1919 gençle Samsun’a...

TGB olarak 1919 arkadaşımız ve en önde Metin Feyzioğlu ile beraber Samsun’dan Ankara’ya yürüyeceğiz.

Haberin Devamı

Çankaya’yı AKP veya Cemaat seçeneğine iten bu duruma karşı gençliğin cevabını vereceğiz.
30 Mart’ta bir şeyler öldü. Ölen, gelecek güzel günlerin umudu değildir. Sistem içi çözümler, ham hayaller, çıkmaz projeler öldü. Bizi bunlardan 19 Mayıs 2012 baharından ‘Haziran Ayaklanması’na kadar gelen büyük başarılar değil; 30 Mart yenilgisi kurtarabilirdi. Karşı devrimin tarihi, biraz da bunalım dönemlerinde krizi hep ileriye taşıyan ara çözümler tarihidir. Artık ara çözümlerle bunalım aşılamıyor. Artık Samsun’a çıkmak yegâne gündemdir.
19 Mayıs’ta 1919 Gençle Samsun’dan Ankara’ya...
“Mayıs ayların gülüdür/Taze bir çiçek dalıdır/İçerim ateş doludur /Mayısta gönlüm delidir”
(Sabahattin Ali)
Sistem uzun yıllardır uğraşsa da devamlılığı için gerekli olan kendi kalıplarına uygun bir gençlik ihtiyacını gideremedi. Biat edecek müritler yaratamadı. Başardığını zannettiği anlarda gençliğin okkalı tokadıyla karşı karşıya kaldı. Namık Kemal’ler, Mustafa Kemal’ler, 15’liler, Tıbbiyeli Hikmet’ler, Turan Emeksiz’ler, Deniz Gezmiş’ler ardı ardına tarih sahnesine çıktı. Tarihin parlak sahnesine çıkıyoruz. 17-18-19 Mayıs’ta Türkiye’nin bütün üniversitelerinden 1919 gençle Samsun’dan Ankara’ya yürüyoruz. Dağ başındaki dumanı almaya, güneşi doğurmaya Mustafa Kemal’in yoluna düşüyoruz. 68’lilerin izinden bağımsızlık bayrağımızı dalgalandırmaya gidiyoruz. Diktatöre ve bozuntularına meydan okuyoruz.
Bu 19 Mayıs’ta Türkiye’nin bütün üniversitelerinden 1919 genç ‘Çankaya’ya Samsun’dan Çıkılır’ diyerek özgürlüğe ve bağımsızlığa yürüyecek.
Yürüyelim!
Çağdaş CENGİZ-TGB Genel Başkanı

Haberin Devamı

42 yıl sonra Dolmabahçe

42 yıl önce, Ankara Merkez Kapalı Cezaevi’nde idam edilen üç devrimci yurtsever; Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan bugün 12.30’da ABD 6. Filosu askerlerinin denize döküldüğü tarihsel mekân olan Dolmabahçe’de ve Ankara’daki mezarı başında anılacak. 78’liler Girişimi de aynı konuda ‘Denizler Yaşıyor’ çağrısı yaptı.

AOÇ’yi zihinlerden silemezsiniz Gökçek!

ANKARA, Alparslan Türkeş Bulvarı’nda, büyükşehrin ağaç katliamı, vicdanları sızlatıyor! Çiftliğin göbeğine ‘saray’ yapıldı; koca Ata’nın emaneti talan edildi! Son marifet, yaklaşma yollarından biri için binlerce ağaç daha katledildi. Yol genişletmek, yeni yollar açmak, ‘saray’ için çevre düzenlemesi yapmak için tarihi turistik mekânlar yok edildi!
Hayvanat bahçesi ve sakinleri bile bu talandan nasiplendi. Akıbetleri meçhul... Yanına dev ‘Lunapark’ kondu. Ucubelik dalında ödül olsa ilk sıraya oturur. Emanete sahip çıkma, değer verme koruma, aslına uygun gelecek nesillere ulaştırma, tarihi ayakta ve canlı tutma gibi bir kaygı kesinlikle yok. Yaklaşık üç-beş yıldır tanık olduğumuz faaliyet, AOÇ’yi zihinlerden silmek istercesine sürüyor!
Millet mensubiyeti sorumluluğuna yakışmaz, bunun kırıntısına sahip olan, istese de bunu beceremez. Peki yapanlar kim?...
Metin ALTAY

Haberin Devamı

İBB, ‘baba çiftliği’ değil

İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi resmi mesaj hattından bir tek belediye başkanı mesaj atabilir. Hiçbir meclis üyesi, İBB’nin resmi hesabından 1 Mayıs veya diğer milli ve dini bayramlarda mesaj atamaz.
Atılan mesajlar tüm İstanbul halkının cebinden çıkıyor. Muhalefet partisi üyeleri ya da başkanvekili de bu hesaptan mesaj atamaz (atıyorsa) atmamalıdır. İlçe belediyelerinde de aynı anlayış egemen olmalıdır. Mesajlar sadece başkanlar tarafından atılır; o da belediyenin kamuyu ilgilendiren duyuruları ile ilgilidir.
Ben bir İBB bürokratı olarak size kaynak da aktarmak isterim. Kandil mesajı çekenler; AKP’li Ahmet Selamet; İBB Meclis 1. Başkan vekili; AKP’li Abubekir Taşyürek, İBB AK Parti Grup Başkan Vekili, Göksel Gümüşdağ, İBB Meclis 2. Başkanvekili.
İBB, bir takımın ‘çiftliği’ olmamalıdır. Haram-helal, günah-sevabı unuttunuz mu?

Haberin Devamı

Biliyor musunuz

Kırkpınar 16-22 Haziran’da

-EDİRNE Belediye Başkanı seçilen, eski milletvekili Recep Gürkan’ın 16-22 Haziran’da yapılacak Kırkpınar Güreşleri’ne İBB Başkanı Kadir Topbaş’ı davet ettiğini, onun da bu daveti memnuniyetle karşıladığını açıkladığını...
-MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı’nın, Bakan Hayati Yazıcı’ya “Suriye sınırından yüklü miktarda kaçak mazot girişleri yapılmasına karşın, bu durumu hükümetin ve Gümrük ve Ticaret Bakanı olarak neden görmüyorsunuz?” diye sorduğunu...
-İSTANBUL Serbest Mimarlar Derneği’nin düzenlediği “Mega Projeler: İstanbul Nereye” başlıklı panelin bugün 18.00’de Fulya Yapı Endüstri Merkezi’nde yapılacağını...
-İSTANBUL Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun, Bakanlığa kürtaj konusunda yönelttiği soruları yanıtlayan Bakan Mehmet Müezzinoğlu’nun açıklamasını değerlendirirken, “Sağlık Bakanlığı’ndan kürtaj sayısı ile ilgili şok cevap: Kürtaj sayısı 2003 yılında 30.069 iken 2012 yılında 78.961’e yükselmiştir. Sağlık Bakanlığı’nın kürtaj konusunda yapmış olduğu düzenlemeler çöktü!” dediğini...

Haberin Devamı

Üç tweet’ten Meclis’in özeti

HACCA gittim diyor, imanım sorgulanıyor diyor, oğlumla dinlemişler diyor, amirime haber vermemişler diyor ama yolsuzluk yapmadık diyemiyorlar... Aslında zorlarına giden yolsuzluk suçlaması filan değil.habersizce operasyon yapılmış olması bizden habersiz nasıl sinek bile uçarmış höytt... Hırsızlığın, yolsuzluğun bu kadar normalleşmesi, tüm suçlara yayılacak bir gelişme. Türkiye temel kuralları tamamen kaybediyor.

Nazlıaka’dan sayaç değiştirme skandalına ilişkin bakana soru

CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, Başkent Doğalgaz Dağıtım AŞ’nin Torunlar Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ’ye satılmasının ardından sayaçlarla ilgili yaşanan sorunu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’a sordu.
Nazlıaka, şirket tarafından abonelerin 1996 yılından bu yana kullandığı kartlı doğalgaz saatlerini değiştirmeye zorlanmaları ve bunun karşılığında abonelerden yüksek sayaç bedeli talep edilmesine ilişkin verdiği soru önergesinde şu soruları sordu:
1- Elektronik sayaçların zorunlu değişime tabi tutulduğu ve bunun karşılığında abonelerden değiştirilecek sayaç başına 406-TL alındığı doğru mudur?
2- Yaklaşık bir milyon doğalgaz abonesinin doğalgaz sayaçları hangi gerekçeyle değiştirilmektedir? Vatandaşlarımıza zorla imzalatılan, imzalanması zorunlu tutulan taahhütname ve abonelik sözleşmesindeki tamamen tüketicinin aleyhine olan hükümler tüketici haklarına aykırı değil midir?
3- Başkent Gaz’ın doğalgaz saatlerinin faturalı olmasındaki ısrarının nedeni nedir?
4- Başkent Gaz halihazırda kullanılan kartlı doğalgaz saatlerini hangi tarihe kadar değiştirilmesini zorunlu tutmuştur? Böyle bir uygulama varsa bunun sebebi nedir?
5- Başkent Gaz el değiştirdikten sonra kaç abonenin kartlı doğalgaz sayacı değiştirilmiştir? Bu sayaçlar için ödedikleri 300 dolar bedel geri ödenmiş midir? Ödenmediyse gerekçesi nedir? Ödenecek midir?
6- Kartlı doğalgaz sayacını değiştirecek işletme ve ticarethaneler için proje, sayaç değiştirme bedeli ve güvence bedeli nedir? Nasıl ve neye göre belirlenmiştir? Kanuni dayanağı nedir?
7- Başkent Gaz’ı arayan abonelere elektronik kartların 20 gün içinde ve belli tarihe kadar değişmesi gerektiği aksi takdirde abonelere 78-TL. ceza uygulanacağı bilgisi verildiği iddia edilmektedir. Bu iddia doğru mudur? Bu hukuka uygun mudur?
8- Aboneliğini sonlandıran vatandaşlarımıza ödedikleri 406-TL iade edilecek midir? Bu tutara şirketin kasasında bulunduğu süre içerisinde faiz işletilecek midir? Bu faiz kamu kurumlarının uyguladığı gibi her ay faiz ana para üzerine eklenerek mi hesaplanacaktır?
9- Doğal Gaz Piyasası Dağıtım Ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) tüketiciyi Başkent Gaz’ın insafına terk etmiştir. Bu yönetmelik vatandaşlarımızın haklarını koruyacak şekilde yeniden düzenlenecek midir? Yoksa yaşanan bu soyguna göz mü yumulacaktır?

Haberin Devamı

‘Gavat’a bir şey yapılamadı

YÜCE Türk milleti...
Adana Valisi H. Avni Coş’un 29 Ekim törenlerinde Adana Büyükşehir Belediye Başkanvekili Zihni Aldırmaz’a sarf ettiği sözler ve 10 Kasım törenlerinde de vatandaşa ‘Gavat’ demesi nedeni ile bu şehirde yaşayan, vergi ödeyen bir vatandaş olarak, Adana Valisinin Demokratik bir Hukuk Devletinde rastlanılması mümkün olmayan bu davranışları için;
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına - Görevi kötüye kullanmak ve hakaret nedeni ile
2. Kamu Etik Kuruluna - Kınama istemiyle
3. Kamu Denetçiliğine – gerekli işlemlerin yapılması talebiyle
4. İçişleri Bakanlığına – Disiplin işlemi yapılması istemiyle müracaat ettiğim bu dört kurumun, ‘Gavat’ ile ilgili hiçbir işlem yapamadığını/yapmadığını yüce takdirlerinize arz ediyorum.
Gelen cevaplar:
1- Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı; Bu olay, Görev suçu değil, adi suçtur. En Yakın Ağır Ceza Mahkemesinin olduğu il olan Mersin Savcılığı soruşturmaya yetkilidir.
2- Mersin Cumhuriyet Savcılığı; Her ne kadar ortada bir hakaret var ise de hakaret suçları şahsa bağlıdır. Kime hakaret edilmiş ise o kişi şikâyet edebilir. Şikâyet dilekçesini veren kişiye Vali Hakaret etmediğinden KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA,
3- Kamu Etik Kurulu; Konuyla ilgili Savcılığa müracaat edildiğinden kurulumuz bu konuda bir karar veremez.
4- Kamu Denetçiliği; Konuyla ilgili Savcılığa müracaat edildiğinden kurumumuz bu konuda bir karar veremez.
5- İçişleri Bakanlığı; Vali, ağır tahrik altına, istemeyerek bu sözü sarf etmiş, bir kastı yoktur. Kaldı ki, Şikâyetçiye hakaret edilmediğinden bu dilekçeye göre işlem yapılamaz.
Netice: ‘Gavat’ takipsiz kalmış ve hiçbir kurum dokunamamıştır. Bu anlayışı Adana’y layık görenlere yazıklar olsun! Son olarak AYM’ye bireysel başvuru da bulunacağım.
Karar senin Türkiye...
Av. Yusuf ÖZER-ADANA

Yazarın Tüm Yazıları