Başbakan ve AKP Lideri Tayyip Erdoğan, geçenlerde 81 ilin belediye başkan adayları ile bir araya geldi.
İstanbul’daki görkemli toplantıda Egeli başkanlar da vardı.
Bir süre önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı ziyaret ederek taktik alan İzmir adayı Taha Aksoy, o toplantıda da hemen onun yanında bir görüntü verdi.
Bu bir anlamda, “Kazanırsak işbirliği yapacağız” demekti herhalde.
O toplantıda AKP, seçim sloganlarını da açıkladı.
Başbakan’ın hemen arkasındaki ve üzerinde en çok durulan slogan; işimiz HİZMET, gücümüz MİLLET’ti.
Başbakan da konuşmasında sık sık bu vurguyu yaptı.
Geçen hafta İzmir’de konuşuldu, ama “değişen bir şey olmadığı” için irdelemekte yarar var.
Çok ilginç! İzmir’deki billboardlarda da CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin söylemleri yer aldı.
Slogan neredeyse aynı: “İşimiz İzmir, gücümüz İzmir”.
İzmir’de onlarca yetenekli, bilgili ajans dururken “her ne Mehmet’se”, yani “her ne hikmet”se İstanbul’dan seçilen firma, AKP’nin sloganının neredeyse aynısıyla İzmirlinin karşısına çıkmıştı.
Bu durum dikkatli gözlerden kaçmadı elbette!
Hani reklamdaki gibi galiba; “Yok aslında birbirimizden farkımız, ama biz...”.
Ne diyelim, hiç değilse ilerleyen günlerde daha özgün, daha mesajları kuvvetli kampanyalar dileği ile... Bayındır’ın bir köyünde Ecevit nostaljisi!
DSP için yerel seçim süreci çok önemli.
Bir dönemler büyük başarılara imza atılan bir kent.
Üstelik efsane lider Bülent Ecevit için de ayrı yeri var.
Unutulmaz dostlar, zor dönemlerde Çeşme sahillerinde küçük kaçamaklar, ilçelerde, beldelerde yaşanan paylaşımlar.
Ve İzmir Palas’ın şirin odalarında geçirilen zor günler.
Yasaklı, sıkıntılı, takip altında. Hala birçok evde Ecevit resimleri. Geçmişin tüm güzelliklerini yansıtan.
Son dönemlerde Ecevit - İzmir hattında bir de yeni isim var; Recai Birgün.
İzmir Milletvekili, ama en önemli özelliği Bülent Ecevit’le yaşamının son 10 yıllık sürecini birlikte geçirmesi.
İyiyi, güzeli ve elbette zoru, sıkıntıyı, acıyı...
Ecevitler’in mütevazı evlerindeki değişmez 5 çaylarındaki unutulmaz sohbetler. Recai Birgün’ü karşısında gören Ecevit’i seven İzmirliler, hemen geçmişe dönüyor. Recai Birgün de bunun farkında. Evlerde tatlı sohbetler.
Ecevit nedeniyle büyük bir konukseverlik.
Ve duvarlarda Ecevit resimleri. Eskilerden.
Bazen bir kahvede, bazen evin en müstesna köşesinde.
Geçenlerde Bayındır’ın bir köyünde karşılaştığı bir manzara Recai Birgün’ün gözlerini yaşarttı.
1977 seçimleri sonrasında Başbakan olan Ecevit, Bayındır’ın bir köyünde konuşma yapar. Bir limon kasasının üzerinde.
Karşısında küçük bir köy kalabalığı. Ama yüreklerden taşan mesaj; sımsıcacık. Fakir, zor koşulları yaşayan bir köy.
Yıllar sonra o köyde unutulmaz bir nostalji yaşadı Recai Birgün. Ama bir o kadar da üzüldü.
Çünkü, o köy, “orada uzaktaki o köy” perişan bir haldeydi.
“Ben Doğu’da, Güneydoğu’da da görev yaptım. Bayındır’ın o köyünü unutamam. Hala yeterince devlet gücünü görememiş. İnsanlar fakir, zor koşullarda yaşıyor. Onlara da çözüm zamanı. Ve genişletilen imkanları ile en çok da belediyelerin görevi bu”.
Ve Ecevit’in Recai Birgün’e “bir gün siyasete girersen” nasihati:
“Yapamayacağın hiçbir vaatte bulunma. İnsanlar üzülür sonra. Bir de başarı için köylüye hizmet ver. Kalkınma köylüden başlar”.