Adayları siz seçmeyin

TATİL için geldiğim İstanbul’da, Taksim Gezi Parkı’nda gençlerin demokrasi ve özgürlük mücadelesine tanık oldum.

Haberin Devamı

Hükümetin protesto edenlere reva gördüğü acımasız tepkiyi, TV’den izledim. Arkasından Başbakanımız bu direncin, dış ve iç mihraklı provokatörler ve faiz lobisi tarafından kışkırtıldığını iddia etti.
Ben 40 yıl Wall Street’in en prestijli firmalarını temsil ettim. ‘Hisse Senetleri ve Tahvillere Yatırılmasında Bilinmesi Gereken Prensipler’, ‘Portföy Yönetimi’, ‘21. Yüzyılda Profesyonel Portföy Yönetimi’, ‘Global Krizi Yaratanlar’ kitaplarının da yazarıyım.
2009 ve 2010 yıllarında CNBC tarafından Türkiye Sermaye Piyasası’na en fazla katkıda bulunan on kişi arasında gösterildim.
Tüm kariyerimde faiz lobisi diye bir uygulama görmedim, işitmedim.
Faiz oranları konusuna biraz açıklık getireyim:
Her ülkede faiz oranlarını merkez bankaları saptar. Merkez bankalarının yöneticilerini de hükümet seçer. Yani faiz oranlarının tayini öyle Başbakanımızın bahsini ettiği hayali ‘faiz lobisinin’ etkisinde değil, hükümetin tasarrufundadır.
Tabii faiz oranlarının seyrine tesir eden başka nedenler de vardır.
İçeride, devletin borçları, bütçe ve dış ticaret açığı, enflasyonun hızı; dışarıda ise, bilhassa ABD’de Federal Banka’nın faiz politikası dolaylı olarak her ülkenin faiz oranlarına tesir eder. Eğer FED faiz oranlarını yükseltirse, global piyasalarda dolaşan para, yüksek faize gideceğinden hemen diğer devletlerin de merkez bankaları ayarlama yaparlar. Gezi Parkı olaylarında da dış merkez bankalarında böyle bir artış olmadı.

KISIR ÇEKİŞME

Haberin Devamı

Burada CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ”Daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi istiyor gençler, biz demokrasi ve özgürlükleri taçlandıracağız...” nutkuna da değinmek isterim. Eğer sözlerinizde samimi iseniz milletvekili seçimlerinde tüm adayların, önseçimlerle halk tarafından seçilmesinin uygulamasına geçiniz. Böyle bir kararla, CHP bir şahıs partisi olmaktan çıkar, halkın seçtiği bir parti olur. Ancak bu fark belki sizi iktidara taşıyabilir. Adayların tayini sizin iki dudağınızın arasında olduğu müddetçe seçimler farklı düşüncelerin, farklı idelojilerin çarpıştığı bir seçim değil, Sayın Kılıçdaroğlu ile Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kısır çekişmelerinden ibaret olur ve bu durumda gençlerin istediği gerçek demokrasiyi getirmek başka bir siyasi lidere kalır.
Yılmaz EROLGAÇ
Lehman Brothers Başkan Yardımcısı (emekli)
San Diego, CALIFORNIA


Star Wars

Haberin Devamı

EPDK’nın geçen 2 Ağustos’ta Yıldızlar Holding’e ait OEDAŞ (Osmangazi Elektrik Dağıtım) yönetimine el koymasıyla öğrendik ki, meğer ‘patron’ Sebahattin Yıldız’ın tahsil ederek ödemediği elektrik bedellerinde devletin kaybı 180 milyon liraymış... Bu konuda “Edinimlerini yerine getiremeyen özel sektör temsilcilerimiz varsa biz oraya müdahale etmek ve denetimleri yapmak durumundayız” diyen, Kayseri Milletvekili ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’a şimdi sormak lazım:
1- CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu’nun ‘Yandaşlar yeraltında’ (Cumhuriyet-15.06.2010) başlıklı röportajda, “Maden özelleştirmelerinden büyük servet edinen Sebahattin Yıldız’ın 2004’ten sonra aldığı 2.229 maden ruhsatının 29.694 km2’lik (Yalova ilinin 74 katı büyüklüğünde) bir
alanı kapsadığı” iddiası
doğru mudur?
2- Kayserili, Elazığ Valisi Muammer Erol’un (Eski İstanbul Büyükşehir Belediyesi Gen. Sek. Yard. ve Kültür Müdürü, gazetecilerden hep uzak duran) 3 Ağustos’ta görevden alınarak (yargıda kapıştıkları Muammer Muşmal’ın memleketi) Konya’ya atanmasını ve ayrıca 4.5 yıl Elazığ’da bulunup ham bakır ve ham krom meselesine hiç değinmemesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
3- Elazığ’ın Maden ilçesinde bulunan ve Yıldızlar Holding’e satılan Ergani Bakır’da aylık 2.000 ton konsantre bakır işlenmeden yurtdışına akıtılırken mevcut 100 civarındaki çalışanın ise düzenli maaş dahi alamadıklarını, ilçe dinamiğini oluşturan bakkal, manav, kasap, gıda toptancısı vb. kesimlerin uzunca süredir Yıldızlar Holding’de biriken alacakları için icra dairelerini aşındırdıklarını ve haliyle ilçedeki sosyal yaşamın baltalandığını biliyor musunuz? Bu çerçevede mesela Ankara Çukurambar’daki Sebahattin Yıldız Camisi’nin ismini ‘Maden Dağları Sağ olsun Camisi’ şekilde değiştirilmesi önerisine destek verir misiniz?
4- Yıldızlar Holding’in Elazığ’da işlemek yerine off-shore yoluyla yurtdışına akıttığı ham krom ile ilgili (11 Şubat’ta basına yansıyan) ve 200 milyon lira olduğu belirtilen vergi kaybı için bakanlık olarak sorumluluk hissediyor musunuz?
5- Son olarak bu soruları yerinde, yani ‘velinimetiniz’ olan mazlum ‘Maden Dağları’nda bir basın toplantısı düzenleyerek cevaplamayı düşünür müsünüz?

GÜNÜN SÖZÜ

Haberin Devamı

“Ergani Madeni’nde ahalinin 400 seneden beri haiz olduğu hakkı keşf ve imali nazarı dikkate almamak ve sonra çıkaracağı cevherleri orada izabe etmeyerek memaliki ecnebiyyeye nakil ve imar için kumpanyaya (Chester projesi) salahiyet vererek 30-40 bin nüfusu işsiz bırakmak zannedersem tecviz edilmez. Çünkü zulümdür”.
(Ergani Madeni Mebusu İbrahim Hakkı Efendi/
9 Kasım 1911)

Bizi biri soyuyor ama öğrenemiyorum

TC Lefkoşa Büyükelçiliği Eğitim Müşavirliği’nden Ali Özdemir’i dinliyoruz: Avea telefon şebekesi üzerinden ‘haksızlık’ yapan Mikro Ödeme AŞ firmasına e-posta yolladım. Ama yanıt vermiyorlar. Adıma kayıtlı telefonu oğlum kullanıyor. Oğlumun kullandığı telefona 2 aydır 20 TL ek borç çıkıyor. Firmayı arıyorum. AVEA’yı arıyorum. Satılan malın ne olduğunu açıklamıyorlar. Telefon ile ne satın alınmaktadır? Hukuk adına, insaniyet adına cevap veriniz. Büyük kampanya yapan firmalara bu yakışmaz.

Haberin Devamı

Garibanları sürekli dolandıran işveren

BOLU’dan ismi bizde saklı bir vatandaş yazıyor: “ Bolu’nun Dağkent Mevkii’nde Metro Holding’in otobüs firmasına ait bir mola yeri var. Burada çalışan aşçı, temizlikçi, bulaşıkçı, garson gibi personelin maaşları yıllardır hakça ödenmiyor. Gariban insanlar çok düşük ücretlerle işe alınıyor. Maaşları hiç bir zaman vaktinde ödenmiyor. Maaşını düzenli alamayan kişiler işi bıraktıkları zaman ise 1-6 aylık alacakları ödenmeyerek gasp ediliyor. Metro Holding’in esas sahibinin kim olduğu konusunda rivayet muhteliftir. Ancak görünen sahibinin ise Galip Öztürk olduğu söylenmekte. Bolu’daki Mola yerini ise kimliği meçhul şahıslar işletiyor. Yasaları ve devlet otoritesini hiçe sayan işverenin kamu görevlileri tarafından yola getirilmesi imkansız gibi görünüyor. Toplum olarak tepkimizi gösterelim ve adı geçen firmanın hiç bir hizmetini satın almayalım diye düşünüyorum.”

Haberin Devamı

Bayramda ‘’acil’e gitme en iyisi hemen öl!..

ANLATACAĞIM olay komşumun başına gelmiştir. Yarın da benim, sizlerin ve yakınlarınızın başına gelebilir. Bir vatandaşlık görevi olarak yazıyorum. Olay şu; sağlıkta dönüşüm, devrim yaşanıyor ya, tam devrimlik olay!..
Komşumun, bayramın 1. günü gündüz vakti, ani bel ağrısı ve ayaklarının tutulmasi olur. 112 ambulans çağrılır ve hasta İstanbul Okmeydanı Hastanesi’nin aciline götürülür. Acil, beyin cerrahisi doktoru yok diye hastayı kabul etmek istemez. Bunun üzerine, ambulansla gelen doktor, hastayı kabul etmemeleri halinde rapor tutacağını söylemesi üzerine, hasta kabul edilir ve hap verilerek evine gönderilir.
Bayramın 2. günü, durumun ağırlaşması üzerine, bu temmuz ayında vakıf üniversitesi hastanesine dönüştürülen Çağlayan F.N. Hastanesi’nin aciline telefon edilir. Çıkan acil yetkilisi, aynı şekilde beyin cerrahlarının olmadığını söyleyerek hastayı kabul etmeyecekleri söyler. Tatil günleri ve hafta sonlarındaki durum bu. Hasta daha da ağırlaşsın veya ölsün!
İlgilileri ve yetkilileri, incelemeye davet ediyorum. Zahmet olacak ama tatil günleri (özellikle bayramlarda) hastaneleri ve acilleri bir dolaşsınlar. Ölümlerin çoğu gece ve acillerde olmaktadır. Göstermelik, acillerde bırakılan asistan doktorların pek yapacağı bir şey yok.
Hele, Okmeydanı gibi İstanbul’un en büyük eğitim ve araştırma hastanesinde beyin cerrahi yoksa… Gerisini siz düşünün.
Peki kabahat hastane yönetimlerinde mi yoksa haber vermeden çekip giden doktorlarda mı?
Tamer ÇAPIN-LEVENT

Av. Turgut Kazan uyarıyor; Ergenekon kararı yok hükmündedir

“SİLİVRİ özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin Ergenekon kararı yok hükmündedir. Gerekçenin yazımı beklenmeden, derhal Yargıtay’a götürülerek, bu gerçeğin tespit ettirilmesi gerekir.
Evet, bir Genel Kurmay Başkanının Yüce Divan yerine bu mahkemede yargılanması, bütün usul kurallarının hiçe sayılması, dijital verilerle gizli tanıklarda yaşanan sorunlar bir yana, yedek yargıçların yaptığı inanılmaz ve akıl almaz açıklama, asla müzakereye katılamayacak kişilerin müzakereye katıldığını gösteriyor. Oysa, CMK’nun 227. maddesi uyarınca, “müzakerede ancak karara ve hükme katılacak hakimler bulunur.” Yedek üyeler dahil başka hiç kimse bulunamaz. Ama, basına yapılan açıklamadan, yedek yargıçların müzakereye katıldığı anlaşılıyor. İki yedek yargıç, 45 gün sabahtan/akşama delilleri değerlendirdik, hassas terazide tartar gibi kişisel durumları inceledik diyor. “heyet olarak” 5/6 kişi birlikte karar verdiklerini söylüyor. Bu durum, verilen kararın yok hükmünde olduğunu gösterir.
Çünkü, mahkeme kurulu, bir başkan ve iki üyeden oluşur. CMK’nun 227. maddesine göre, müzakereye kararı verecek bu üç kişi dışında kimse katılamaz. Başkan, sadece stajyerlere “hazır bulunma izni” verebilir. Başka hiç kimse, kişilerin/delillerin değerlendirmesini yapamaz. Yedek üyelik, (AİHM kararlarının bir gereği olarak), sağlık/ölüm/ayrılma ile heyette eksilme yaşandığı zaman, yargılamayı izlemiş bir yargıcın karar vermesini sağlamak için getirilmiştir. Eğer hükmü asıl üçlü veriyorsa, yedeklerin müzakereye katılıp delilleri ve kişileri tartışması mümkün değildir. Dolayısıyla, yedeklerin katıldığı müzakere sonucu verilen karar yok hükmündedir.
Tekrar ediyoruz, gerekçe yazımı beklenmeden, yedek yargıçların yaptığı açıklama, onaylı kısa karara eklenerek, derhal Yargıtay’a başvurulmalıdır. Usul ekonomisi açısından, sonunda yok sayılacak bir karar için, gerekçe yazımı ve tebligatların tamamlanması beklenemez. Darbe dönemleri dahil, ilk kez böyle bir örnek yaşıyoruz. Hem Yargıtay bu sorunu çözmeli, hem HSYK 5-6 kişilik müzakereciler için soruşturma açıp gereğini yapmalıdır.”

Yazarın Tüm Yazıları