2-B’nin satışı yağmadan başka bir anlam taşımaz

2- B, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 2. maddesinin B fıkrası...
Hükümetin seçimlere kadar bu sorunu Meclis’ten geçirip, oya dönüştürmesi bekleniyor. Bu konuda yasa tasarısı hazırlandı; marta kadar çıkması da hedefleniyor. Arazilerin rayiç bedel üzerinden 10 bin lira peşinat ve 5 yıla kadar vade ile satılacağı bildiriliyor.
Birkaç yıl önce 2-B arazilerinden 25 milyar dolar gelir beklendiği öne sürülürken, bugün yapılan açıklamalarda bu gelirin bu kez 10-15 milyar TL olduğu belirtiliyor.
Ancak dağ başında 2B kapsamında orman dışına çıkarılmış bir tarlanın alıcısı olabilir mi? Köylülerin bu tarla/tarlaları alacak parası var diye soran var mı?
Konu sadece Akdeniz, Ege ve özellikle de Marmara ve Karadeniz kıyılarındaki villa yapılacak araziler için geçerli olabilir. Dolayısıyla 2-B üzerinden yapılan değerlendirmeler, ormanların yağma edilmesinden başka bir anlam ifade etmiyor.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi Onursal Başkanı Ferruh Atbaşoğlu’nun ’Ormanlarımız ve 2-B gerçeği’ konulu konferansı dikkatle izlendi.
Büyük hukuksal sorunların çıkacağını anlattı Atbaşoğlu, öyle hükümetin büyük gelir getirisi beklentisinin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını vurguladı.
Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Muhammed Saçma, Batı Karadeniz Orman Mühendisleri Odası Başkanı Gürel Şirin ile Isparta ve Burdur’dan çok sayıda orman mühendisi ile çıkacak yasadan etkilenecek birçok köylü ile kooperatif/konut sahipleri vardı Antalya’da... Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın ile Orman camiasının ünlü ismi Prof. Doğan Kantarcı da dinleyenler arasındaydı.
Vatandaş henüz neyin ne olduğunu bilmiyor, “Uyutuluyor muyuz” endişesini taşıyor.
İktidar, ‘Orman sevgisi eşittir, vatan sevgisi’ anlayışını egemen kılacak mı?
Emekli yargıç Ferruh Atbaşoğlu’nun ‘orman hukuku’ çerçevesinde konuyu ele alınca, 2-B’lerin pek kolay sonuçlanmayacağı anlaşılıyor. Zaten “Bir envanter hazırlanmadan bu uygulama yapılamaz” diyor.
“Ormanların 2B kapsamında halka satılacağı bir seçim propagandası mıdır?” diye soran Atbaşoğlu hükmünü de veriyor:
“Anayasa’nın 169. maddesine göre suçtur.”
Yarın bu konuları işleyeceğiz.

Nebil İlseven kimdir

NEBİL İlseven’in adı CHP İl Başkanlığı için geçtiğinde 10 gün önce kendisini aramıştık. “Doğru mu adaylığınız?” diye sorunca “Beni getirmeyi düşünüyorlarmış” dedi.
“Atanır mısınız?”
“18-19 yıllık bir üye olarak şeref duyarım.”
Henüz kendisine resmi bir tebligatta bulunulmamıştı.
Berhan Şimşek’in istifa süreci biraz gecikince atama da gecikti.
Sonunda dostça bir devir-teslim oldu.
Robert Kolej’li İlseven parti geçmişi ile ilgili ne diyor:
“Ben her zaman sosyal demokrasinin içinde oldum. Prof. Haluk Ülman’ın il başkanı olduğu 1992 sonrasında iki kez il yönetim kurulu üyeliğinde bulundum. 1995’te Beşiktaş İlçe Eğitim Sekreterliği yaptım. Korel Köymen ve arkadaşlarının kurduğu Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Vakfı’nda (TÜSES) uzun yıllar yönetim kurulu üyeliği yaptım. Sosyal Demokrasi Vakfı’nın (SODEV) kuruluşunda görev aldım; hâlâ da üyesiyim. Bankacılık doktoram var. Finans ve bankacılık konularında lisans üstü programlarda dokuz yıl süreyle öğretim üyesi olarak çalıştım. Finans Yöneticileri Vakfı’nın yönetim kurulu başkan yardımcılığında bulundum. Bu nedenlerle CHP’den olmadım. Ama il ve ilçe kongrelerinde delege oldum.
- İl yönetim kurulu ne zaman belli olacak?
- Çalışma arkadaşlarımı belirlemek için bir süre çalışmamız gerekecek. İlçe başkanlıkları ve yönetim kurulu üyeliklerinden de ayrılmalar var. Onlara da bakacağız. Sanıyorum bir hafta 10 gün içinde durum netleşir; birlikte çalışacağımız arkadaşları belirleriz.
- Kemal Kılıçdaroğlu görev verirken ne söyledi size?
- Açık açık orada il başkanımızsın, partiyi üç-beş-sekiz yıl ileriye taşıyacak olan üretken, kararlı ve inançlı kadroları oluşturun ve getirin dedi.
Kimse Nebil İlseven’in örgütü tanımadığını düşünmesin; herkesin ne olduğunu biliyor. Kadro seçimini de bu titizlikle yapacağı beklenir.
İstanbul’da hızlı bir çalışma ve kampanya başlayacağını söylüyor. “Bekleyin göreceksiniz” diyor.

AKP iyi kazıklıyor

O kadar güvenilir bir ülkeyiz ki...
Adamlara 5 yıldızlı otelleri yaptırdık, ardından casinoları yasakladık.
Sigarayı özelleştirdik, ardından sigara yasakları koyduk.
Tekel’in içki bölümünü sattık, içki yasakları geldi.
Milli Piyango ve Spor Toto’yu aklını peynir ekmekle yemiş hangi gafil satın alacak çok merak ediyorum!
Cem TOKER
LDP Genel Başkanı

TÜİK işbaşına

BENZİNE yine zam gelmiş ve 97 oktan benzinin litresi 4.1 TL.ye ulaşmış. Böylece, zaten kendimize ait “dünyanın en pahalı benzini” rekorunu yine kendimiz egale etmiş olduk. Desenize enflasyon çok daha düşük çıkacak ve bu sefer de son 100 yılın en düşük seviyesine (!) ulaşacak.
Haydi TÜİK, iş başına!
Metin YAYKINLIOĞLU

Biliyor musunuz

GÜMÇED’in, ‘Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasa Tasarısı’na karşı farkındalığı artırmak üzere yarın 14.00’te Akçay Belediye tesislerinde düzenlediği panelde Güneşin Aydemir (Buğday Derneği), Hasan Basri Avcı (Orman Müh.) Hakan Ozan Erzincanlı’nın (Y.Ziraat Müh.) konuşma yapacağını...