Türkiye-ABD Ortada Buluşuyor

Bu sözler, Ankara’dan üst düzey bir yetkilinin ağzından çıkıyor. Tam da, “Türkiye Suriye Kürtlerine müdahale etmeye hazırlanıyor” iddialarının havada uçuştuğu bu günlerde.

*

Malûm, PYD Suriye sınırındaki Tel Abyad kentini iki hafta önce IŞİD’in elinden aldı. ABD’nin yoğun hava desteğiyle.

Böylelikle Kobani ve Cezire kantonlarını birleştirdi.

Hemen akabinde PYD’nin çatışmalar sırasında kentten kaçan Arap ve Türkmenlerin geri dönüşünü engellediği haberleri basına yansıdı.

Bununla birlikte de Ankara’da en üst kademelerden, “PYD etnik temizlik yapıyor, Kürt devleti kurmaya çalışıyor, buna asla müsaade etmeyiz” nidaları yükseldi.

Ardından da Ankara’nın yaptığı askeri planlamalar basına yansıdı.

“PYD ile IŞİD Çok Farklı”

İşte hararetin tavan yaptığı bu günlerde, bir grup gazeteci Ankara’dan üst düzey bir yetkiliyle görüşüyoruz.

Ancak beklentimin aksine, Ankara’nın PYD’ye karşı tutumunda yumuşamayla karşılaşıyorum.

*
Herşeyden önce, bugüne kadar PYD’yi IŞİD ile karşılaştıran Ankara, şimdi PYD ve IŞİD arasına ciddi bir mesafe koyuyor. Yetkili, “IŞİD ile PYD arasında çok büyük fark var. PYD aynı yanlışları yapmazsa, rasyonel bir aktör olabilir” diyor.

Son günlerde siyasilerden gelen “PYD IŞİD’den daha tehlikeli” açıklamalarını ise, iç kamuoyuna yönelik olarak yorumluyor.
*
Dahası “PYD ile uzlaşma ihtimali var, tavrının düzeleceğine inanıyoruz” diyerek pozitif irade ortaya koyuyor.

Bunun için Ankara’nın şartları ise PYD’nin geri dönüşlere izin vermesi, Tel Abyad’da bayrağını indirmesi ve halkla etnik temelli olmayan bir ilişki kurması.

Diyaloğun aktif olarak devam ettiğini, ilişkilerin düzelmesinin PYD’ye bağlı olduğunu ise özellikle vurguluyor.

“Hedef PYD Değil”

Bununla birlikte, Ankara ilk kez Suriye’nin geleceğine yönelik projeksiyonunda Suriye Kürtlerine de yer veriyor. Yetkili PYD tavrını değiştirirse Suriye’nin şekillenmesinde masada olacağını, hatta kendilerine yardım edileceğini söylüyor.

Peki Ankara’nın askeri planlamaları ve sınırdaki hareketlilik PYD’ye mi karşı? Zira bu gelişmeler, Tel Abyad’ın PYD’nin eline geçmesinin hemen ardından ortaya çıktı.
Yetkili buna kesinlikle karşı çıkıyor. Hedefin PYD olmadığını, bu algının tamamen gelişmelerin eşzamanlı olmasından kaynaklandığını söylüyor.

“PYD PKK’dan Farklı”

Yumuşama sinyalleri karşı taraftan, yani PYD Eşbaşkanı Salih Müslim’den de geliyor.

Müslim evvelsi gün yaptığı açıklamada, Türkiye ile temas kurmayı beklediklerini ve Ankara’nın “yersiz kaygılarından” kurtulması gerektiğini söyledi. “Oturalım, konuşalım. Baksınlar alınan kararı uygular mıyız, uygulamaz mıyız” diye de teminat verdi.

Dahası, ilk kez PYD’yi PKK’dan kalın bir çizgiyle ayırdı. “Kobani’deki kanton yönetimi PKK’lı. Hepsi PYD’li değil” sözleriyle.

Tüm bunlar, iki tarafın yakın gelecekte uzlaşabileceğine işaret ediyor.

ABD ile Uzlaşma

Bu değişim, Türkiye’nin ABD ile Suriye Kürtleri konusunda orta yolda buluştuğunun göstergesi.

Zaten ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass’in evvelsi gün “Türkiye ve ABD’nin kuzey Suriye’de endişeleri ortak” açıklaması da, bunu doğruluyor.
*
İki ülke arasında Suriye konusundaki 2. pürüz de yavaş yavaş ortadan kalkıyor gibi görünüyor. Yani: Esad meselesi.
Görünüşe göre Ankara ABD’nin “Suriye’de öncelik IŞİD” düsturunu kabûllenmiş. Yetkilinin “IŞİD giderse zaten Esad da gider” sözleri, bunun sinyalini veriyor.
Bu değişimin ilk işaretini ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu vermişti. Mayıs sonunda Çavuşoğlu’na eğit-donat programının Esad’ı da hedef alıp almadığını sorduğumda, “öncelik tabii IŞİD’le mücadele” yanıtını vermişti.
*
Yetkili sözlerini, Ankara-Washington arasında müzakerelerin yoğunlaştığını söyleyerek bitiriyor.

Tercümesi: Aradaki makas kapanıyor. Dolayısıyla sahada faaliyet hızlanıyor.