ELAZIĞ'dan Dr. Paki Turgut'un, e-mail'den gönderdiği notta şöyle diyor:
‘‘4 ay önce Kanada'daki bir arkadaşımdan birisi 150 ABD; diğeri de 100 Kanada doları olan iki çek geldi. (International Postal Money Order) Bu çekleri Ziraat Bankası Elazığ şubesine teslim ettim. İşlemlerin uzun süreceğini belirterek 3-4 ay sonra ödenebileceğini söylediler. Ben de kabul ettim. Alınacak masraf miktarı hakkında hiçbir şey söylemediler.
Bir hafta kadar önce bankaya gittim ve paranın ödeneceğini söylediler. 150 Amerikan Doları için 90 Amerikan Doları, 100 Kanada Doları için de 50 Kanada Doları masraf aldılar. Bunun çok olduğunu söyledim. Kendileri de itiraf ettiler. Fakat bir şey yapamayacaklarını belirttiler.
Bu durum benim moralimi çok bozdu.
Hakkımı geri almak için ne yapabilirim? Acaba yaptıkları işlem yasal mıdır?’’
Not... Bir bankadan yanındaki komşu bankaya havale gönderseniz dahi havale parası alınıyor. Uluslararası para transferlerinde de bu böyle. Bu işlemi yapan her banka bir şeyler kazanmak için komisyon alıyor. İçinizin rahat etmesi için bir tüketici derneğine ya da Bankalar Birliği'ne başvurabilirsiniz. Sonuç olarak yapılabilecek bir şey yok...
Karayolları'nda keşif artışları bomba yaratacak
BAYINDIRLIK Bakanı Abdülkadir Akcan, 14 ay görevde kaldı. Giderayak hangi müteahhitlerin, hangi işlerine keşif artışları verdi acaba; müteahhitler gibi biz de merak etmeye başladık.
Buna giderayak dememek lazım; 3 Kasım seçimlerinden sonra görev devir teslimine kadar yapılan milyon dolarlık keşif artışları varmış... Bakanlık bünyesinde geniş bir soruşturmaya başlanmış. Bir bakanlık yetkilisine sorduk; ‘‘Aman inanılmaz rakamlar; sadece yeni bakan Zeki Ergezen biliyor’’ dedi.
Yolsuzluğun boyutu üzerinde, MHP döneminde görevden alınan Karayolları'nın bazı güvenilir bürokratları çalışıyormuş. İddiaya göre, keşif artışları 1 milyar dolara yakın olabilirmiş.
Böyle hassas bir dönemde bu keşif artışları ile ilgili mücadele gösterebilecek, Karayolları mevzuatını çok iyi bilen cesur ve dürüst bürokrat/bürokratlar var mıdır?
Bu makama gelecek genel müdürün bunları çok iyi inceleyip elinin tersiyle itip ‘‘Bu fakir milletin milyon dolarları iç edilemez; bunları iptal ediyorum’’ demesi gerekiyor.
Türkiye'nin nasıl soyulduğu, bu keşif artışlarıyla daha iyi anlaşılacaktır.
Tayyip Erdoğan'ın sözünü ettiği yolsuzluk ifşaatlarını kamuoyu bekliyor.
İstanbul'da hergün 38 oto çalınıyor
‘‘SORU’’ (1.12.2002) başlıklı yazıda İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir'e, ‘‘Günde bazen 55, ortalamasında da 32 aracın çalındığı bir kent, eşkıyaya teslim olmuş sayılır mı?’’ diye sormuştuk.
Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklama şöyle:
‘‘İlimizde günde ortalama 38 otomobil çalınmaktadır. Çalınan otoların %70'i yerli üretim otolar olup, diğer lüks otomobiller hırsızlığa karşı güvenlikli üretildiğinden çalınma oranı daha düşüktür. Çalınan lüks otoların çoğunluğu Emniyeti suiistimal şeklinde gerçekleşmektedir.
2000 yılında 10.557 oto çalınmış, bunlardan 8.732'i bulunmuş, 981 sanık yakalanmış, 2001 yılında 13.991 oto çalınmış, 11.240 oto bulunmuş, 1.414 sanık yakalanmıştır.
2002 yılı Kasım ayı sonu itibarı ile 12.643 oto çalınmış, 10.039 oto bulunmuş. 1.280 sanık yakalanmıştır. Bunlardan sadece 195 kişi tutuklanmıştır. Aynı suçtan 10-15 kez yakalanan oto hırsızları mevcuttur. Genellikle serbest kalmakta ya da çok kısa süre tutuklu kalmaktadırlar.
İlimizde çalınan araçların %80'i bulunmakta, %20'sinin ise polis peşindedir. Hırsızların bir kısmının organize gruplar halinde çalıştıkları tespit edilmektedir. Bulunamayan %20 oranındaki otoların da bu gruplarca çalındığı, yakalanan organize grupların sorgularından anlaşılmaktadır. Ekiplerimizin çalışmaları özveriyle devam etmektedir.
BİLİYOR MUSUNUZ?
- MİLLİ Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'na, AKP'nin önde gelen isimlerinden Nevzat Pakdil'in yeğeni Başmüfettiş Muzaffer Doğan ya da Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in kuzeni Başmüfettiş Mehmet Ali Yaşar'ın getirilmesinin; Personel Genel Müdürlüğüne ise Köksal Toptan'ın referansıyla Ömer Turna'nın atanmasının düşünüldüğünü...
Biliyor musunuz?
MESAJ
CEYLAN İntercontinental'da hırsızlık... 30.11.2002 günü iftar için 7 kişilik bir grup Ceylan Oteli'ne gittik. Yemekten sonra kahve içmeye otelin, herkesin girebileceği, barına çıktık. Saat 20:30'da, otururken masada duran çantamız çalındı. Hemen güvenliğe söyledik. Ama hırsızı yakalayamadık. Ciddi maddi kaybımız oldu. Oteldeki asansörlerin hiçbirinde kamera yok. Güvenlik önlemleri yetersiz. Böyle bir otelde iş işten geçmeden gerekli önlemlerin alınması gerekmiyor mu? Oya ÖZKAYA-İSTANBUL