Acıları dostluğa dönüştürmek

ALMANYA’nın, Türklerin en yoğunlukta olduğu en büyük Kuzey Ren Westfelya Eyaleti’nin bir kenti Solingen... Ünlü çatal ve kaşık firması adını buradan alıyor.

Belediyenin Kültür Merkezi binasının önünde üç bayrak dalgalanıyor; Türk, Alman ve AB bayrağı... Sahne, kırmızı güllerle süslenmiş; ortada da bir piyano duruyor.

Türk-Alman Dostluk Federasyonu’nun (DTF) geleneksel ödül töreni, Solingen’de 12 yıl önce yaşanan ‘vahşet’in yıldönümüne denk getirilmiş bu yıl.

29 Mayıs ‘Dostluk Günü’ olarak kutlanacak artık... Solingen’li turizmci Alişan Hızlı ve arkadaşlarının desteğiyle gerçekleştirilen anma töreninin, Almanya’da şimdiye kadar yapılan ‘barış ve sevgi’ içerikli toplantıların en anlamlısı olduğu söylendi bize. Konuşmalar hep dostluk üzerineydi. Amasyalı Mevlüde (Genç) Ana’nın yüreğinde ömür boyu kapanmayacak ‘yarasından’ kimse söz etmedi. O, ‘Yüreği öpülecek insan’dı.

İki oğlunu, iki torununu ve yeğenini kaybeden Mevlüde Genç, 1993 yılındaki ‘Çocuklarımızın ölümü bizi birbirimize yakınlaştırsın. Alman’la eşit tutulalım. Kin ve husumet olmasın aramızda’ sözleri ile ‘felsefi’ dersler vermiş her iki topluma; uygarlık adına...

Genç’in bugüne kadar ağzından yabancı düşmanlığı ile ilgili kin ve husumete dönük hiçbir ifade çıkmamış.

Zaten törende, iki mesaj çıktı; artık çağdışı ırkçılık olayları yaşanmasın; barış ve sevgi egemen olsun Avrupa’da...

Türk-Alman Dostluk Federasyonu (DTF) bir anlamda bu anlayışı egemen kılmak için kurulmuş zaten... Üyelerinin yarısı Almanlardan oluşuyor. Merkezi Münih’te; 32 derneğin çatı kuruluşu olan DTF, bu yıl beşincisi yapılan ödül törenlerinden önce üç ay sureyle ‘Türk Alman Kültür Haftaları’ düzenliyor. Birçok Alman ve Türk sanatçılar bir araya geliyor. Bu yıl etkinlikleri 32 bin kişi izlemiş; iki toplumun kaynaşması açısından bu çok önemli bir girişim.

MESAJLAR

Almanya
Başbakanı Schröder, Dışişleri Bakanı Fischer ve Hıristiyan Demokrat Partisi Genel Başkanı Angela Merkel’in mesajları gelmişti; ancak nedense üst düzey Alman siyasetçiler pek yoktu.

Baykal’ın gelmesine karşın SPD’nin üst yönetiminden kimsenin bulunmaması sadece ‘Kuzey Ren Westfalya’daki ‘seçim hezimeti’nin sonuçlarının etkisi olmasa gerek. Schröder, son yıllarda Baykal’la görüşmeden iktidardan ayrılacak gibi görünüyor.

Başbakan Erdoğan, gönderdiği mesajında Mevlüde Genç gibi Türk kadınını yetiştirdiği için Türklerin gurur duyması gerektiğini belirtti. Başbakan’ın mesajının okunmasından sonra, Devlet Bakanı Mehmet Aydın ‘Çokluk içinde birlik anlayışının temel alınmasını’ diledi. Baykal, ‘Türkiye AB’den dışlanmamalı, çünkü Avrupa bizim de kıtamız’ diye konuştu. DTF Başkanı Ali Kılıç ise konuşmasında şöyle dedi: ‘Bu acıdan dostluk çıkardık. Avrupa’nın Yunus’u, Mevlana’yı ve Hacıbektaş’ı anlaması gerekir. Aksi halde 11 Eylül gibi terör olaylarının önüne geçemeyiz. Biliyoruz ki dostluğun vatanı olmaz.’

Rau’nun hüzünlü vedası

ALMANYA’
nın geçen dönemki Cumhurbaşkanı Johannes Rau, Türklerin ‘babası’... Ağır hastalığına ve 4 ameliyat geçirmesine rağmen törene katılarak ‘siyaset’ ödülünü CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın elinden aldı.

Türklerin acılarını hep yüreğinde hissetmiş saygın bir devlet adamı.

İki çocuğu, iki torunu ve yeğenini kaybeden Mevlüde Genç’in evinin kundaklanmasından hemen sonra olay yerine gelmiş. O zaman Kuzey Ren Westfalya Başbakanı olan Rau, şöyle seslenmiş:

‘Kin öldürür, sevgi yaşatır.’

(Bir dövüş sanatları okulunda ‘yetiştirilen’ 4 Alman, ırkçı saldırıyı gerçekleştirdikten sonra yakalandı; 3’ü 10’ar yıllık cezalarını çekti, diğeri de 15 yıl hapis cezasını çekiyor hálá.)

12 yıldan beri Genç Ailesi’nin evini üç kez ziyaret etmiş Rau, zaman zaman da telefonlar edip hatırlarını sormuş ailenin... Bunu da kimseye haber vermeden yapıyormuş. Rau, duyduğu acıyı törendeki konuşmasında şöyle ifade etti:

‘29 Mayıs gecesi olay yerine geldiğimde benim için o an yaşam durmuştu. Ama hemen kendimi toparlayarak yaşamın devam etmesi gerektiğine inandığım için mücadeleyi sürdürmemin en doğru yol olduğuna inandım.’

Rau
sonra Cumhurbaşkanı oluyor. Berlin’de bir kafeye girerken bir taksi şoförü önüne çıkıyor. ‘Ben sizi tanıyorum, konuşmalarınızı takip ediyorum. Böyle bir konuşmayı yıllardır bekliyorduk, dedi. Bu söz benim için daha sonra bana Ankara’dan verilen fahri doktoralıktan daha önemliydi.’

Son sözü de Türkçe ‘Teşekkür ederim’ diyerek bitirdi ve dakikalarca ayakta alkışlandı.

Türklere son vedasıydı ve Türk şoförünün vurgulamak istediği de onun ‘Kin öldürür, sevgi yaşatır’ mesajıydı.

Baykal da çok etkilendi ve ‘Solingen katliamıyla tarihi yeniden yazdıran, acıyı sevgiye dönüştüren, iki toplumu kaynaştıran Rau gibi devlet adamları geleneğinin sürmesini dilerim’ dedi.

Böyle olur bizim fuarımız

ULUSLARARASI Oto Modifiye, Oto Hi-Fi ve Aksesuarları Fuarı 27-29 Mayıs tarihleri arasında CNR EXPO’da düzenlendi. 3 gün süren fuarı yaklaşık 50 bin ziyaretçi gezdi. Fuarı gezen okuyucularımızdan ve stand kiralayan firmalardan bir çok şikayet mesajı aldık:

FUARDA sigara içilmesine nasıl izin verildi anlamış değilim. Modifiye araçların içinde NOS (nitrojen-oksijen) tüpleri olduğunu fuar görevlileri bilmiyorlar mıydı?

Arif KUŞ

STAND
açan bazı firmaların motor gürültüleri ve arabaların egzoz kokuları ziyaretçileri standlardan uzaklaştırdı. 50 m2 standa 6000 YTL ödedik ama ürünlerimizi tanıtamadık.

A. EROL

BİRÇOK firmanın arabalarını hostesler tanıtıyordu. Ellerindeki kameralı cep telefonları ile arabalar yerine hostesleri çekmek için birbirini ezen ‘yaratıklara’ engel olmayan görevlileri kınıyorum.

Neslihan SERBEST
Yazarın Tüm Yazıları