla, Kent Merkezine trafik çözümlemesini getirmiştir.
-Türkiye gibi bir ülkenin başkentinin Belediye Başkanı olarak Medeni bir insan gibi davranmayı hiç bilememiş, bir Mafya Babası tarzında Belediyemizi yönetme yolunu seçmiştir. Demokratik haklarını kullanmaya kalkan hemşehrilerine, beslemelerini saldırtmaktan çekinmemiştir.
-Her karşılaştığı sorunda, şantaj ve tehditi bir metot olarak kullanmıştır.
-İktidara yaranma çalışmalarım tüm faaliyetlerinin önünde tutmuştur.
-Şİmdİ de Ankara’ya 6 adet giriş kapısı yaptırdığını büyük reklamlarla ilan etmiştir. Bu eserler (!), iddia edildiği gibi Selçuklu tarzı falan değildir, (Esasen Selçuklu döneminde otoyol da yoktu!). Bunlar Türkiye’yi Araplaştırmak isteyenler tarafından üretilen Arabesk yapılardır. Günümüz sanatı için utanç vericidirler ve gerçek ucubedirler. Ve kuşkusuz, 10 yıl içinde kent içinde kalacaklardır. Melih Bey yada kendisi gibi bir Başkan Ankara’da görev yaparsa bu yapılar Şelale haline dönüştürülecek;, üstelik yapılanlarla da iftihar edilecektir. Ankara’mn çağdaş niteliklere sahip bir Başkanca sahip olları hakkı değil midir?
Ş. Sezar AYGEN- Y. Müh. Mimar
Günün sözü
“Bitkisel hayatta olan hukuk devleti vefat etti!...”(Aykut Erdoğdu)
Biliyormusunuz
Eski Ürgüp Belediye Başkanı ve Çankaya Belediye Başkan aday adayı Bekir Ödemiş’in Taşdelen’in oğlunun aday olmasına tepki göstererek CHP’den istifa edip Silivri mağdurlarının yakınları, Güneydoğu gazisi, ünlü bir kadın gazeteci, tiyatrocu, akademisyenler, şair ve ressamlara yer vermek üzere DSP’den aday olduğunu....
Çaldıkları bitkisel yağları ‘mazot’ diye satıyorlar
Kaynaşlı’da mazot rezervi mi bulundu!
TÜRKİYE’nin önemli bir nakliyecisi ziyaretimize geldi; “Yalçın Bey ben ne yapmalıyım. Ülkeyi hırsız ordusu bastı, ben ne yapmalıyım?” diye sordu. Talimat verecek halimiz yok. Her gün daha kötüye gidiyoruz; işadamları güvenli iş yapmak istiyor.
Bolu Dağı’ndan şikâyet ediyor; “Düzce, Kaynaşlı, Karaçalı, Bolu E-5 karayolu üzeri Ankara Kazan‘a kadar dahil olan bölümlerde gerek araç şoförleri gerekse kimliği belirsiz kişiler tarafından araçların depolarındaki motorinler ve taşımasını yaptıkları bitkisel yağlar çalınıp satılıyor. Bu güzergâh üzerindeki yıkamacı, lastikçi, tamirci ve 10 numaralı yağ satan bu kişilerden alım yapanların hiç vicdanları yok mudur?
Geçen hafta içerisinde Kaynaşlı, Karaçalı mevkisinde bir araç sürücüsünün firmasına ait taşıdığı bitkisel yağın (24.660 kg) Kaynaşlı Hancı Tesisleri’nde ve tesisin arkasında bulunan Sanayi Sitesinde beş ayrı
noktaya sattığı tespit edilen malın savcılıktan alınan izinle polis ve jandarma ekiplerinin beş ayrı noktaya eşzamanlı yapmış olduğu baskınlarla bitkisel yağların bir bölümü ele geçirilmiştir.
Olayı gerçekleştiren araç şoförü K.Ö. yine suç ortağı Ş.Ö. ve A.T. kimliği belirlenemeyen bir kadın
henüz yakalanamadı. Bu işi yapmakta olan işyerleri bu tarz çalıntı mala işlerini sürdürerek hem vergi kaçırmakta, hem de yasal olmayan bu işlere teşvik etmektedirler.”
Ve Sosyal demokrasi bu mudur?
Belediye Meclis üyeliklerinin listeleri Seçim Kurullarına verilirken birçok genel merkez yöneticisinin; il ve ilçe başkanlarının ‘mahcubiyetleri’ nedeniyle telefonlara cevap vermedikleri dikkati çekti. En çok aranan Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin’in iki gündür telefonlarını açmadığı, hatta mesaj kutusunun dolu olduğu görüldü.
ÇEVRECİLERE KAPILAR KAPALI
CHP Eyüp adaylığı için başvuran Eyüp Ziraat Odası Başkanı Halit Anıtaş’ın listenin 18. sıraya konulması tepki uyandırdı. Anıtaş, “Eyüp’ü daha doğrusu Kemerburgaz yılardır yağma ediliyor. Kasımpaşa Kulübü için Kemerburgazda yaklaşık 232 dönüm tarım arazisi tahsis edildi. Kemerburgaz’da yeşil ve tarım düşmanlarına karşı mücadele ederim. Ne yazık ki, ilk başta aday gösterilmeyen ancak Ankara’ya giderek hakkını sağlamada az da katkım olan
CHP’li Belediye Başkan adayı Ferzan Özdemir’i aradığımda “Merak etme listesin’ dedi. İlçe Başkanı Dr. Ahmat Kartalkanat ise telefonlarıma çıkmadı.
Ben Eyüp’te örnek bir muhtardım, İSKİ’deki işimden siyaset yüzünden kovuldum Ama yılmadım, rantcılarla mücadele ettim... Şimdi Eyüp Ziraat Odası Başkanı olarak, CHP’den belediye meclisine aday olduğum için odama müfettişler geldi. Dilerim, Ziraat Odası Genel Başkanımız bize sahip çıkar. Benim hiçbir çağım yok, ama sindirmek istiyorlar.”
Bu arada Kağıthanede müteahhitlik yaptığı bildirilen mimar Şamil Bedir’in 6. sıraya gösterilesi üzerine bir ilçe yöneticisi “Şamil Bey’in kaçak villası varken nasıl aday gösterildiğini ilçe başkanı izah etmelidir” dedi.
ESKİ BAKAN ÇOCUKLARI
SHP-CHP milletvekilleri ve bakanlarından Prof. Dr. Onur Kumbaracabışı’nın oğlunun Beşiktaş 1’nci sırada, İsmemihan Talay’ın oğlunun Şişli’den 3. sırada, Sarıgül’ün büyük oğlu Emir Sarıgül 5. sırdan aday gösterildi. ANAP ve DYP döneminde Bakanlık yapan Giresun kökenli Milletvekil İbrahim Özdemir’in oğlu, Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı Seçkin Özdemir, Eyüp’ten 4. sırada aday oldu. ANAP döneminde üç dönem Göktürk’te Belediye Başkanı olan Mustafa Gül’ün, CHP 2. sıradan aday olması dikkat çekti. Gül’ün, geçen döneme kadar Eyüp Belediye Başkanı olan Ahmet Genç’e Göktürk’te benzin istasyonu ruhsatı vermesi hala konuşuluyor.
HÜSEYİN SAĞ LİSTEDE
Bu arada İstanbul Büyükşehir’deki imar yolsuzluklarına karşı bir önceki dönemde inanılmaz mücadele veren ve bunun sonucunda ‘yavşaklar’ tarafından liste dışıbırakılan Hüseyin Sağ, yeni belediye başkan adayı Müh. Aykurt Nuhoğlu ve İlçe Başkanı Necati Ekşi tarafından Kadıköy 1. sırada meclis üyesi adayı gösterildiancak daha sonraki saatlerde 2. sıraya alındı.
Sancaktepe Belediye Meclis üyesi olan, örgüttekteki eğilim yoklamasında 1. çıkan Hakkı Sağlam’ın Kadıköy listesine alıdı. Başarılı bir meclis dönemi geçiren Sağlam’ın, Sancaktepe’de aday gösterilmemesi üzerine Genel Başkanın talimatıyla Kadıköy Meclis üyeliğine gösterildiği bildirildi.
- Kadıköy’e talip olan eski Taşdelen Belediye Başkanı olan ve Sarıgül’e yakınlığıyla bilinen Hüseyin Av Sipahi beklenmedik şekilde Beşiktaş’tan aday oldu. Bu arada beklenmedik bir durum tespit edildi.
Beşiktaş İlçe Başkanı Uğur Gedik, kendisine CHP 5’li Komite tarafından gönderilen Meclis üyeliği listesini değiştirerek İlçe Seçim Kurulu’na vermesi dün akşam ortalığı dalgalandırdı ve bunun bir ‘parti suçu’
ve bu riski ne adına aldığı sorgulanmaya başlandı.
CHP Büyükşehir İmar Komisyonu üyesi Bülent Tatar, yeniden Beşiktaş Belediye Meclis adaylığına konuldu. Önceki dönem CHP Grup Başkanvekili Kemal Akar, Beşiktaş’tan listeye girmek istediği ancak engellendi.
- Beyoğlu’nda Aylin Sarıgül’ün listesinde yeğeni Kotil de yeraldı.
Fazla söze gerek yok:
Türkiye ‘acil demokrasi’ ve ‘acil etik’ kurallarının egemen olması gerekmiyor mu?
Tablo çok acıdır!
Paylaş