10 Aralık şehitleri anısına

TV’lerde haberler veya diziler fark etmez.

Haberin Devamı

Her ikisi de her gün evinize şiddet pompalamaktadır. Birincisi gerçek hayattaki şiddetleri, ikincisi ise şiddete doymayan iştahımızı tatmin etmek için hayali şiddetleri... National Geographic ve Discovery gibi kanallar olmasa televizyonu hiç açmayacağım. Şiddetle savaşmak istiyorsak önce her gece oturma odamıza servis edilen şiddetten kurtulmamız gerekir. Polisiye dizileri, savaş dizileri, bilim-kurgu adı altında servis edilen şiddet dizileri, aşk hikâyeleri adı altında gösterilen hırs ve intikam dizileri, spor adı altında gösterilen toplumsal isteri gösterileri... Bunlar ve benzerleri ekranlarımızdan tard edilmedikçe çocuklarımızı şiddetten korumamız mümkün olmayacaktır. Unutmayın reklamın kötüsü olmaz. Her gün sürekli şiddetin reklamını yapan televizyonlara izin vermek bir çılgınlık hâlinin ifadesi olmalı. Gelmiş geçmiş en büyük bilim filozofu addedilen liberal görüşlü, özgürlük âşığı Sir Karl Popper, meşhur İtalyan gazeteci ve felsefeci Giancarlo Bossetti’ye 1996’da verdiği bir röportajda bu nedenle hatta televizyonun yasaklanmasını öneriyor! Benim teklifim ise televizyonu şiddetin reklamını yapan şeylerle değil, bilim ve sanat programlarıyla doldurmaktır. Hangi çocuk uzay seyahatlerini seyretmeyi istemez, hangi çocuk bilimin keşiflerinden, icatlarından heyecan duymaz, büyük sanatçıların yaşamlarından ilham almaz! 10 Aralık’ta şiddetin şuursuz mahlukları tarafından şehit edilen vatandaşlarım, işte burada bahsettiğim şiddet reklamlarının kurbanlarıdır. 20. yy. sadece bazı çevrelerin bitmeyen hırsının yarattığı şiddetin de yüzyılı olmuştur. Çocuklarımıza, gençlerimize şiddetin değil, bilim ve sanatın reklamını yapalım. Onlara çirkinlikleri değil, güzellikleri gösterelim. Onlara insan müsveddelerini değil, büyük insanları kahraman olarak sunalım. James Bond değil, Cyrus Smith yüceltilsin; Che Guevara değil, Einstein methedilsin; uyuşturucudan ölen patırtı makinesi Elvis’in değil, Mozart’ın, Beethoven’in, Strauss’ların müzikleri dinletilsin. Şiddetin fenalığını resimle mi anlatmak istiyoruz? Picasso’yu değil de John Martin’i veya Goya’yı tercih edelim öncelikle. Bilgi, anlayış ve güzelliği yaşamımızda egemen kılalım. İşte o zaman şiddetin önüne geçebiliriz. A. M. Celâl ŞENGÖR

 

Haberin Devamı

GÜNÜN SÖZÜ

Haberin Devamı

“KKTC’nin yeni işgal planına dur diyelim. Aksi halde Girit gibi elden çıkmasına yol açacak bir sonuç kaçınılmazdır.”
(AP Genel Başkanı Dr. Vecdet Öz)

 

DENİZ BİTTİ, KARA GÖRÜNDÜ

 

YURTDIŞI finans dünyasındaki uzun yıllardır devam eden bol para ve esnek likidite dönemi artık kapanmaktadır. Dünya piyasalarına basılan ve özellikle bizim gibi gelişmekte olan ülkelere uzunca bir dönem pembe rüyalar gördüren nakit, artık faiz ve diğer mali enstrümanlar ile geri çekilmeye başlanmıştır. Nakit artık hiç olmadığı kadar kıt ve değerlidir.

 

Bu rahatlık dönemi maalesef değerlendirilememiş, tüketime dayalı politikalar izlenerek toplum borçlandırılmış, özelleştirme adı altında milyarlarca dolarlık ülke değeri elden çıkarılmış, her yıl verilen devasa cari açıklar nasıl olsa sıcak para geliyor denerek göz ardı edilmiş ileriye dönük hiçbir yapıcı tedbir alınmamıştır.

 

Haberin Devamı

Ve bugün artık kara görünmüştür. Bir başka deyişle ağustosböceğinin yazı bitmiş, karıncanın kışı kapıya dayanmıştır. Dünya piyasalarında bu olumsuzluklar gelişirken AB ile olan ilişkilerin iç politika malzemesi yapılarak krize dönüştürülmesi ile yabancı fon ve yatırımcılar yok yere tedirgin edilmiştir.

 

Tüm bu iç ve dış gelişmeler dikkate alındığında dövizde yaşanan ivmelenmenin devam edeceği anlaşılmaktadır.

 

Bağımsızlığını koruyabildiği takdirde bu gidişatı önleyebilecek tek kurum TCMB ve elindeki faiz silahıdır. Aksi durumda diğer tali tedbirler büyüyen yangına birkaç kova su dökmekten başka bir şey ifade etmeyecektir. Ufuk ALP Bankacı-Ekonomist

 

Haberin Devamı

MAKARNA VE ÇİKOLATA YİYEMEYEN ÇOCUKLARIN DERNEĞİ BOŞALTILIYOR! 

 

KAMUOYUNDA “Çikolata Yiyemeyen Çocuklar” olarak bilinen PKU hastası çocuklara 5 yıldır İstanbul Topkapı’da hizmet veren ve aynı zamanda ‘PKU Cafe’ olarak da kullanılan alan, İBB’ce ‘Kent Müzesi’ yapılacağı için boşaltılıyor. Kültür AŞ, derneğin de içinde bulunduğu pasajın boşaltılması için tebligatta bulundu. Boşaltılacak pasajdaki küçük bir dükkân, kamuoyunda ‘Çikolata ve makarna yiyemeyen çocuklar’ olarak bilinen PKU (Fenilketonüri) hastası çocuklara pastane ve kafe olarak hizmet veren dernek merkezini içeriyor. Yaklaşık 10 yıldır, PKU’lu çocukların özel diyet ürünlerini aldıkları, kendi aralarında özel ürün pastalarla yaş günü partisi düzenledikleri bu dernek merkezi, belediye talimatıyla hizmet veremez hale gelecek. Kafenin, aynı zamanda PKU Aile Derneği’nin merkezi olduğunu da anlatan Dernek Başkanı Deniz Yılmaz Atakay, İBB Başkanı Kadir Topbaş’a seslenerek şöyle dedi:“Burası, dernek ve çocuklarımız için özel diyet ürünü dağıtılan bir pastane olduğu için, hem de yaş günü benzeri özel kutlamaların yapıldığı bir alandı. Boşalttığımız takdirde tüm bu olanakları kaybedeceğiz. İstanbul Belediyesi’nin, kapatılan bu yer için bize başka bir alan tahsis etmesini bekliyoruz. Derneğimizin, bu ayarda bir yerin kirasını ödeme gücü yok. Sayın Topbaş’tan destek bekliyoruz.

 

Haberin Devamı

MESAJ PANOSU

 

SARIYER Belediyesi; müzisyen, edebiyatçı ve barış elçisi Zülfü Livaneli’nin 50. sanat yılı için bir sempozyum ve sergi düzenledi. Üç farklı oturumdan ve konu başlığından oluşacak (Müzik– Anılar/Dostluklar–Edebiyat) sempozyumda yerli ve yabancı olmak üzere ‘Vietnam Savaşı Simgesi Kız’ Kim Phuc (UNESCO iyi niyet elçisi), Alman Piyanist HenningSchmiedt, Murat Meriç, Nebil Özgentürk, Sunay Akın, Selahattin Duman, Prof. Onur Bilge Kula, Zafer Köse, Feridun Andaç, Zeynep Oral ve Yaşar Kemal’in eşi Ayşe Semiha Baban konuşmacı olarak yer alacak. (Sempozyum Tarabya Oteli, 11.00-17.00; Sergi Yaşar Kemal Kültür Merkezi, 18.00)

 

BASIN Konseyi Vakfı Başkanı Pınar Türenç, “Medya Etik ve Sorumlu Gazetecilik projesi dahilinde gerçekleştireceğimiz ‘Medya-Etik’ Konferansı’nda açış konuşmasını Prof. Sami Selçuk’un; panelde ise Turgut Kazan (Medaratör), Metin Feyzioğlu, Oktay Ekşi ve Prof. Dr. Aslı Tunç’un konuşacaklarını” bildirdi. (Yer Radisson Blu Hotel/Şişli, 10.30)

 

BİLİYOR MUSUNUZ?

 

CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz’ın soru önergesini yanıtlayan MEB İsmet Yılmaz’ın “Ülke genelindeki mevcut öğretmen sayısı 832 bin 26, net öğretmen ihtiyacı ise 96 bin 68’dir. AKP döneminde ilk atama yoluyla 446 bin civarında öğretmen atandı” cevabı üzerine Yılmaz’ın da buna “Eğitimdeki yanlışların ve yarattığınız karanlık tablonun vebali boynunuzda. Atanamayan öğretmenleri işleriyle, boş dersliklerdeki öğrencileri öğretmenleriyle kavuşturmak için daha neyi bekliyorsunuz?” diye sorduğunu... 

Yazarın Tüm Yazıları