Yalçın Bayer: % 72'lik elektrik zammı ne oluyor?

Yalçın BAYER

2000'de elektriğe her ay % 5 zam yapılacağı belli olmuştur. Her ay gelen faturaları incelendiğinde KDV+Belediye Vergisi'nin faturalarda olduğu görülecektir. Bu iki vergi her ay elektrik faturalarına katlamalı olarak yansıtıldığı için elektrik zamlarının aylık %5 değil, % 6'ya tekabül ettiği ve yıllık % 72'ye geldiği anlaşılacaktır. Elektriğe bu orandaki bir zam bakkal, kasap, manav, imalatçı, üretici, fabrikatör, sanayici tarafından hizmet ve üretimlere yansıtılınca enflasyon % 20'lerde tutulabilecek midir? Bu iktidarın halka yolunacak kaz gibi baktığının ifadesi değil midir? Bu hesaba kundaktaki bebekler bile inanmaz. Lütfen hükümet vatandaşı aldatmasın, halkla kafa bulup alay etmesin.

Tarık BERKMEN-SUADİYE

Türk=Tür-Ök (3)

SAYIN Yalçın Çınar'a (Marmaris)...

Türk adının kökeni konusunda verdiğim bilgilere itirazınızı okudum. Siz aslında 1) Niyagara=Ne yaygara sistemi, yani kulakla yakıştırma yolu ve 2) Yalnız bugünün Türkçesi, 3) Hele Anadolu lehçesiyle, Türk dil ve kültürü araştırmaları yapılamayacağını ortaya koymuş bulunuyorsunuz. Sağolunuz.

Sizin sisteminizle ben, Türk adının kökeni diye aldığınız DOĞRUĞ kelimesinden DOĞRUĞ, DOĞRUK, DORUK, DURAK, DİREK vb. kelimelerini üretebilirim. Doğruğ'un kökenini ve tarihini verebilir misiniz? Asla... değil mi?

Irkçılık iddiasına gelelim; TÜRÜSÜG'ün anlamı olan ‘‘Yöneten kutsal sınıf’’ ırkçılığın tam karşısındadır. Kişiler arasında ayırım olmadan herkes yönetebilir. Bu hoşgörüyü ve kişiler arasında eşdeğeri ifade eder. Göksel, tanrısal demek olan TÜR-ÖK de aynı anlamdadır. Çünkü kişiler Tanrı'dan eşdoğarlar. Benim savunduğum tez ise şudur:

Türk kitlesinin (ırkının değil) birleştirici öğesi ‘‘Türk dil ve kültürüdür’’, kan ve ırka başvurursanız, çok geniş bir alana yayılmış olan Türkler parçalanır ve Türk kültürü yok olur. Bunu bilmeden, kendinize ait olan fikir ve saptırmalarınızı bana yapıştıramazsınız, sorumlu olursunuz. Eğer, Türk adının kökenini aramak ırkçılık ise sizin yaptığınız nedir? Haluk TARCAN-PARİS

Üzümde perişanlık

MANİSA ve civarındaki üzüm üreticileri perişan durumdadır. Alaşehir'e bağlı Kavaklıdere kasabasında bulunan tarım kooperatifine eylül ayında yatırdığımız üzümlerin parasını hálá alamadık. Çok mağdur durumdayız. Sayın Ecevit halkçılık halkı perişan etmek mi?

İsmet TAMBAŞ-İSTANBUL

27 gümrükçü memuriyetten ihraç edildi

GÜMRÜKLERDEN sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler'le uzun süreden beri görüşmemiştik... ‘‘Mercedes'li gümrükçü bey’’ yazısı üzerine aradı. Yazı, tatil döneminde çıkmasına rağmen Dikmen'deki adresi ve sözü edilen Mercedesler'in kime ait olduğunu araştırtmış...‘‘Hemen belirteyim ki, Gümrük Müsteşarlığı'nın sahip olduğu 23 araç içinde hiçbir Mercedes marka araç bulunmamaktadır’’ dedi. Sonunda anlaşıldı ki, 06 VF 999 plakalı mor renkli 300 tipindeki Mercedes hayvancılık ve et işi yapan Ankara Borsa Başkanı Faik Yavuz'unmuş; 06 YFA 44 plakalı Mercedes de sabah kendisini almaya gelen makam arabasıymış... Aynı bilgileri Faik Yavuz da verdi. Biz de kendilerine, yanlış bilgiye sahip olan okurumuzu uyaracağımızı söyledik.

Bu arada Keçeciler'e gümrüklerde ne var, ne yok dedik...

‘‘Gümrükler için çok titiz davranıyoruz. Şaibeli görülen 27 kişinin, Yüksek Disiplin Kararı gereğince görevlerine son verdik. Mal varlıkları ile mal beyanları arasında fark çıktığından ihraç edildiler.’’

(Bu arada bu işlemin uzun yıllardan beri ilk kez bir bakan tarafından yapıldığını öğreniyoruz. 1932'de çıkan 1920 sayılı yasaya göre, vazifesini suiistimal eden bir memurun inzibat komisyonuna -disiplin kuruluna- sevkini öngörüyor. Komisyonun ilgili memurların memuriyetle ilgilerini kesmesi yetmiyor, bakanın onayı gerekiyor. Geçmişte bu tür komisyon kararlarına rağmen Rifat Serdaroğlu, Ali Şevki Erek gibi bakanların atılma kararlarını uygutmadıkları belirtiliyor. Gümrüklerle ilgili bir kişi, 'Bakan çok sağlam, hiçbir şeye boyun eğmiyor. Gümrüklerin düze çıkması için bir şans...' dedi.)

Gümrükler bilgisayara geçiyor... Ancak bazı görevlilerce rüşveti engellediği için istenmiyor deniyor.

- Buna kimse engel olamaz. Gümrüklerde rüşvet unutulacak artık. Gümrük kapıları tamamen bilgisayar sistemine geçiyor. Bu işe daha 1987 ve 92'lerde teşebbüs edilmiş; Dünya Bankası'ndan kredi ve danışmanlık istenmiş, becerilememiş... Hatta kredi kullanılamadığından faiz bile ödenmek zorunda kalınmış. 1995'te yeniden spesifik kredi istenmiş; 68 milyon dolar kullanın demişler... Gümrüklerin bilgisayarla donanımı için ilk etapta 40 milyon dolarını kullanmaya karar vermişiz; AB'ye uygun olan Fransız modelini tercih etmişiz... Bizim dönemimizde açılan 40 milyon dolarlık ihaleye 12 firma katıldı, en düşük fiyatı 27.4 milyon dolarla Koç'un bir firması verdi. Bu ihale nedeniyle Dünya Bankası ilgilileri teşekkür ettiler. Yarın (bugün) sözleşme imzalayacağız.

Kaç gümrük kapısı bilgisayara giriyor?

- İstanbul Atatürk Havaalanı'nda geçen yılın ortasından beri, gümrük işlemlerinin % 25'i bilgisayarla yapılıyor. Yeni ihaleyle de, 55 gümrüğü bilgisayara bağlıyoruz. Dolayısıyla 2001 yılının ortasında sistemin tamamlanmasıyla dış ticaretin yüzde 95'i bilgisayar ortamında işlem yapar hale gelecektir. Ankara'yı bu yılın ortalarında hizmete sokacağız.

Atılanlar kimler?

(Bakan isimleri faksla bildiriyor) Gaziantep: Şakir Uzunaslan, Gürbulak: Süleyman Yorulmaz, İstanbul: Nihat Sinanoğlu, Gülşen Gökçen, Aysun Uzun, Tayyar Karabulut, F. Nedret Baykal, Şevket İlik, Filiz Elçi, Taner Aybar, Şemsi Akhan, Satı Erdoğan, Ali Yıldız, D. İsmail Çobanoğlu, Veysel Elpeze, İstanbul (G. Muhafaza): Hasan Karatepe, İzmir: Mahmut Güçbey, Hayrettin Sütçü, Ercan Almaz, Fikri Tarakçı, Mehmet Doğan, Mehmet Okan, Bedrettin Koyuncu, İzmir (G.Muhafaza): Metin Demirkıran, Mithat Sahillioğlu, Habur: Mahmut Karadağ. (Memuriyetten atılanların daha önce ARENA'nın bir rüşvet programında ve bizim geçmişte gümrükle ilgili yazılarımızda bazı ismi geçen memurlar olduğu bildiriliyor.)

ÇORLU'dan bir grup veli yazıyor: Ahmet Çavuşoğlu, Muhittin Mahallesi, Füsünoğlu Paşa Caddesi'nde de Özel Çavuşoğlu Koleji'nin bir şubesini kurdu. Ancak ekonomik sıkıntıya düştüğünü görüyoruz. Okul taksitlerini başka borçları için kullandığını, öğretmen ve personelin maaşlarını alamadıklarını duyuyoruz. Okulda eğitim ve öğretimin durma aşamasına gelmesinden endişe ediyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu gelişmelerden haberi var mıdır?