‘‘GEL de Yargıya İsyan Etme Hocam’’ (23.11.2001) başlıklı yazı içinde eski Yargıtay Başkanı Müfit Utku'un kardeşi eski sinemacı Ümit Utku'dan söz ederken, İngiliz mahkemesinde tanık olarak verdiği ifadesinde 'ibret'lik sözlerinin olduğunu ve bunun tercümesini beklediğimizi yazmıştık.
(Keşke ifadenin tam tercümesini KıbrısTürkleri, bazı MHP'liler, onu çok seven bazı doktorlar ve hukukçular da okusa...)
Dün Milliyet'te ‘‘126 Milyar Maaşlı Satış Müdürü’’ başlıklı haberi okuyunca sevinmedik dersek yeridir.
Utku, Demirel tarafından 1992'de KTHY Yönetim Kurulu Başkanlığı'na getirilmişti. Bazı yakın dostlarına sağladığı inanılmaz olanaklar gibi Mukaddes Cagnino adlı kadını da Londra Satış Müdürü olarak görevlendirmişti.1997 yılında görevden uzaklaştırılan Utku hakkında Başbakanlık Teftiş Kurulu, inanılmaz yolsuzluk ve usulsüzlükler saptamıştı.
Halen Florence Nightingale Hastanesi Yönetim Kurulu üyesi ve Film-San Vakfı Başkanı olan Utku yargıda neler söylemiş?
KTHY'nin yeni yönetimi, Cagnino'yu görevden alıp Lefkoşa'ya atayınca kabul etmemiş ve KTHY aleyhine 1 milyon sterlinlik dava açmış. Cagnino'nun kendisini tanık göstermesi üzerine Utku da, geçen haziran ayında İngiliz mahkemesinde ifade vermiş. Duruşmada Cagnino, Utku'nun kendisiyle 18 yıllık sözleşme yaptığını, 66 yaşına kadar çalışması gerektiğini belirtmiş.
Yargıç Hooper'in ‘‘Satış memurluğundan satış müdürlüğüne nasıl atandınız?’’ sorusuna Mukaddes Cagnino, ‘‘Ümit Utku'nun (hostes) kız arkadaşı -çocukları var- Tülin Uçar bana referans oldu’’ karşılığını vermiş. Ve Utku'yu zora sokan şu diyalog geçmiş:
Yargıç- Tülin Uçar, Ümit Utku'nun metresi mi?
Cagnino- Tülin 24 yıldır Utku ile beraber. Metres kelimesini duymaktan hoşlanmıyorum. Çünkü Tülin, Utku'nun kız arkadaşıdır.
Yargıç: (Utku'ya) Tülin Uçar sizin özel bir arkadaşınız mı?
Utku- Tülin gibi birçok özel arkadaşım var.
Tazminat davası dört ay sürdükten sonra geçen ekim ayında sona eriyor ve reddediliyor. Utku'nun bizdeki davaları ise üç yıldan beri sürüyor.
İstesem KTHY'yi bile satarım
EVET, bu soruyu kimse sormadı Utku'ya...
Ne yazık ki Utku, THY ve Kıbrıslı Türklerin İnkişaf Sandığı'nın ortak olduğu KTHY'yi yıllarca istediği gibi yönetti. (KTHY şimdi Özelleştirme İdaresi'ne bağlı.) Kimse kendisinden hesap sormadı. Ancak İngiliz mahkemesi, haftada iki kez sefer yapılan Londra'da bir satış müdürüne yıllık nasıl 60 bin sterlin (aylık yaklaşık 10 bin $) gibi astronomik maaşı neden verdiğini soruyor.
Utku da ibret verici şu yanıtı veriyor:
‘‘Yetkim vardı. İsteseydim KTHY'yi bile satardım.’’
Bu ne cüret... Utku iki devletin ortak malını nasıl satmaya cesaret edebiliyor? Kimlere güveniyor? Nerede Özelleştirme İdaresi (Uğur Bayar), nerede THY (Cem Kozlu), nerede KKTC Başbakanı (Derviş Eroğlu), nerede Vakıflar Genel Müdürlüğü (Nejat Erseven), nerede KTHY'nin yeni Yönetim Kurulu...
Bu kişinin, üniversite mezunu olmadan vakıflarda nasıl yöneticilik yaptığını, mal beyanının ne olduğunu kimse soramazsa bu ülke çoktan bitmiş tükenmiştir.
Özer Bey'in ince planı...
ÖNCE Orhan Keçeli'nin yarın vereceği ‘Büyük Türkiye’ başlıklı iftar davetiyesi geldi. Bir gün sonra da DYP'den istifa edeceklerini açıklayan Av. Mehmet Kolenoğlu ve Rumeliler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Selim Korkmaz'ın faksları düştü önümüze.
‘‘Bu kişilerle yeniden aynı çatı altında olmak istemiyoruz’’ diyerek imalı eleştiriler yapıyorlar.
Bir dostumuzun üç gün önce Orhan Keçeli'nin, Can Ataklı'nın 'Haber Türk'teki programında, ANAP'tan DYP'ye gelen milletvekillerinden Eyüp Aşık için ‘‘O bir halk kahramınıdır’’, Enis Sülün için de ‘‘Trakya'nın en itibar ettiği adamdır’’ demesi faksları daha anlamlı hale getiriyor. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, kırgınlıkları unutmuş, eskilere kucak açmış... Bu transferlerden sonra Yıldırım Aktuna yuvaya döndü. Sırada Necdet Menzir, Orhan Keçeli, Cengiz Kaptanoğlu ve Mehmet Yıldırım var. Evren Bulut ve Yaşar Topçu olabilir. İbrahim Betil ile Prof. İzzettin Doğan ve AdnanPolat da sürpriz olabilir mi?
DYP'nin yükselişe geçtiği yolundaki anketler ‘yuvaya dönüşü’ hızlandırabilir. Gözler Özer Çiller ve Ali Şen’de...
Geçmişte insanların birbirleri hakkında neler söyledikleri unutuldu, altıncı his galip geliyor. Balkan ve Karadenizliler kucaklaşıyor.
Taşaron da sorumlu
YARGITAY'dan: SİT alanı içerisinde yapılan inşaat müdahalelerinde sadece inşaat sahipleri değil, usta olarak dahi olsa bu müdahaleyi yapan 'taşaron' kişilerin de cezalandırılması gerekir. (Patara'da 1. doğal, 3.derece SİT alanı içinde kalan yerde inşaat yapılması üzerine Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava üzerine aldığı karar...)
MESAJ PANOSU
BELEDİYEDE HATİM... Eminönü Belediyesi'nin bir grup çalışanından gelen faks metninde; ‘‘Eminönü Belediye Başkanlığı personelinin Kur'an okuma programı (Ramazan boyunca)’’ diyor. Demek ki Hatim indiriliyor. Başta belediye başkan yardımcıları Hasan Birkan, Abdullah Deniz ve İbrahim Ayçiçek olmak üzere 21 personelin 4 hafta boyunca Kur'an'ın hangi Cüz'ünü okuyacağı belirlenmiş. Perşembe günleri 13.30'da da duası yapılıyor. Resmi bir kurumda böyle bir din gösterisi yapılabilir mi diye Eminönü'nü Kaymakamı'na soruyorlar.
MUHASEBECİSİ olduğum 1955 doğumlu Ayşe Taşkan, 1974-83'te SSK'ya, 1983-90'de Bağkur'a, 1992-95'te yine SSK'ya prim ödemiş. 1997'de emekli dilekçesi vermiş. Bir yıl da isteğe bağlı prim ödemiş. Ancak bir sürü dosya arasında eziyet sürüyor; yine de emekli olamıyor. SSK ve Bağkur çürümüş, memur bilgisiz, her gün ayrı insan görmekten psikolojisi bozulmuş. Ne yapılabilir söyler misiniz?
İsmail AVCI-İST. (558 46 71)
CAĞALOĞLU'ndaki SSK Basın Dispaseri'nde göz doktoru var; ilaç yazıyor. Ancak reçete hiçbir yerde geçmiyor, onun bir üstü Gedikpaşa'da göz doktoru yok, reçetede yok. Yani ilaç hiç yok. Böyle bir sağlık kuruluşu olur mu?