Paylaş
AB sınırları içinde yaşayan TC vatandaşları 50 yıllık bir süreçten sonra anayasal haklarına kavuşuyor
Bu kitlenin büyüklüğü Türkiye’nin 3. büyük seçim bölgesi olan İzmir’in seçmen sayısına eşittir. Bu nedenle en azından 24 kişiyi Türk Parlamentosuna gönderme hakkına da sahip olmalıdır. Bu 2 milyon 440 bin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 50 yılın üzerinde Avrupa ülkelerinde yaşamalarına rağmen Türk vatandaşlıklarını vermemişler ve ülkelerine sadakatlerini sürdürmüşlerdir.
Avrupalı seçmen kitlesi yalnız içinde yaşadığı ülkede vergisini vermemiş Türkiye’de de birçok yatırımlarda bulunmuş, ev almış ve Türkiye’de takriben 12 milyon 400 bin kişiye de yolladığı paralarla Türkiye’de düzgün bir yaşam geçirmelerine ön ayak olmuştur. Avrupa’daki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ülkeleri ile hiçbir şekilde ilişkilerini koparmamıştır. 73 milyon Türk insanının tükettiği gazeteden daha fazla Türk gazetesini Frankfurt’ta yayınlanan 9 gazeteyi tüketerek göstermekte, %91 oranında çanak veya kablo üzerinden Türk televizyonlarını seyretmektedirler. Ülkedeki politik gelişmeler onların büyük ölçüde ilgisini çekmekte bu da Türkiye’deki politikacıların dikkatinden kaçmamaktadır. Son yıllarda neredeyse her hafta bir partinin bakanı, milletvekilleri veya grubu Almanya ve diğer ülkelere giderek bu insanlarla ilişki kurmaktadırlar.
Gümrükte oy kullanma konusuna Avrupalı Türkler de karşı çıkmaktadır. TAVAK Vakfı’nın hazırladığı rapora göre, bu 2 milyon 440 bin kişi 9 Haziran–12 Haziran tarihlerinde Avrupa Birliği’nde bulunan 41 Türk temsilciliğinde oy vererek Türkiye’nin demokratikleşmesine katkı verecek kimselerdir. Bu kitleye herhangi bir partinin oy deposu olarak görmek yanlıştır.
TAVAK Vakfı’nın yaptığı araştırmalara göre Avrupalı Türkler de Türkiye’deki insandan daha ayrı bir seçmen niteliğinde değildir. Ayrıca sendikal tecrübeden geçen kendi görüşlerine yakın bulduğu Avrupalı partilere üye olarak çalışma göstermektedir. En önemlisi vatandaşlık bilincine en az Türkiye’deki insan kadar sahiptir.
Almanya’da 82 milyonluk nüfusta 61 milyon Alman seçmeni olup 65 milyonu vergi vermektedir. 52 milyon seçmenimizin olduğu Türkiye’mizde yalnız 7,5 milyon vergi mükellefinin olduğundan yola çıkarsak ‘Avrupalı Türklerin’ mükellefiyetler konusundaki bilgisinin az olmadığını görürüz. Bu açıdan bu olayların bilincinde olmayan kişilerin yazıları ile Avrupalı Türklere hakaret edilmemesi lazımdır.
Prof. Dr. Faruk ŞEN
TAVAK Yönetim Kurulu Başkanı (sen@tavak.de)
GÜNÜN SÖZÜ
“Cahil bir toplum, özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi, hiçbir zaman özgür bir seçim yapamaz. Sadece seçim yaptığını zanneder. Cahil toplumla seçim yapmak, okuma-yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır. Böyle bir seçimle iktidara gelenler, düzenledikleri tiyatro ile halkın egemenliğini çalan zalim ve madrabaz hainlerdir.” (Nietzsche)
ABD Elçisi basın için ne demek istedi
ABD’nin yeni Ankara Büyükelçisi Ricciardone, Hürriyet’e, ülkemizdeki basın özgürlüğüyle ilgili olarak şöyle diyor:
“Suçlamaların ne olduğunu bilmiyorum. Detayı bilmiyorum. Türkiye özgür bir basın istiyor. Muhalif de olsa Türk halkı eleştiren basın istiyor. Muhalefet de hükümet de özgür basını desteklediğini söylüyor. Biz sadece bu süreci yakından izliyoruz. Bir yanda gazeteciler gözaltına alınıyor, bir yanda basın özgürlüğü deniyor. Biz anlamıyoruz, onun için sizlere soruyoruz. Türklerin görüşleri önemli. Ama ifade ve basın özgürlüğü Türkiye, ABD ve bölge için hayati öneme sahip.”
DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız bundan yola çıkarak Başbakan Erdoğan’a “ABD’nin yeni Ankara Büyükelçisi F.Joseph Ricciardone’nin ülkemizdeki basın özgürlüğüyle ilgili görüş ve gözlemlerini nasıl karşılıyorsunuz? Büyükelçi’nin, bu sözlerinden Türkiye’de muhalif basının özgür olmadığı anlamı çıkıyor mu? odatv’ye yapılan baskın ve imtiyaz sahibi Soner Yalçın ile yöneticilerinin gözaltına alınması, basına yönelik baskının en yeni ve en somut kanıtını oluşturmuyor mu?”
PTT’de piyango bileti var, e-devlet şifresi yok
15 ŞUBAT’ta işyerimden izin alarak, e-devlet şifresi almak için, saat 08.20’de ikametimin bulunduğu İstanbul Avcılar merkez PTT’ye gittim. Camda ‘e-devlet şifresi kalmadı’ yazısını görünce, işyerimin bulunduğu Güneşli PTT’ye geldim. Ancak burada da camda aynı yazıyı gördüm. Bankodaki görevliden ‘şifrenin ne zaman geleceği’ sorusuna, ‘bilmiyorum’ yanıtını alınca müdürün odasına girdim. Çalışan bir vatandaşın, sürekli işyerinden izin alıp şifre peşinde koşmasının mümkün olmadığını Müdür Bey de kabul etti. Ayrıca, her gün benim gibi yüzlerce vatandaşla bu konuda tartışmanın sıkıntısını yaşadığını söyledi.
Eşimin, kendi kimliği ve benim nüfus cüzdanımla şifremi alıp alamayacağı soruma da ‘mümkün değil’ yanıtını verdi. Çaresizce çıkıp işe döndüm.
Bu sırada PTT bankosunda ‘Milli piyango bileti satılır’ yazısı dikkatimi çekti.
SGK’dan bazı bilgilerimi alıp, bir kuruma vermek için bu şifreye ihtiyacım var, ancak alamadım.
Yetkililer, bu konuda vatandaşın işini kolaylaştırıcı bir çözüm (birinci dereceden yakınlarının alabilmesi gibi) getiremezler mi?
M. Coşkun YENİAY
MESAJ PANOSU
- TEMA’nın düzenlediği ‘Ormanların Oy Hakkı Yok: 2B Sorunu Satışla Çözülemez’ konulu panel bugün 9.30’da İstanbul Hilton Oteli’nde yapılacak. Oturum Başkanı: Ümit Y. Gürses. Konuşmacılar: Prof. Dr. Sedat Ayanoğlu, Cafer Yüksel, Av. Ömer Aykul, Metin Şenol.
- İSTANBUL Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB)’nin düzenlediği ‘Devrim Yasamız Medeni Kanun 85 Yaşında’ konulu panel bugün 11.00’de Ortaköy Kültür Merkezi’nde. Sunan Selma Durak, açılış Nazan Moroğlu. Görsel sunum ‘İKKB’nin Kuruluşunun 16. Yıldönümü’. Dinleti Çağdaş Müzik Topluluğu. Şef: Muhammet Kart. Konuşmacılar: Prof. Dr. Necla Arat, Gülsen Tuncer.
Paylaş