AKP değil Aklama Partisi

MİLLİYET'ten Nedim Şener, AKP hükümetinin ‘‘Vergi Barışı’’ diye ortaya attığı proje ile birtakım hatırlı kişilerin vergi kaçakçılığı davalarından kurtulmasını anlatıyor ya... CHP'li bir milletvekili ile bunu konuşuyoruz. İsyan ediyor olanlara... Bize şunları anlatıyor:

‘‘Buna çifte kaymaklı vergi affı demek daha doğru... Bilmem kaç kişi kurtulacak... Biz af taslağından haberdardık ama vergi affının Türkiye gündemini sarsacak hayali ihracatçıları aklama operasyonuna dönüşeceğini tahmin etmekte zorlanıyorduk işin doğrusu. Ama şimdi önümüze geliyor, bakalım Türkiye'nin gözü önünde nasıl bu af yasasını çıkartacaklar.’’

AKP, kendisine AK Parti denmesi için özel ricalarda bulunuyor ama icraatları pek AK olmayacak galiba.

- Valla AK değil ama Aklama Partisi olacağa benziyorlar. Çünkü önce ‘‘Nereden buldun’’ ve ‘‘Mali milat’’ı kaldırdılar. Böylece Cumhurbaşkanımızın gerekçesinde belirttiği gibi ‘‘kara para’’ ile mücadelede önemli bir gedik oluşturdular. Şimdi de adı hayali ve naylon faturacılık yolu ile vergi kaçakçılığıyla anılan kişiler de aklanıyor. Bilindiği gibi vergi kaçakçılığı ile elde edilen para da kara para suçları arasındadır.

AB'YE NE DİYECEKLER

Milliyet'in manşetinde Maliye Bakanı
Unakıtan'ın da af kapsamına alınan Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesine göre 87 sanıkla beraber naylon fatura kullanmaktan yargılandığı anlatılıyor. Affın herkes gibi ona da yaradığı belirtiliyor. Siz bu meclis çatısı altında ne gibi bir girişimde bulunacaksınız?

-
AKP hükümeti AB'ye bizi alsınlar diye kapı kapı dolaşıyor. Hakkında birçok yolsuzluk dosyası olan bir parti lideri yanında haklarında açılmış yolsuzluk ve naylon fatura kullanma davası açılmış bakanların bulunduğu bir kabine ile nasıl AB üyesi olunacak anlamıyorum. Bence af yasasını hazırlayan bakan adına büyük utanç olsa gerek... Bir de kendisinin affedileceğini bilmez gibi konuşuyor... Uygar bir ülkede bakanın böyle bir skandal üzerine görevini bırakması lazım. Ama bu hükümetten böyle bir tavır beklemiyorum. Çünkü dokunulmazlıklar konusunda da nasıl geri adım attıklarını gördük.

MECLİS'İ TERK EDELİM

CHP ne yapacak diye sormuştum?

- Yasa görüşmeleri sırasında Milliyet'in manşetini AKP'lilerin önüne atacağız... CHP olarak 'Jet Fadıl'a gösterdiğimiz tavrın aynısını Maliye Bakanı'na göstermek zorundayız. Af yasası görüşmeleri sırasında bu madde gündeme geldiğinde toplu olarak Meclis Genel Kurulu'nu terk etmeliyiz. Etmeliyiz ki, AKP hükümeti tarihe geçsin. Kendisini aklayan bir bakanı Türk mali tarihinin 'kara sayfa'larına geçsin.

Ama AKP Acil Eylem Planı'nda bu sözleri vermiştik diyebilir.

- AKP meydanlarda insanlara yoksullukla ve yolsuzlukla mücadele sözü vermişti. Kendi bakanını aklayacağı sözünü vermedi sanırım. Hayali ihracatçıları aklayacağını, Türkiye'yi Irak ile savaşa sokacağını ya da Kıbrıs ile ilgili olarak Denktaş'a yüklenecekleri sözünü vermedi. AKP'nin şunu unutmaması gerekiyor. Bu toplum Cumhuriyet tarihi boyunca en zor şartlarda açlıkla ve hastalıklarla bile mücadele etti ama onurundan fedakárlık etmedi. Bugün AKP'nin yapacakları gelecekte onun aleyhine delil olarak kullanılacaktır.

Vah benim Türkiyem, banka soyan yırtar; baklava çalan çocuk hapis yatar...

Orhan Aslıtürk-Muhammed Ciner'e af olmayacak; ama bu faturaları kullanan Albakara Türk affedilecek.

Hırsız ve soyguncular arasında ayrım olur mu? Ne garabet!

Al Capone Türkiye'yi tarif etseydi


‘‘TÜRKİYE'de son yaşanan olaylar üzerine Amerikalı mafya lideri Al Capone'u hatırladım’’ dedi bir dostumuz...

Al Capone biliyorsunuz, ABD'nin gelmiş geçmiş en büyük mafya babası..

Şu sözü ünlüdür: ‘‘Tatlı bir söz ve bir tabancanın menzili, salt tatlı sözün menzilinden uzundur.’’

Paris'
ten Mine Kırıkkanat bundan birkaç yıl önce köşesinde şöyle yazıyordu:

‘‘Günün birinde. Al Capone, Türkiye'yi tarif etseydi, söz doğru sayılırdı. Ancak ünlü haydut ABD'yi kastediyordu ve öngörüsü yanlış çıktı. Kendisini 'dokunulmaz' sanan Al Capone'u, tabancanın gücüyle değil, sözlerden ibaret olan vergi borcuyla yıktılar. ‘Adam öldürdün, kaçakçılık yaptın!' diye değil, ‘Vergi kaçırmışsın!' diye içeri tıktılar ve bir daha çıkamadı, hapiste öldü.’’

Kıssadan hisse...

Oldu bittilere izin yok


Tayyip Erdoğan, Siirt seçimlerine aday olamaz. Yargıtay C.Başsavcısı'nın iddiasını, YSK'nın 15.04.1989 gün ve 477 sayılı ilke kararı doğrular.

Bu karar Mart 1989 seçimleriyle ilgilidir. Boşalmalar ara seçim gibi Siirt seçimini de dolduramaz.

Sıradakiler kaydırılır. Eğer, üç AKP Milletvekili adayı da, istifa eder ve vefatları söz konusu olursa, AKP, Siirt seçimlerine katılamaz; ve de AKP adaysızlıktan milletvekili seçtiremez.

Herkes aklını başına alsın. Adımını dikkatle atsın. Türkiye 'Muz Cumhuriyeti' değildir. Biz yaptık oldulara izin verilemez.

Nurettin KAPTAN-ANKARA

Biliyor musunuz?

Haberin Devamı

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan´ın, İstanbul Emniyet Müdürlüğü´ne, geçmişte Emniyet´te ´irticai´ örgütlenmelerde adı geçtiği iddia edilen AKP uzmanı Ali Gökçimen´i getirmek istediğini; ancak Karadenizli etkin bir grubun ise ´Telekulak´ davasından açığa alınan Cevdet Saral için kulis yürüttüğünü...

 

AYNI zamanda Türk Belediyeler Birliği Başkanı olan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak hakkında, Mülkiye müfettişlerinin raporu doğrultusunda, ´üzerinde 1.8 milyon metrekare arsa, oğlunun ve kızının üzerinde de 17 konut ve işyeri bulunduğu´ iddiasıyla Cumhuriyet Başsavcı Vekili Vedat Menteş tarafından hakkında ´şaibeli mal edinmek´ iddiasıyla açılan davada 8 yıla kadar hapis cezası istendiğini...

A
NKARA Tarım İl Müdürü Şenol Yeşil´in görevden alınmasını protesto eden bir grup çiftçinin AKP Genel Merkezi önünde protesto gösterisi yaptıklarını...
Biliyor musunuz?

Haberin Devamı

 

GÜNÜN SÖZÜ


‘‘İki tür insan vardır. Birincisi doğar, yaşar ve ölür. İkincisi ise doğar, tarih yapar ve tarih sayfalarında yer alarak hiç ölmez. (Atatürk döneminin hukuk ve siyasetçi adamı) Mahmut Esat Bozkurt, devlet adamlığı ve hukukçuluğuyla aramızda yaşıyor.’’

(İzmir Valisi Alaaddin Yüksel)
Yazarın Tüm Yazıları