YEREL seçimlerin yapıldığı bugün, size Kanada’nın, Ontario Eyaleti’nin Mississauga kentinin Belediye Başkanı Hazel McCallion’den söz etmek istiyoruz.
Siyasetçilere, kazanacak veya kaybedecek belediye başkanlarına ders alınabilecek bir başkan portresi... Belediye başkanı kimdir, nasıl olmalıdır; tecrübe nedir; halk sevgisi nedir?
1921 yılında doğmuş McCallion... 1978’den itibaren 11 kez üst üste aynı kentte belediye başkanı seçilmiş; büyük bir başarı... Seçmenler tarafından ayrılması istenmiyormuş.
Mississauga, Kanada’nın Ontario Eyaleti sınırlarında, eyalet başkenti Toronto’nun hemen yanıbaşında yer alan 710.000 nüfuslu bir kent... Kent, 1974 yılında kurulmuş; kısa zamanda nüfusu 250.000’e yükselmiş... Başlangıçta yarı-tarımsal bir kent iken gelişerek bugün Kanada’nın 6. büyük kenti olmuş. Tam 480 adet park alanı ile yemyeşil bir yaşam alanı... Ontario Gölü kıyısında olması nedeniyle yelkencilikten kanoculuğa kadar deniz sporlarının yoğun yapıldığı yer... Hazel McCallion, ilk kez Kasım 1978’de belediye başkanı seçilmiş ve ülke tarihinde en uzun süre görev yapan başkan unvanını almış. 1978’den başlayarak 1980-1982-1985-1988-1991-1994-1997-2000-2003-2006 (Kasım) seçimlerinde tekrar başkan seçilmiş. Şu anda 11 dönem belediye başkanlığını sürdürüyor.
Son seçimde aday olmak istememiş; çünkü yaşı 86’ya gelmiş... Ama ısrar etmişler, göstermişler.
Doğru dürüst bir kampanya bile yapmamış; aldığı oy oranı ise % 91. Şimdi 88 yaşında; 31 yıllık başkan...
THATCHER’E BENZETİLİYOR
Gazetecilerin ’Hurricane (Fırtına) Hazel’ lakabını taktıkları McCallion, politik duruşuyla İngiltere’nin eski Başbakanı Margret Thatcher’a benzetiliyor.
2006 yılında, önce 3 yılda bir seçim yapılan Ontario Eyaleti’nde, seçimler artık 4 yılda bir yapılıyor. Gazeteciler "Bakalım, McCallion 2010 yılında 12. kez aday olacak mı?" diye merak ediyorlarmış.
Mississauga, ülkenin en güvenlikli kenti sayılıyor. Küçüklü-büyüklü 56.000 şirketiyle hizmet sektöründe önemli bir merkez durumunda... Yaklaşık 415.000 çalışanın 365.000’i Mississauga’da ikamet ediyor. 540 milyon dolarlık (Kanada Doları, 1348.8) bütçesiyle, borçsuz bir belediye... Başkanın bütçesi hiçbir zaman açık vermiyormuş. ’Fırtına Hazel’in en önemli özelliğinden biri, 1991’den beri belediyenin yıllık bütçelerini ’halkın incelemesine ve önerilerine açıyormuş’...
Ayrıca, büyük belediyeler içinde, "kullandığın kadar öde" felsefesine açıkça bağlı olan bir başkanmış... Kent, 1978’den beri hiç borç kullanmamış ve şu andaki borcu da sıfırmış...
Başkan McCallion, Quebec Eyaleti’ndeki Gaspe sahilindeki Port Daniel’de dünyaya gelmiş ve Quebec City ve Montreal’de eğitim görmüş. Daha sonra kariyerine Montreal’de bir mühendislik ve inşaat firması olan Canadian Kelloggla başlamış ve 1942’de Toronto’ya lokal bir ofis kurmak için transfer olmuş. Başkan McCallion, Lakeview elektrik santralı, Clarkson’daki İngiliz-Amerikan rafinerisi, Sarnia’daki ilk plastik fabrikası ve Alberta-Fort McMurroy’daki tar kumları pilot projesi dahil olmak üzere birçok projede görev almış. 19 sene son firmada görev yaptıktan sonra 1967’de iş dünyasını bırakıp kariyerini siyasette sürdürmeye karar vermiş.
Muhtar yardımcılığıyla başlamış, daha sonra muhtar olmuş, eyalet tarafından hükümet hizmetlerinin dağıtımı ve finansmanını gözden geçirmek için kurulan ’Kim ne yapar’ gibi birçok çok projede yer almış; güvenilir bir isim olmuş... Muhtemelen vefatı ile başkanlığı bırakacak...
Yazıcıoğlu’ndan mesajlar ’Özel iklim’ bölgesi
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, partisinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Cevdet Tellioğlu’nun hazırladığı ’Büyük Aile’ projesini tanıtmak üzere 5 Mart günü bir grup gazeteciyle olmuştu. Bizim beklemediğimiz çarpıcı çıkışlar yaptı iktidara... "Seçimin adil olamayacağını" söylüyor, yolsuzluklardan yakınıyordu: "Mevcut sistem, örtülü ilişkileri teşvik eden, yönetime gelmiş kişi ve çevresini bozan, onun cebine şeytan koyup sonra da şeytana uyduran bir sistemdir. Bundan dolayı dürüst insanlar da bozuluyor. Öyle bir sistem olsun ki, insanlar yanlış hisler beslese bile sistem buna müsade etmesin....’Zorunlu dürüstlük sistemi’, ne yazık ki bugün ’zorunlu bozulma sistemi’ne dönüşmüştür."
Bu arada Osman Akgün adlı okurumuzun "%1 oy oranı olan bir partinin Genel Başkanı Yazıcıoğlu’na mehdiyeler düzen siyasilerin siyasi propoganda yapmadıkları konusunda emin değilim. Ölüme ve ölene saygı göstereceğiz. Ancak değerlendirmeler gerçekçi olacak" dediğini aktaralım.
Yazıcıoğlu ve arkadaşlarına ve de İhlas muhabirine Allah rahmet eylesin diyoruz.
(Yandaki yazıyı, 7 yıl Kanada’da yaşamış olan BBP’li Mehmet Güçlü’nün bilgileriyle yazdık. Bu arada olayın meydana geldiği Göksun’ün Kızılöz-Döngel köylerinin bulunduğu coğrafyanın dünyada İsviçre ve Sibirya arasında değişebilen karakteristik bir ’özel iklim’ bölgesi olduğu Britanica Ansiklopedisi’nde yeraldığını da belirtelim.)
Benim adım seçmen
EVET benim adım ’seçmen’.
Bugün oy kullanmak için sandığa giderim.
Bu bir vatandaşlık görevidir.
Sadece oy kullanmak yetmez.
Sandığa da sahip çıkarım.
Ben oyumun kıymetini bilirim.
Yarın yeni bir Türkiye sevinciyle uyanmak isterim.
Biliyor musunuz
2008-Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülünü yazar Bahadır Selim Dilek’in ’Küresel Tuzak-Ilımlı İslam’ isimli kitabının kazandığını...
GÜNÜN SÖZÜ
"(Ergenekon iddianamesi için) Cumhuriyet savcısı söyler, beğeniriz, beğenmeyiz. Ama lütfen, akıl sağlığımızı koruyalım, yargıya güvenelim, yaşadıklarımızın Türkiye üzerinde oynanan bir psikolojik savaş olduğunu bilelim. Eyvah, savcı neler demiş deyip korkmayacağız. Ve hukuku mutlaka koruyacağız. Adalet Bakanı’nın, Danıştay saldırısı olduğu gün, daha adli soruşturma tamamlanmadan söylediği ’birkaç gün daha bekleyin’ gibi sözler sarf etmeyeceğiz."