AKP’nin iddialı büyükşehir adayıyla zaman zaman bir araya geliyoruz.
Hoş - beş, plan - proje.
Ama yaşamın da, adaylığın da renkli tarafları var elbette.
İşte bunlardan biri.
Taha Aksoy’un ağzından:
"Alsancak’ta arabamı park edecek yer arıyorum. Uğramam gereken birkaç yer var. Güç de olsa bir yer bulup arabamı park ediyorum. O sırada telefonum çalıyor. Arayan eşim. Tatsız bir haber veriyor. ODTÜ’den bir arkadaşımın annesi vefat etmiş. Cenazesi de Alsancak Hocazade Camii’nden kaldırılacak. Namaz vaktine de az kalmış. Hemen bir taksi dolmuşa biniyorum, Hocazade’ye gitmek için. Dolmuşta Zeki Müren şarkısı eşlik ediyor yolculuğa. Yan tarafımda bir hanımefendi, onun yanında da genç bir kız. Dolmuşta sohbet de var. Laf dönüp dolaşıp belediye seçimlerine geliyor. Yanımdaki hanımefendi çok rahat bir tavırla (Ben bu seçimde AKP’ye vereceğim oyumu. Bıktım bu belediye hizmetlerinin yetersizliğinden) diyor. Beni tanımıyorlar, soruyorum: Aday belli mi AK Parti’de? Hanımefendi yanıtlıyor: (Bilmiyorum. Ama Taha Aksoy diye birisi var. O olursa ben hiç düşünmeden oyumu vereceğim.) (O milletvekili değil mi? Nasıl olacak) diyorum. Kafalar sallanıyor. Derken ineceğim yere geliyorum. Bana oy vereceğini söyleyen hanımefendiye (O kadar sohbet ettik, tanışalım) diyorum (Ben Taha Aksoy. Çok memnun oldum). Bir kahkaha koptu tabii dolmuşta. Müşteriler, şoför herkes".
Taha Bey’den dinledim bu hoş anekdotu ve sizlerle paylaşmak istedim.
Uğurlarken Taha Bey espriyi patlatıverdi: "İsim ulaşmış da resim ulaşmamış. Şimdi ona çalışacağız".
Benden söylemesi... Taha Bey hızlı geliyor!.
Kadının adı yoktu, tadı da yok
Geçen haftalarda kadın adayların durumunu tartışmıştık.
Avrupa standartlarının çok gerisinde temsil oranı.
Herkes seçim kampanyalarında, "Kadın, kadın" diyor da, listelerde "tık" yok.
Üç beş yerde göstermelik adaylar, ama yetersiz.
O yüzden de dillerde; "kadının adı yok" yorumu.
Kesinleşen adaylar arasında; İzmir’de, Anavatan’dan Büyükşehir Belediye Başkan adayı Gülgün Beşerler, Güzelbahçe adayı Hülya Yarbuz, DP’den Balçova adayı Ayşe Ergun, Foça adayı Nurcan Dağlı, Karabağlar adayı Gülüm Cantürk, Torbalı adayı Arife Türksever, DSP’den Bornova adayı Aylin Keşoğlu, Dikili adayı Nazire Kösten, Narlıdere adayı Sinem Civan, Torbalı adayı Dilek Alkan, MHP’den Konak adayı Tülin Dilşen, Torbalı adayı Zerrin Çalışkan Yöndem dikkat çekiyor.
Diğer Ege illerinde ise; Aydın’da CHP adayı Özlem Çerçioğlu, Balıkesir’de CHP adayı Nedret Can, TKP adayı Esen Karabulut, Denizli Çameli’de CHP adayı Semahat Akkan ciddi mücadele içinde.
Ama o kadar...
Yine 29 Mart seçimleri sonrasında aynı değerlendirmeler:
"Kadınlar yerel seçimde yoktu".
Ancak bu kez sivil toplum farklı bir yaklaşım içinde.
Çeşitli toplantılarda seslerini yükseltiyorlar ve "Kadın aday yoksa, oy da yok" diyorlar.
Gerçi bu filmi daha önce de görmüştük, ama.
Bakalım, bu kez sonuç nasıl olacak?
Şu ana kadarki hava net:
"Kadının adı yoktu, şimdi tadı da yok".
Öyle ya, temsil oranındaki sürekli gerilemeler.
Erkek egemen siyasi yapının ortaya koyduğu "tek tük adaylıklar".
Ve toplumun yarısının nüfusun neredeyse yüzde 3’ü, 5’i oranında temsili...