Taha Aksoy’un Başbakan Erdoğan’dan İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı talimatını aldığı heyecanlı dakikalar.
"O gece"yi detaylı yazdım.
"O gece"nin bir önemli tanığı daha vardı.
Aksoy’a tebligatın yapılacağını bilen biri.
Prof. Dr. Mehmet Tekelioğlu. İzmir milletvekili.
Gündüz saatlerinden itibaren konuyu bilen Tekelioğlu da aynı gece heyecan içinde telefon bekledi.
Taha Aksoy, onu arayacak ve "Sayın Başbakan aradı, talimatını verdi" diyecekti.
Gece 24.00 oldu, 00.30 oldu, 01.00 oldu, 02.00 oldu, 02.30 oldu...
Telefon yok.
Telefon yanında, içinde heyecan bekledi durdu Tekelioğlu da.
"Ne olmuştu?".
"Başbakan aramamış mıydı?".
"Taha Aksoy telefonu mu duymamıştı?"
Bir sürü soru.
O gece sabahı zor etti Prof. Tekelioğlu da.
Ta ki, günün ışıklarına dek.
Sonuçta beklediği telefon geldi Taha Aksoy’dan.
Aday olmuştu. Başbakan Erdoğan gece 01.30’da onu aramıştı.
Sevindi milletvekili Tekelioğlu, ama dudaklarından da şu sözcükler döküldü:
"Meraktan öldük Taha Bey. Biz gece 02.30’a kadar senden haber bekledik. Sen yatıp uyudun mu?"
Bu "o gece"nin farklı bir boyutu.
"O gece"den sonra "bugün"le ilgili son gelişmeleri de sordum Mehmet Hoca’ya:
"İyi bir kampanya hazırladık. Kendi pozitiflerimizle gündemde olacağız. İzmir için büyük projelerimiz var".
Ve bir de iddialı hedef:
"En az 11 metropol ilçe ve Büyükşehir".
Bu ittifak iş yapar mı?
İKİ parti arasına sıkışmış gibi görünen yerel seçimler için çeşitli arayışlar hep gündemde.
26 Kasım 2008’deki yazımda belirtmiştim; ufukta bir ittifak var diye.
MHP, GP ve DP arasında.
Çok değil, birkaç ay sonra dediğimiz oldu, geçen hafta MHP ve GP İzmir’de yerel seçimlerde ittifak kararını açıkladı.
Özellikle İzmir’deki göçmen oyları açısından önemli bu.
Çünkü, 22 Temmuz seçimlerinde GP, İzmir’de göçmen ağırlıklı yüzde 10’a yakın oy almıştı.
MHP’nin de yüzde 14’ünü hesaplarsanız; hem Aziz Kocaoğlu, hem de Taha Aksoy için bir rakip çıkar gibi görünüyor.
Tabii, iki partinin de oylarını korumaları düşüncesinden hareketle.
Oylar uçup gittiyse bir şey diyemem!
MHP ve GP açıklaması şöyleydi:
"Güzel İzmir; tarihin her safhasında ilklerin şehri olmuştur. Seçimlerin AKP ve CHP arasında geçecekmiş gibi gösterilmeye çalışıldığı bütün İzmirlilerin malumudur. İzmir CHP’ye mecbur, AKP’ye mahkum değildir. Siyasi partileri ve halkı yok sayan anlayışa karşı duruşumuzu gösterme kararlılığındayız. İzmir’de halinden memnun olmayanların alternatifi olacak, toplumda uzlaşmayı sağlayacak ve bu seçimleri mutlaka kazanacak yeni kadrolarla bir seçim işbirliğine gidiyoruz. Bu kadrolar, İzmir için ümit ve değişimin en büyük habercisi olacaktır".
Geçen hafta bu ittifak çok konuşuldu.
Özellikle de "göçmen oyları hiçe sayan" CHP kulislerinde.