Paylaş
ULAŞTIRMA Bakanı Binali Yıldırım, 3. köprünün güzergahının belirlendiğini ve ihalenin bu yıl içinde gerçekleştirileceği yönündeki açıklamalarla ‘İstanbul’un korkulu rüyası 3. köprü tekrar gündeme oturdu. Yıldırım “Köprü güzergahıyla ilgili 6 seçenek üzerinde yapılan çalışmaların tamamlandığını, köprünün Boğaziçi ve FSM köprülerinin daha kuzeyinde olacağını, kesin güzergahın ise ancak zamanı geldiğinde açıklanacağını” açıkladı.
(Bize göre, köprü güzergahında kimlerin hangi yerleri kapattığı (AKP’liler başta olmak üzere) Silivri, Arnavutköy, Sarıyer ve Beykoz tapularından çıkarılabilir. Ya da son üç yıl içinde tapu hareketleri izlenebilir. Sayın Bakan haritaları göstererek uyarı yapmasına gerek yok!)
Çevre, Harita-Kadastro, İnşaat, Eczacı, Jeofizik, Jeoloji, Maden, Mimarlar, Orman, Peyzaj ve Ziraat Mühendisleri Odası dün ortak bir açıklama yaptı... Ağır eleştirilerin yeraldığı açıklamada “Ankara’nın bir kez daha İstanbul’u satmaya soyunduğunu ortaya koyuyor. Başbakan’ın, Belediye Başkanlığı döneminde 3. köprüye sıcak bakmadığı hatırlardadır. ‘Dün dündür, bugün bugündür’ deyişini politikacılar açısından haklı çıkartan bir çizgi izlemektedir” denilen açıklamada ciddi bir öneri de var:
KARŞI ÇIKALIM
“Bu spekülatif yatırımın önüne geçebilmenin, İstanbullu’nun soruna sahip çıkması ve yaygın bir tepki göstermesi dışında başkaca bir yolu olmadığı açıktır. Bu nedenle, öncelikle başta Büyükşehir Belediye Başkanı olmak üzere, İstanbul’daki tüm belediye başkanlarını ve İstanbul milletvekillerini, meslek odalarını, sendikaları, sivil toplum örgütlerini ve İstanbulluları 3. Köprü’ye karşı çıkmaya ve bu yönde tavır koymaya çağırıyoruz.”
Biliyor musunuz
ARAŞTIRMACI Erhan Göksel’in, Genç Atılımcılar Derneği’nin konuğu olarak bugün 18.30’da Afyon Lisesi Konferans Salonu’nda ‘Kurulmakta olan yeni dünya ekonomi düzeninde Türkiye’nin rolü’ konulu bir konuşma yapacağını...
DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün’ün, eski Genel Başkan Kemal Türkler davasının zamanaşımına uğratılmadan adil bir yargılamadan geçmesini, Türkler cinayetinin arkasındaki karanlık odakların ortaya çıkarılmasını isteyen bir açıklama yayınladıklarını...
MİLLİ Eğitim Bakanlığı’nın 1946 yılında kurulan ve 1961 yılında Gülhane Meydanı’na taşınan İbrahim Mütteferrika Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’ni kapatma kararı almasının, eski mezunların kurduğu ‘İlk Matbaacıları Eğitimi Destekleme Derneği’ tarafından tepki ile karşılandığını...
(Soner Yalçınöz / 0 533 - 938 27 02)
Ah benim polisim
POLİS, Yunanistan’da 25 yılda 2 kişiyi öldürdü, Yunanistan işçi sendikaları, Yunanistan sivil toplum kuruluşları ayağa kalktı ve suç işlemeye eğilimli polislere sivil kuvvetlerin gücünü yani atasözümüzdeki deyimle polislere ‘Anyayı Konya’yı’ gösterdiler.
Polis, ülkemizde 2 yılda 48 kişiyi öldürdü, halen öldürmelerine devam ediyorlar, caydırıcı bir önlem yok, toplumdan yeteri derece bir tepki yok. Dolayısıyla Yunanistan halkının gösterdiği sivil dayanışmayı kendi ülkemizde gösteremiyoruz.
Gösteremiyoruz ama bari insan haklarına, yaşam hakkına ve polis şiddetine duyarlı davrananları destekleyelim.
Mehmet TURSUN-İZMİR
Meclis’te Pakdil’in tezgâhına dikkat
TUNCELİ Bağımsız Milletvekili Kamer Genç aradı. “Eski savcı ve senatör Mehmet Feyyat’ı kınıyorum” diyerek kendisine haksızlık yaptığını söyleyerek “Ben kendi Danıştay’a bileğimin hakkıyla girdim. 12 Eylül sonrası Danışma Meclisi’ne de Valiliğe başvurmam sonucunda üye yapıldım ama askerlerin başına da bela oldum. İdamlara ben karşı çıktım; 1983’te seçimlere girerken askerin vetosunu ben yedim. Ben parlak bir tetkik hâkimi ve savcıyım. Evren’i tabii eleştireceğim” diyor.
Genç, tek başına ordu... Meclis’te AKP iktidarına karşı direnirken Mehmet Feyyat’ın eleştirisinin yanlış olduğunu söylüyor.
“Meclis’te AKP’li Meclis Başkanvekili Nevzat Pakdil varken, bir de kendisiyle (M. Feyyat) mi uğraşacağım. Pakdil, Meclis’i keyfi şekilde yönetiyor, hile yapıyor. Askeri Yargıtay kararıyla ilgili tek cümlenin geçirildiği geceyi o tezgâhladı. Görüşmeleri kasten uzattı... Gece tam 11 defa ara vererek üyeleri uyuttu... Hadi son gün kavga çıkarmayayım dedim, çünkü ertesi gün Meclis tatile girecekti. Saat 01.00’e kadar oturup izledim. Tezgâh daha sonraki saatlerde olmuş... Başka ne yapayım AKP’nin keyfi yönetimine karşı? Anlayan var mı? Bir örnek verirsek; Kaymakam sınavını ÖSYM’den aldılar; çünkü tarikat ve cemaatlere kapıyı daha çok açacaklar. Alevi yurttaşlarımızın kaymakamlık sınavını kazanmaları artık mümkün olmaz. Bunun gibi bir sürü olay... Önergeleri işleme koymayan bir anlayış olur mu? Bazı kişilerde hiç devlet sevgisi kalmamış...”
Erikli’de 1500 dava
“SAROZ’a ihanet” başlıklı dünkü yazımıza Keşan Kaymakamı Metin Borazan bir açıklama gönderdi. Borazan “Erikli’de kıyı kenar çizgisi sorunu 26 yıldır devam etmekte olup, 1500 dosyalı birleştirilmiş bir dava mevcuttur. Kıyı kenar çizgisi konusu yargıdadır. Dolayısıyla ‘kamu yararı’ yerine ‘şahıs yararı gözetilmiştir’ şeklindeki değerlendirmeler gerçeği yansıtmamaktadır.” Kaymakam, son üç ayda bu konuda yapılan çalışmaları ve yazışma örneklerini bize göndermiş. Ayrıca, “Kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır” diyerek de bir gerçeği ortaya koymuş...Ancak gördüğümüz fotoğraflar aksini söylüyordu; dileriz dünkü yazdıklarımız da, kaymakamın son üç ayda yaptıklarıyla ortadan kalkar ve kamu adına bir yarar sağlar.
Su zammının gerisinde ne var
İSKİ, suya yüzde 15 zam yapacakmış. Neden, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kaynak yaratmak için... Belediye borç içinde müteahhitlerin istihkaklarını ödeyemiyor.
Paralar har vurulup savruldu. İETT çalışanlarına maaş veremiyor. Suya zammın gerisinde borçları kapatmak vardır, iyi bilin.
Melen suyunun getirilmesinden başka İSKİ hangi su yatırımı yapıyor?
Paylaş