Sizce Biz de Yapabilir Miyiz?

Sisifos, Yunan mitolojisinde lanetlenmiş bir kral.

Haberin Devamı

Efsaneye göre Tanrılar Sisifos’u büyük bir kayayı dik bir tepenin doruğuna yuvarlamaya mahkûm ederler.

Ancak Sisifos kayayı her doruğa ulaştırdığında, kaya aşağıya doğru yuvarlanır.

O da en baştan tepeye doğru yuvarlamak zorunda kalır.

Ve bu böyle sonsuza dek sürüp gider.

*

Barış süreçleri de aynen bunun gibidir.

Onlarca yıl canınızı dişinize takıp kayayı doruğa ulaştırırsınız.

Sonra tek bir olayla kaya birden en aşağıya yuvarlanıverir.

Haberin Devamı

Bu sadece Türkiye için geçerli değil.

Bugüne kadar hep başarılı bir örnek olarak gösterilen Kuzey İrlanda barış süreci de bu günlerde “buzdolabında”.

KUZEY İRLANDA SÜRECİ ÇÖKTÜ MÜ?

Geçtiğimiz Ağustos’ta Kuzey İrlanda’nın PKK’sı olan IRA’nın (İrlanda Cumhuriyet Ordusu) bir üyesi öldürüldü.

Akabinde bunun IRA’nın yaptığı ve örgütün kendi içinde bir hesaplaşma olduğu ortaya çıktı.

Yani örgütün hâlâ hayatta olduğu anlaşıldı.

Bunun üzerine geçtiğimiz Çarşamba günü IRA’nın siyasi kanadı, yani oranın HDP’si olan Sinn Fein’in başkanı ve üç üst düzey yöneticisi gözaltına alındı.

Kuzey İrlanda Başbakanı da istifa etti.

Şimdi herkes anlamaya çalışıyor: Hani IRA 1998’de imzalanan “Hayırlı Cuma Anlaşması” sonrasında barış yapmıştı?

Haberin Devamı

Ve 2005’te silahları bırakmış ve kendini lağvetmişti?

Yoksa süreç bitti mi?

*

Bu soruları, uzmanlığı Kuzey İrlanda sorunu olan ve İngiliz Savunma Akademisi’nde bu konuda üst düzey subaylara ders veren Profesör Bill Park’a soruyorum.

Park, on yedi yıldır devam eden sürecin bitmediğini söylüyor.

Ona göre bu olay sadece IRA’nın varlığını sürdürdüğünü ve silahlarını tam olarak bırakmadığını gösterdi.

“Ki bunu zaten siyasiler, istihbarat, ordu, herkes biliyordu.

Ama sürecin devam etmesi için bilmiyor gibi yapıyorlardı.

O yüzden aslında bu kriz, hepsinin bunu bilip de bilmemezlikten geldiğini ortaya çıkardı” diyor.

Bu da PKK’nın çözüm süreci sırasında Güneydoğu’da silah mühimmatı yapmasını anımsatıyor.

Haberin Devamı

Görünen o ki, barış süreçlerinin bekası için hükümetler bunu göze alabiliyor.

DEVLET MESELESİ

Ancak Kuzey İrlanda süreci birçok açıdan farklı.

Herşeyden önce, Sinn Fein’in liderleri aynı zamanda IRA’nın eski komutanları.

Dolayısıyla bizde Kürt hareketinde Öcalan, PKK/Kandil ve HDP gibi birkaç odak varken, orada hükümetin karşısında tek bir muhatap vardı.

Sinn Fein de IRA’ya tamamen hakimdi.

Dahası, bizdeki gibi farklı odaklar arasındaki görüş ayrılıkları sürece zarar vermiyordu.

*

Bununla birlikte, Kuzey İrlanda sürecine sadece iktidar partisi, yani o zamanki Başbakan Tony Blair’in liderlik ettiği İşçi Partisi sahip çıkmadı.

Tüm muhalefet partileri de süreci destekledi.

Haberin Devamı

Park bunu şöyle açıklıyor: “Tüm partiler bu süreci herkesin üzerinde mutabık kalması gereken, İngiltere’nin bir devlet meselesi olarak gördüler.”

*

Kuzey İrlanda sürecinde bağımsız bir izleme heyeti de önemli rol oynadı. “Uluslararası Bağımsız Silahsızlanma Komisyonu” bir Amerikalı, bir Kanadalı ve bir Finli üyeden oluşuyordu.

ABD de “arabulucu” olarak sürece önemli katkıda bulundu. Hem de IRA’nın baş finansal kaynağı olmasına rağmen!

Zira ABD’deki 40 milyonun üzerindeki İrlanda kökenli vatandaştan örgüte ciddi miktarda maddi yardım gidiyordu.

ABD ise buna ses çıkarmıyordu.

Ancak 11 Eylül saldırılarından sonra bu tutumunu değiştirdi.

Yardımların önünü kesti. Bu da IRA’yı köşeye sıkıştırdı.

Haberin Devamı

TÜRKİYE’NİN ZORLUKLARI

Dolayısıyla uluslararası konjonktür de çok farklı.

Kuzey İrlanda süreci tam da 11 Eylül sonrasında, uluslararası toplumun topyekûn terörün karşısında durduğu günlerde yürütüldü.

Bizde ise rüzgar tersten esiyor.

Çözüm süreci, PKK’nın IŞİD’e karşı mücadelesi sayesinde uluslararası meşruiyet kazandığı, dolayısıyla kendine güveninin de arttığı bir ortamda sürüyor.

*

Bill Park, Türkiye’de HDP binalarına ve Kürt vatandaşlara yapılan saldırıların benzerinin ise İngiltere’de yaşanmadığını söylüyor.

Bunu, Kuzey İrlanda’nın coğrafi olarak ayrı bir ada olmasına bağlıyor.

Ve ayrılıkçılığın “ana kara İngiltere”de değil, bu adada başgösterdiğini vurguluyor.

Ve son farklılık: Kürtlerin Türkiye, İran, Irak ve Suriye’ye yayılmış olmaları, bu soruna bölgesel yaklaşmayı gerektiriyor.

*

Gördüğünüz gibi bizim karşımızdaki tepe çok daha dik.

Kaya da yuvarlanmaya çok daha meyilli.

Neyse ki alınacak dersler belli.


Yazarın Tüm Yazıları