<B>DÜN </B>öğle saatlerinde <B>Sahil </B>yolundan <B>Kumkapı </B>tarafına giden bir dostumuz telefon etti; <B>‘‘Denizde yine kaçak mazot satıyorlar’’ </B>dedi.
Ahırkapı'yı uzun süre gözlemlemiş;
Boğaz'da yolcu taşıyan iki yolcu gemisi yanaşmış,
'yükünü' aldıktan sonra uzaklaşmış...
Tankerin adını
'Mudanya-1' olarak okuyabildiklerini, akaryakıt alan teknelerin adlarını tespit edemediğini söylüyor.
Kaçak piyasasında akaryakıtın tonu 200 dolar; resmisi ise 700 dolar.
Aradaki vurgunun boyutu ortada.
Iğdır Dilucu ve
Habur'dan
(karadan) sonra
Karadeniz ve
Boğazlarda (deniz) yapılan kaçakcılığın durdurulması için
'etkin' önlem ve denetim kararı alınmıştı. Hatta bu konuda
İstanbul Valiliği güvenlik ve kamu birimleri arasında
(gümrük, liman, deniz polisi ve sahil güvenlik) koordinasyonun nasıl sağlanacağına dair bir tebliğ yayınlamıştı.
Kim ne derse desin akaryakıt kaçakcılığı artarak sürüyor.
Rantçılar, mafya ve devlet olanakları göz göre göre kullanıyorlar.
Daha geçenlerde
Ahırkapı açıklarında
Kamboçya bandıralı
'İrina' adlı kuru yük gemisinin ambarları arasındaki zulasında 1900 litre kaçak akaryakıt alan
'Seymen' motoru ele geçirildi.
'İrina'ya yapılan baskında ise piyasa değeri 533 milyar lirayı bulan kaçak motorin bulundu.
Kaçak akaryakıtı
Boğazlar’da
yolcu taşıyan bazı teknelerin kullandığı ileri sürülüyor.
BALIKÇI TEKNESİ Mİ YOLCU GEMİSİ Mİ
'Balıkçı' teknelerinin çoğu şimdi 400-500 kişilik yolcu gemileri adı altında sağlıksız bir ortamda çalışıyor.
Kooperatif adı altında örgütlenmişler.
Yasal yönden hálá
'balıkçı' statüsünde görünüyorlar; ancak hepsi
'yolcu gemisi' konumunda...
Taksi gibi
'dondurulan' plakaları büyük rant pazarı yaratmış; bir yolcu gemisinin plakası 1 trilyonu buluyor.
Hiçbirinin sigortası yok.
Çoğunda makbuzlu bilet kesilmediğinden
KDV kaçağı doğuyor.
Gemiler sağlam mıdır, çürük müdür; etkin kontrol eden makam yok.
Deniz Müsteşarlığı İstanbul Bölge Müdürlüğü etkin kontrol sonucu acaba bunlardan kaçını seferden men etti?
Hemşehrilik ilişkileri bazı konuların gözardı edilmesine neden oluyor.
TDİ ile
İDO gemilerinin hatlarında yolcu taşıyıp ucuz petrol harcadıklarından haksız rekabet yaratılıyor. Her iki kurumun iskelelerini kullanmak istiyorlar; indirme-bindirmede de can güvenliği sağlanamıyor.
Tekne sahipleri ya da bağlı oldukları kooperatifler ne kadar vergi ödüyorlar?
Sahi bunları
'balıkçı' kimliğinden kurtarıp gerçek
'yolcu' kimliği altında şirketleştirip kontrol altına almak o kadar zor mudur?
Antalya dışında turizmimiz kötü
TURİZM sektöründe 22 yıldan fazla süredir faaliyet gösteren ve ülkeye yüksek miktarda döviz girdisi sağlayan bir şirketin yetkilisi olarak turizm sektörünün belirttiği kadar parlak bir dönem yaşamamaktadır. Her ne kadar
Türkiye'nin sahil bölgelerine yoğun bir şekilde turist akışı olan
Almanya pazarındaki gelişim ve canlılık sürse de diğer ülke pazarlarında ve
Türkiye'nin sahil yöreleri dışındaki turistik bölgelerinde durum oldukça farklıdır. Sonuç olarak
Türk turizmmini
Almanya pazarının güncel durumu ve sahil bölgelerine özellikle de
Antalya'ya gelen turist sayısı üzerine değerlendirmek, oldukça dar bir çerceveden yanıltıcı bir genelleme yapmak olacaktır.
Türk turizm sektöründe yaşanan fiyat artışı ve dünya turizminde yaşanan düşüş,
Almanya pazarını ve bazı sahil yörelerini olumsuz yönde etkilemese de, diğer pazarlara yönelik faaliyet gösteren turizm kuruluşlarını ve
Türkiye'nin diğer turistik bölgelerini olumsuz yönde belirgin bir şekilde etkilemiştir. Bu böyle biline.
Birhan BİLEN Intra Turizm JKF’den açıklama
İSTANBUL'da JKF Hospital Vekili Av.
Sait Karabulut da, 2. el cihazlarla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:
‘‘JFK Hospital açısından bu iddiaların tamamı asılsız ve dayanaktan yoksundur. JFK Hospital yeni bir hastanedir. Hastanede kullanılan tıbbi cihazlar yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak satın alınmış veya ithal edilmiş yeni ve orjinal cihazlardar. Hastanemiz bünyesinde Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından açılmış bir soruşturma da yoktur.’’
Kazancımızın %75'i vergiye gidiyor
KARNELERİN verildiği gün çocuk eve ağlıyarak geldi. Zayıflı olduğunu düşündüm; 'ondan değil' dedi. 'Neden' dedim, 'karnemi vermediler' dedi. Niye? Yakacak parası vermediğim için.
Çocukların psikolojisi öğretmenleri ve idarecileri ilgilendirmiyor da... Kimi ilgilendirecek? Devlete her harcadığımız paradan ortalama %25 gelir vergisi, araba vergisi, haberleşme vergisi, enerji payı, eğitime katkı payı, savunma payı, tütün vergisi, içki vergisi, vs... Birçok vergiyle nerdeyse kazandığımız her 100 liranın 75 lirasını vergi veriyoruz. Niye? Devlet çocuklarımıza güzel bir gelecek hazırlasın diye.
50 binliralık karneyi 500 bin liradan sattıran devlet bir de yakacak vergisi mi koydu?
Bekir EGE-Öğrenci velisi ’Başkan belediyeyi batırdı, işini büyüttü’
GENEL-İş Sendikası 10. Bölge Merkez Şube Başkanı
Bekir Belovacıklı, Cumhurbaşkanı'ndan Çalışma Bakanlığı'na, ANAP liderinden Samsun Valisi'ne kadar yazdığı yazıları göndermiş. Özetle şöyle:
‘‘Samsun'un
Altınkum Belde Belediyesi'ne bağlı işyerlerinde çalışan işçiler,
DİSK'e bağlı Genel İş Sendikası'na üye olmak suretiyle Anayasal ve yasal haklarını kullandıkları için işten atılmıştır. Çalışma Bakanı
Yaşar Okuyan'ın talimatı ile belediyede inceleme yapan iş müfettişleri de sendikaya üye olduğumuz için işten atıldığımızı tespit etti. Bu doğrultuda hazırladıkları raporlarını bakanlığa sundular. 1.4.2002'den bu yana uğramış olduğumuz hukuksuzluğu ve haksızlığı yetkililere ve ilgililere anlatmaya çalıştık, ama kimse duymadı.
ANAP'lı Belediye Başkanı, belediyenin birikmiş borçlarının devlet tarafından ödenmesi veya kendisine bir kolaylık sağlanması durumunda bizleri tekrar işe alabileceğini ileri sürmüştür. Belediyenin iki trilyona yakın birikmiş borçları mevcuttur. Başkan, 1992'den bu yana
Altınkum Belediye Başkanlığı'nı yürütmektedir. Ülkemizde sürekli yaşanan ekonomik krizlere rağmen servetine servet katabilen saygın bir işadamımızdır. Bizlere yapılan hukuksuzluğun ve haksızlığın giderileceği ümidiyle işlerimizin geri verilmesini istiyoruz.’’
İdam
POLİTİKAMIZ PKK'nın başına endeksli. MHP'ye oy kazandıran da kaybettiren de
Abdullah Öcalan. MHP, APO'yu asamadı. Peki ne oldu? APO, MHP'yi astı.
E.E.-ANKARA GÜNÜN SÖZÜ
‘‘Hiçbir politikacı, af kanununa sığınarak geçmişini temizleyemez.’’
(Meclis Başkanvekili Kamer Genç)
MESAJ
HABUR'daki gümrük görevlilerden bir not: Sayın Bakanımız, birkaç ay önce bu köşeden mesailerimizdeki kesintiyi size duyurduktan sonra düzelmişti. Ne yazık ki, bu ay mesailerimizden yine 40'ar milyon lira kesildi. Nedenini sorduğunuzda, ismimizin yanına kırmızı işaret koyuyorlar. Bunlar çay-şeker parası mıdır? Lütfen bizim mesailerimizin banka havalesiyle gönderilmesi talimatını verir misiniz?
MARMARİS SSK'ya muayene olmaya giden bir kadın okurumuz yazıyor: Bekleme salonunda beş kişi yarım saat kadar bekledikten sonra hemşire hanım geldi, ‘‘Doktor Bey gelecek’’ dedi. Az sonra oyalandığımızı anladım; çünkü doktorlar arka odada maç seyrediyorlardı. Ben de Milli Takımımızı destekliyorum ama idrar yollarımdan sancı çekerken, bunun yanında bir an önce ilacımı almam gerekirken bu şekilde bekletildik. Böylece bir insanın acı çekmesinin bir maçtan daha değersiz olduğunu gösterdiler.