Paylaş
Niye düştü, niye arttı. Bu düşüş milletvekili listesinden mi kaynaklanıyor yoksa başka nedenler mi var? Erdoğan’ın önüne bu rapor konulmuş... Ahmet Davutoğlu ve Süleyman Soylu’nun listelerde ağırlığı dikkat çekmiş ve müdahaleyi gerekli görmüş. AKP kulislerinde konuşulan bir şey daha var. Bu sefer Erdoğan, listeleri % 30-40 oranında değiştirecek. Bunun karşılığında CHP ne yapıyor? 7 Haziran için rapor, istatistik, araştırma daha doğrusu biz niye düştük diye bir sorgulama var mı? Yok! Bunları anlatan CHP’li eski bir milletvekili “İnsan üzülüyor” diyor.
Baykal lafı gediğine oturttu
CHP milletvekili Deniz Baykal, Başbakan Davutoğlu’nun ‘bakan’lık önerisine ret cevabı verirken, mektubundaki son paragrafa dikkat eder misiniz?”
“Nasıl geçmişte 12 Eylül Kenan Evren hukukuna karşı rakiplerimiz olan siyasetçilerin hukukunu savunduysam, şimdi de milletin hukukunu sizlere karşı savunmak boynumun borcudur.”
Baykal, “Tayyip Erdoğan’ın hukukunu ben savundum” diyor. Böylece, yıllardır Cumhurbaşkanı’na siyaset yolunu açtığı için kendisini eleştirenlere de dolaylı bir yanıt vermiş oluyor.
Bezci: Araziyi ruhsatlı satın aldım, otel-villa yapacağım
“(ÖNCEKİ gün) Fotoğraflarını yayımladığınız Bodrum Küçükbük Koyu Besa Grup olarak 2014 yılında yabancı bir şirket olan Ottoman Found Ltd’den satın aldım. T.C.’nin bir vatandaşı ve bir işadamı olarak ülkemde satışa sunulan bir araziyi satın almamdan doğal bir durum yoktur. Üstelik bu satın alma işlemiyle söz konusu arazi yabancı bir fonun elinden yerli sermaye eline geçmiştir. Ve bu durum da sanırım eleştiriyi değil farklı bir yaklaşımı hak etmektedir. T.C. Anayasası her vatandaşa, dilediği alanda çalışma ve özel teşebbüs kurma özgürlüğü vermiştir. Bu özgürlüğe dayanak yıllardır yatırımlar yapıyor, istihdam oluşturuyor ve vergi veriyorum. Son 17 yıldır Ankara vergi rekortmenleri listesinde yer alıyorum. Öncelikle belirtmeliyim ki yazınızda yer verdiğiniz gibi görünür ya da gizli kimselerle ortaklığım mevcut değildir, böyle bir ilişki biçiminde olmam da söz konusu değildir.
Araziyi satın aldığımızda zaten imar planları onaylanmıştı, yani imar izni vardı. Arazinin içinde imar yolları açılmıştı, satın aldığımız firma, arazi içerisine satış ofisleri bile kurmuştu. Araziyi satın aldıktan sonra bu yerin kısmen taşocağı olarak kullanıldığını gördüm. Sizin yayınladığınız açının dışındaki açılardan çekilmiş fotoğraflarda arazinin bu durumu da rahatlıkla görülebiliyor. Bölgeye otel ve villa yapmak arzusundayım. Ancak bu yatırımları yaparken bölgenin doğal dokusuna da dokunmadım, zeytin ağaçları, yapacağımız projede yerlerini koruyacaktır. Projenin tamamı Bodrum’un doğal dokusuna, ekosistemine uygun şekilde inşa edileceği gibi, halihazırda bölgede bulunan doğal kayalar ve taşlar korunarak, projenin peyzajında kullanılacaktır.
O KADAR ÜNLÜ FİRMA VARKEN
Çalışmalarını sürdürdüğümüz bu yatırımda yer alacak oteli işletebilmek için uluslararası birçok otel zinciri bizlerle görüşme yapmayı talep etmekteler. Turizmin ülkemiz için taşıdığı önemi, uluslararası oteller zincirinin ülkemizde yer almasının önemini siz benden çok daha iyi biliyorsunuz. Biz şirket olarak ülkemize değer katabilmek amacıyla yatırım yapıyoruz. Amacımız ağaç ya da yeşillik katliamı olmadığı gibi, bu değerlerin de yer aldığı bir projeyi hayata geçirmektir. Ayrıca Bodrum ve çevresinde yatırım yapan tek firma Besa Grup değildir. Ülkemizin çok sayıda ünlü firması bu bölgede inşaat yatırımları gerçekleştirmekteler. Bu kadar firma arasında sadece Besa Grup’un eleştirilmesini de anlamak mümkün değil.Salih BEZCİ
ATO Yönetim Kurulu Başkanı
BİLİYOR MUSUNUZ ?
TGB Genel Başkanı Çağdaş Cengiz’in, Mehmetçik’in yalnız olmadığını belirterek 30 Ağustos’ta tüm Türkiye’de ‘Hepimiz Mehmetçiğiz’ sloganıyla yürüyüşler yapacaklarını açıkladığını...
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ercan Karakaş’ın, İBB’nin tiyatro sanatçısı Levent Üzümcü hakkında aldığı ihraç kararının geri alınmasını istediğini...
GENEL Sekreter Gürsel Tekin’in illere gönderdiği bir duyuru ile CHP örgütlerinde disiplin kurularına verilen partililerle ilgili dosyaların görüşmesinin 2 Kasım’dan sonraya bırakıldığını...
ÇYDD’nin ‘Soma’ya Destek’ kampanyasında 186 madenci çocuğuna her biri en az 4 yıl sürecek burslar bağladığını, bir oyun parkı açtığını, yaz programı etkinliklerin dün Uçurtma Şenliği ile sona erdiğini...
MESAJ PANOSU
BEŞİKTAŞ Belediyesi’nin yanındaki ‘kaçak kat’tan söz ederken eski Belediye Başkanı Yusuf Namoğlu’nun adının yerine kardeşi, gazeteci dostumuz İlyas Namoğlu demişiz. Kardeşlerden özür dileriz.
AKP’nın 13 yılda başardığı tek şey ‘algı yönetimi’dir
SİYASETTE algı yönetimi kadar önemli hiçbir şey yoktur. AKP’nin 2002 Kasımı’ndan bu yana yaptığı ve başardığı tek şey algı yönetimidir. Algı yönetimlerini sıralayacak olursak işe hastanelerden başlamak gerekir. Bunun arkasını yollarla beslediler, sonra belirgin noktalara iktidarın verdiği avantajlarla da güç gösterisinde bulundular.
AKP bu güç gösterisine Cem Uzan’la başladı. İkinci ve en büyük güç gösterisini Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinde yaptılar. Cemaat artı AKP “biz istersek Türk Silahlı Kuvvetlerini bile dizayn ederiz “noktasına getirdiler.
Yine başta cemaatin yardımıyla yargıyı dizayn ettiler. Bağımsız yargı ortadan kalkınca cemaat için de, AKP için de önlerinde hiçbir engel kalmamış oldu. Daha sonraki algı yönetimleri ekonomi üzerinde kendisini göstermeye başladı. En büyük güçlerini de artık “IMF’ye ihtiyacımız yok” sloganı oldu.
Bütün bu algı yönetimi kendisini seçimlerde gösterdi ve 2011 seçimlerinde tavan yaptı. 2012’den sonra kendiside algı yönetiminden yararlanan cemaat, hükümete posta koymaya başladı. 7 Şubat Hakan Fidan olayıyla başlayan ayrışma, 17 Aralık operasyonu ile koptu. Cemaat algısıyla, AKP algısı savaşmaya başladı.
Bundan sonra görüldü ki, algı ile elde ettikleri alanlar hukuksal yolla geri döndü. 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Balyoz’da verdiği kararlar Yargıtay’ın da onamasına rağmen, çok kısa bir süre sonra tüm askerlerin serbest kalmasıyla cemaat artı iktidar algısının da çökmesine sebebiyet verdi.
İktidarın bu algı sürecine CHP ve MHP yeterli cevabı veremedi. Yani AKP’nin algı yönetimini kıramadılar.
AKP’nin algı yönetimini hiç beklenmedik bir şekilde HDP, daha doğrusu Selahattin Demirtaş kırdı. AKP en büyük hatayı Selahattin Demirtaş’ı hafife almakla yaptı.Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da CHP ve MHP’ye her seçim 90 milletvekili fark atan AKP son seçimde hakimiyet HDP’ye geçince 276’nın altında kaldı.
Cumhurbaşkanı ve AKP’nin algı yönetimi aşırı milliyetçiliğe oturtuldu ama artık çok geç. Görünen o ki; HDP algı yönetimsiz Türkiye partisi olma yolunda, hem de Kandil’e rağmen. Türkiye’nin çıkışı da budur.
Abidin AYDOĞDU
Hopa’da, siyasetin ve insan elinin izi var
ARTVİN’in Hopa ilçesinde yaşanan ve 8 kişinin öldüğü 3 kişinin de kayıp olduğu sel ve heyelanların bir doğal afet olarak değil; siyasi bir felaket olarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Derelerin Kardeşliği Platformu (DEKAP) Sözcüsü Ömer Şan, “Siyasilerin ve insan elinin verdiği zararları görmezden gelinemez” dedi.
Hopa ve Arhavi’de, sel ve su taşkınlarıyla heyelanı tetikleyen nedenler ve bölgede yürütülen çalışmaları değerlendiren Ömer Şan, bölgenin coğrafi ve topografik özellikleri nedeniyle heyelan ve sel bölgesi olduğunu hatırlatarak, yaşanan sel ve heyelanı tetikleyen koşulların insan eliyle yaratıldığını kaydetti.
Derelerin Kardeşliği Platformu olarak, halkla birlikte 10 yılı aşkın süredir HES ve taşocaklarına, derelerin, ormanların yağmalanmasına karşı mücadele ettiklerini anlatan Şan, Hopa’da yaşananların altında yatan asıl gerçeğin AKP ve önceki siyasi iktidarların yürüttüğü yağma politikaları olduğuna işaret ederek şöyle dedi:
“Kentsel yağma ile birlikte doğanın talanı başta Karadeniz olmak üzere, ülkenin her yerinde siyasetin işgal hareketine dönüştürüldü. Vadilerde açılan gelişigüzel yollar derelerin etrafında oluşan doğal denge ve dere yataklarının doğal zemini bozuldu. HES iptallerine yönelik alınan mahkeme kararları uygulanmadı, her türlü hukuk dışı yöntemle HES inşaatları sürdürüldü. HES’lere karşı çıkanlar, AKP tarafından ‘Türkiye’nin elektrik üretmesine karşı çıkan vatan hainleri’ ilan edildi. AKP, HES’lerle doğayı, yandaş sermayenin birikim alanına çevirdi.
HES’lerle birlikte termik ve nükleer santraller, maden arama, taş ocakları ve son olarak Yeşil Yol gibi doğal dengeyi ortadan kaldıran pek çok saldırı gerçekleştirildi. Dağlar, ormanlar, dereler adeta talan edildi.
Şan ayrıca Doğu Karadeniz bölgesinde 1929’dan günümüze kadar geçen 86 yıllık sürede meydana gelen 42 ayrı doğal afet ve felakette toplam 629 kişinin öldüğü ortaya çıkardı.
ARAPLARA SATILMIŞ
CHP’liler, Karadeniz’in yaylalarını birleştirecek Yeşil Yol projesinin arka planını açıkladı. Bu haberlerde, Karadeniz yayları parsel-parsel Arap’lara satılmış... Haritada sahtecilik yapılmış…Çamlıhemşin (Rize) yaylaları gizlice Hazine adına kaydedilip, Körfez milyarderlerine pazarlanmış; burada kentler kurulacakmış!
CHP’li vekiller AKP iktidarını sorularla sıkıştırıyor
CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce 5015 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 24. Maddesinde değişiklik yapılarak, Cumhurbaşkanlığı makamına tanınan örtülü ödenek uygulamasının kaldırılmasını öngören bir kanun teklifini TBMM’ye sundu. İstanbul Milletvekilleri Ali Şeker ve Eren Erdem’in, 3194 sayılı İmar Kanununda değişiklik yapılmasına dair bir kanun teklifi vererek “yeşil alanların imara açılmasında son kararı halk oylaması ile halk versin” önerisinde bulundular; Eskişehir milletvekili Cemal Okan Yüksel, “AKP’nin elinde can çekişen, etik ve ahlaklı yayın ilkelerinden gittikçe uzaklaşan TRT’de yaşanan kadro değişimlerini ve elektrik faturalarından alınan TRT payını meclise taşıdığını ve TRT hakkında hem soru önergesi hem de kanun teklifi verdi. CHP Ankara Milletvekili Levent Gök Başbakan’a “çöple dolan balçıkla kaplanan Mogan Gölü’nün can çekiştiğini belirterek geçen yıl imzalanan protokolla kurtarma çalışmalarının neden başlamadığını; İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, tüm itirazlara karşın Cemevlerindeki şehit cenazelerine devlet erkanın katılmaması uygulamasının gerekçesini sordular.
Paylaş