AB’ye ‘Öteki Türkiye’yi sunamadık

17 Aralık öncesinde Türkiye olarak AB konusunda ikili temaslar dışında etkin ve ciddi bir tanıtım yaptık mı? Hayır. Siyasi ve ekonomik ilişkiler dışında Türkiye’yi kültür ve sanat anlamında tanıtan ciddi bir etkinlik, sunum gösteremedik, Türkiye’yi anlatamadık.

Hangi sanatçımız, müzikçimiz, ressamımız, yazarımız, akademik adamımız Avrupa’da boy gösterdi? Çağdaş kadınlarımız kaç platformda söz aldı? TÜSİAD ve TOBB gibi birkaç sivil örgütün, o da yetersiz sayılabilecek faaliyetleri karşısında ‘Atatürk’ün çağdaş Türkiyesi’ni’ anlatamadık.

Bir dostumuzla konuşurken, bu konuda çok eksik bir yanımızı ortaya koydu. AKP hükümetini eleştirerek şöyle dedi:

Atatürk Cumhuriyeti’nin aydınlanma döneminin insanlarını, ürünlerini ne yazık ki, Avrupalılara yeterince göstermek açısından pek zayıf kaldık. Tanıtımda her şey siyaset ve ekonomi değil; ihmal ettiğimiz kültürel ayağı da var bunun...

Avrupa ülkelerine yapılabilecek bir ‘kültür çıkarma’sında, örneğin Panayot Abacı, Fazıl Say, Aydın Esen, Tuna Ötenel, Neşet-Nüket Ruacan, Ertuğrul Korkmaz, Gürer Aykal, Rengin Gökmen, Cem Mansur, Yıldız İbrahimova, Fatih Erkoç, nerede Güher-Süher Pekinel kardeşler, İdil Biret’ler, Suna Kan’lar, Tuluğhan Uğurlu’lular.. Nerede Anadolu Ateşi; Dansın Sultanları... Tarkan, Sertab Erener’le Avrupa gençliğine neden konserler düzenleyemedik.

NEREDE SANATÇILARIMIZ

Nerede İstanbul Senfoni Orkestrası, Sevda Cenap Ant Vakfı, Borusan Senfoni... Bale sanatçılarımız, Yıldız Kenter’ler, Genco Erkal’ları neden unutuyoruz? Yaşar Kemal, Orhan Pamuk, Çetin Altan ve Nedim Gürsel gibi yazarlarımızı, resmi heyetlerimiz giderken yanında götüremez miydi? Cumhuriyet döneminin romancılarının, şairlerinin kitaplarını tercüme ettirmek o kadar zor muydu? 17 Aralık öncesinde Başbakan’ın hemen açılmasını istediği, sadece bir Çağdaş Sanat Müzesi tanıtım için yeter mi? Bu anlamda İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın Belçika’daki etkinliğini başka başkentlerde yaptıramaz mıydık?

Müzelerimizdeki kıymetli eserleri sergilemek üzere göndermek aklımıza gelmedi.

Eşlerinin başı açık olan Devlet Bakanı Prof. Mehmet Aydın, Prof. Yaşar Nuri Öztürk, Prof. İzzettin Doğan veya İlahiyat Fakülteleri’ndeki başka aydın hocalarımız Türkiye İslamı’nı anlatamazlar mıydı?

Sorarım, hangi üniversitemiz Batılı üniversitelerle kültürel anlamda işbirliği yaptı?

Bırakın aydınlarımızı, ressamlarımıza, çizerlerimize, heykeltıraşlarımıza birer sergi de açtırmak zor mu?... Film haftaları da mı düzenleyemezdik; sinemacılarımıza görev verildi de kaçtılar mı?

Konser ve sergiler yetmez tabii; halka sunulacak sanatçımızın kaç plağı, CD’sini pazarlayabildik. Kaç akademisyenin, eleştirmenin yazısını yayınlatabildik Batı basınında.

BULGARLAR KADAR OLAMADIK

AKP
hükümeti biliyor mu; AB’ye aday olan ülkeler sanat çıkarması yaparlar. Bulgaristan’ın Ekonomi Bakanı İngiltere’ye gittiğinde, bir yandan ekonomik görüşmeler yaparken beraberinde götürdüğü seçkin sanatçıların ‘Bulgar Haftası’nda Londra’nın altını üstüne getirdiklerini biliyor muyuz? Bunu Rumenler, Çekler ve öteki aday ülkeler de yapıyor.

Sadece Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Gül’ün çabaları tabii ki yetmez.

Kültür ve Turizm Bakanlığı hálá Türkiye’deki altı senfoni orkestrasının kadrolarını korumakta istekli davranmıyor. Turizm yatırımları kadar ülkemizin kültür ve sanat ayağını da düşünemez miydi Sayın Erkan Mumcu... Sözü geçen akil adamlarına, turistik, tarih ve kültürel mekanlarımıza davetler yapılamaz mıydı? AB gibi bir ideal için tanıtım pahalı ve zor işler değil ama esas olan bunu yüreklerde hissetmek... (Son Brüksel çıkartması olumlu ancak her kesimi kapsamadığı için yetersiz!) TOBB, Başbakan’a helikopter almak kadar Türkiye’yi tanıtım kampanyalarına önem verebilirdi.’

Türkiye’nin öteki yüzünü tanıtmakta çok geç kaldık; yazık da oldu. Bunlar uzun vadeli programlar olmalıydı; hiç olmazsa Eurovision’a verdiğimiz önem kadar!

Katrancı Hoca’yı susturun lütfen

BERLİN’de bir hocaefendi, ‘Kaynayan katran kazanları Hıristiyanları bekliyor’ diyor.

Sormak lazım hocaefendiye, sen kaç kez öldün, dirildin, kaç kez gittin-geldin de bunları biliyorsun diye... O kazanların altında kömür mü, odun mu, gaz mı yanıyordu? Uçağı, telefonu, televizyonu, bilgisayarı vs. bulan bilim adamlarını katran kazanına göndereceksin, sen de cennete gideceksin! Diyanet İşleri’nin bu hoca hakkında dini yanlış yorumladığı için soruşturma açmasını beklerim. Devlet Bakanı Tüzmen’in ‘Bizans ve Osmanlı çocukları’ gibi ucuz tartışmalara girmesine gerek var mıydı? Bu lafı söyledi, buradaki yorumları okudu mu? Avrupalıyı kuşkulandırıp sonra da AB’yi istemek olmuyor.

Mustafa BAKIR HAMBURG

G günü

BASINDA
çıkan haberlerde AKP’nin kendisi ile ilgilendiği yazılan DYP İstanbul eski İl Başkanı Süleyman Soylu ‘Ateş olmayan yerden duman çıkmaz’ sözü üzerine ‘Burada ateş de yok, duman da yok...’ diyor. Soylu ‘İki yıldır aktif siyasetin çok uzağındayım, G gününe kadar yine çok uzak kalacağım’ dediğine göre, siyaset kazanı nasıl kaynayacak diye yeni yıldaki gelişmeleri beklemek gerekiyor.

GÜNÜN SÖZÜ

‘AB ile müzakereler aşamasında olduğumuz bir dönemde eğitime baktığınızda, Türkiye’de üniversiteler bir yüksekokul ayarına, hatta bir lise ayarına düşmüştür.’

(Prof. Bülent Gültekin)

MESAJ PANOSU

EMİNÖNÜ
Belediyesi’nden arkeolog Sema Kılınç’a yanıt: Sultanahmet, Torun Sokakta bulunan arsa 3 yıldır özel otopark olarak işletilmekteydi. Nevzat Er’in göreve gelmesinin ardından önceki yönetimler tarafından otopark olarak tahsis edilen bu arsa üzerindeki gecekondu yıkılmış, otoparkın kapatılması yoluna gidilmiştir. Bizans Sarayı kalıntıları bulunan arsayla ilgili proje sonuçlandırılmış ve tahsis amaçına uygun olarak açık sergi alanı yapılması için Milli Emlak’a başvurulmuştur.

MERSİN Pozcu karakolunun arkasındaki 2 balıkçının temiz bir görünüme kavuşması Yenişehir Belediyesi’nin görevi değil midir?

KARADENİZ’de dağıtılan afet paralarını öderken, ineği olmayan vatandaşlardan da ineği varmış gibi kesinti yapıldığını biliyor musunuz? İneği olmadığı halde varmış gibi kayıtlara geçilmiş. Bu kesilen paralar nereye gidiyor? Acaba ilçe müdürlüğüne mi? Cevap bekliyoruz.

T.F-ORDU
Yazarın Tüm Yazıları