Paylaş
YENİ DÖNEM
Herşeyden önce bu, 11 Eylül’den beri havayoluyla düzenlenen en büyük terör saldırısı.
Eylemin içeriği ve şekli ise, karşı karşıya olduğumuz IŞİD tehdididin ne kadar büyüdüğünü gösteriyor.
Bu eylemle örgüt bugüne kadar ilk kez uluslararası alanda büyük bir saldırıyı üstlenmiş oldu.
Bu da örgütün “uluslararası-laşma”sında önemli bir eşik.
Eylem IŞİD’in “stratejik derinliğini” de gösteriyor. Suriye’deki abluka büyüdükçe, örgüt kendisine yeni alanlar yaratıyor.
Terör uzmanı ve “IŞİD Kıyameti” kitabının yazarı William Mc Cants’in sözleriyle, örgüt Rusya’ya “beni Suriye’de vurursan, ben de sana Mısır’da dalaşırım “diyor.
Bununla birlikte eğer Sina Vilayeti’nin bu saldırıyı IŞİD’in lider kadrosunun emriyle ya da bilgisi dahilinde yaptığı ortaya çıkarsa, bu şunu gösterir: IŞİD kendisine biat eden örgütleri artık operasyonel olarak kullanabiliyor.
*
Uluslararası koalisyon üzerindeki baskı da çok daha artıyor.
Koalisyonun mücadeleyi Mısır’a genişletmesi bile gerekebilir.
Kaldı ki Libya ve Yemen gibi ülkelerde IŞİD’e biat eden diğer örgütler de ileride bu tür saldırılar düzenlerse, mücadele alanı gittikçe daha da genişleyebilir.
Dolayısıyla bu eylem, “IŞİD’i Irak ve Suriye’de yok edeceğiz” argümanını ve beklentisini de zayıflatıyor.
BUGÜNE KADARKİ OPERASYONLAR
Peki gittikçe yükselen bu tehdit karşısında Türkiye ne yapıyor?
Cumartesi günü, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’la yaptığım mülakatta “kara harekatı gündemimizde yok” dediğini aktarmıştım.
Ankara’dan önemli bir askeri kaynağım da bunu teyit etmiş, ancak bundan sonra hava operasyonlarının artacağını söylemişti.
Seçim sonrası tek parti hükümetinin getireceği kendine güvenin ve istikrarın da bunda etkili oduğunu eklemişti.
Bununla birlikte, Suriye sınırında askeri unsurlarımız artacak.
Kaynağımın aktardığına göre, sınırlarımızda konuşlanmış olan ateş-destek vasıtalarıyla (silah, mühimmat, atış menzili vs) Suriye’nin 40-50 km içerisine kadar IŞİD hedefleri vurulabilir.
*
Peki Türkiye bugüne kadar kaç hava operasyonu yaptı?
Malum, şu ana kadar sadece iki hava operasyonu basına yansıdı.
İlki 24 Temmuz’da; ABD ile “İncirlik anlaşması”nın imzalanmasıyla birlikte.
İkincisi de geçtiğimiz hafta, 31 Ekim’de.
İkisinde de Türk F-16’ları Kilis'in karşı tarafında bulunan IŞİD mevzilerini vurdu.
Bununla birlikte basına sadece bir Türkiye-ABD ortak operasyonu yansıdı.
O da 15 Ekim’de.
*
Ancak askeri kaynağımdan, Türkiye’nin bugüne kadar çok daha fazlasını yaptığını öğreniyorum.
Şu ana kadar Suriye’de IŞİD’e yönelik 10’dan fazla hava operasyonu yapılmış.
Bunlarda 22’den fazla IŞİD hedefi vurulmuş.
İki ülkenin birlikte yaptıkları ortak operasyonlar da var.
Basına yasıyan 15 Ekim’deki operasyonda, iki ülke uçakları eşzamanlı olarak, birlikte aynı hedefi vurmuşlar.
Onun dışında bugüne kadar duyulmayan bir ortak operasyonları daha olmuş.
Onda ise eşzamanlı olarak farklı hedefleri vurmuşlar.
IŞİD IRAK’TA VURULMADI
Her operasyonda ise en az iki Türk F-16 birlikte havalanıyor ve bir operasyon yaklaşık yarım saat sürüyor.
Kaynağım, 31 Ekim’deki operasyonda 4 uçağın gittiğini ve 2 IŞİD hedefini vurduklarını anlatıyor.
Türkiye’nin hava operasyonları Suriye’de IŞİD’i, Irak’ta ise PKK’yı hedef alıyor.
Yani Irak’taki önceliğimiz PKK, Suriye’de ise IŞİD.
Bir diğer deyişle bugüne kadar Irak’ta IŞİD hiç hedef alınmamış.
ABD’nin İncirlik’ten kalkan uçakları ise Irak’taki IŞİD hedeflerini de hedef alıyor.
Ancak Suriye’ye göre çok daha az sayıda.
*
Peki Türkiye ve ABD bu operasyonlar için koordinatları kimden alıyor?
İki ülkenin de Suriye’de kendi “unsurları”, yani istihbarat elemanları var.
Bununla birlikte Türkiye Esad, IŞİD ve Nusra’nın yanında olmayan ve PYD dışındaki tüm yerel unsurlardan bilgi alıyor.
Türkiye ve ABD önce ayrı ayrı kendi unsurlarından ve yerel unsurlardan koordinatları alıyor.
Sonra bunları birbiriyle paylaşıyorlar ve karşılaştırıyorlar.
Vurulacak hedefleri birlikte belirliyorlar.
Önümüzdeki günlerde ise bizi çok daha fazla koordinasyon ve işbirliği bekliyor.
Paylaş