IŞİD pilotu neden yaktı?

Hemen bu soruyla başlayalım: IŞİD Ürdünlü pilot Muaz el Kesasibe’yi neden yaktı?

Haberin Devamı

*

HER şeyden önce bu, örgüt için bir “örtbas” operasyonuydu. Daha geçtiğimiz hafta IŞİD’in Kobani’de yenilgiye uğradığını hatırlayan var mı? Örgüt barbarlığını bir üst seviyeye çıkararak, daha büyük bir şok yaratarak yenilmezliğini tekrar hafızalara kazıdı.
Bir diğer amacı da, etkisini daha da yayarak dünyanın her yerinden daha fazla cihatçı çekmek.

*

ANCAK örgütün asıl hedefi: Ürdün’de ve koalisyon üyesi olan diğer bölge ülkelerinde korku ve karışıklık yaratmak.
Kesasibe aralık ayında IŞİD’in eline düşünce, Ürdün’de koalisyon karşıtı gösteriler zaten başlamıştı. “Bu bizim savaşımız değil” diyen Ürdünlüler zaman zaman Saray’ın önünde toplanıyorlardı. Ülkenin silahlı gücünün belkemiği olan aşiretler de buna dâhil. Bu infaz ise, tepkileri iyice arttırdı.
Ancak diğer taraftan, Ürdün Kralı Abdullah’ı destekleyenler intikam alınmasından yana. Dolayısıyla bu yakma vâkâsı, daha şimdiden ülke içindeki ikilemi körüklemiş durumda.

*

IŞİD, bölgedeki hükümetleri de korkutmak istiyor. Böylelikle koalisyonu bölmeyi hedefliyor.
Ki bunu nispeten başarmıştı da. ABD’nin Eylül’de başladığı Suriye’deki hava saldırılarına 4 Arap ülkesi destek veriyordu: Ürdün, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn.
Kesasibe Aralık ayında rehin düşünce, BAE güvenliğini öne sürerek hava saldırılarını askıya almıştı. Bahreyn de aynı çekincelerle hava saldırılarına katılmayı harekâtın ilk günlerinden sonra bırakmıştı.
Ürdün de aynı sebeple, koalisyona katkılarını basından gizli tutuyordu. Zira bu dört ülkeden en kritik durumda olan Ürdün. Hem Irak hem Suriye’yle sınır paylaşan koalisyondaki tek Arap ülkesi. Yüz binlerce mülteciyi ağırlıyor. Ürdün’deki IŞİD sempatizanları da azımsanacak sayıda değil. Örgüte en fazla yabancı savaşçının katıldığı 3. Arap ülkesi. Şu anda 2000-2500 Ürdünlü, IŞİD saflarında savaşıyor.
Dahası, El Kaide’nin 2005’te Amman’da bir otele yaptığı saldırı da hâlâ hafızalarda. Dolayısıyla en çok da Ürdün’ün dikkatli olması gerekiyor.

*

O nedenle Kral Abdullah’ın verdiği ilk tepki yanıltıcı olmamalı. Kral önce, halkı sakinleştirmek için intikam sözü verdi. Misilleme olarak elinde tutuklu bulunan iki El Kaide militanını idam etti. Ve hemen akabinde Suriye’deki hava saldırılarını arttırdı. Irak’a da hava saldırısı yapan ilk Arap ülkesi oldu.
Ancak Kral Abdullah bundan böyle daha temkinli davranacaktır. Özellikle de ülke içinde yükselen koalisyon karşıtlığını göz önünde bulundurarak.

*

AYNI şey Japonya için de geçerli. Malûm, IŞİD geçtiğimiz hafta iki Japon gazeteciyi infaz etmişti. Japonya Başbakanı Abe, koalisyona 200 milyon dolar yardımda bulunacağını açıkladıktan hemen sonra.
Abe’nin ilk tepkisi de Kral Abdullah’ınkine benzer oldu. Başbakan, 1947’den beri geçerli olan, ordu kurmayı yasaklayan Japon anayasasının değişmesi gerektiğini söyledi. Ancak diğer taraftan yine de, aktif olarak harekâta katılmayacaklarını ve lojistik destek vermeyeceklerini vurguladı.

*

IŞİD’in bir hedefi de, bölge ülkeleriyle ABD’nin arasını açmak. Zira bölgedeki ülkeler kendilerini daha çok tehdit altında hissettikçe, ABD’den daha aktif olmasını isteyecekler.
Zaten bugüne kadar IŞİD’e karşı Suriye’de yapılan 1011 saldırının %92’sini ABD yapmış. Irak’taki 1236 saldırının da %72’sini. Bu gidişat ise ABD’nin üzerindeki yükü daha da arttıracak.
Aynı şekilde ABD de bölge ülkelerine daha fazla baskı yapacak. Ve tabii Türkiye de bundan nasibini alacak.
Ancak diğer taraftan, Türkiye için de risk artıyor. Örgütün ilk kez bir bölge ülkesinden rehineyi infaz etmesi, tehlike çanlarını çalıyor. Daha iki hafta önce Sultanahmet’te yapılan canlı bomba saldırısının izleri de hâlâ taze.

*

LAFI uzatmaya gerek yok: İpler iyice geriliyor. Ve gerildikçe gözler iyice ABD’ye çevriliyor.



Yazarın Tüm Yazıları