BESLENİYORUZ, ama ne kadar sağlıklı? Bir ara çok konuşuldu, gıdalardaki hijyen, merdiven altı üretim, kanserojen madde içeren ürünler...
Sağlıklı gıda konusunda İzmir’de örnek birliktelik oluşturuldu: Şarpa. Bu hafta, Şarpa Yönetim Kurulu Başkanı Cihangir Hür’le söyleştik.
Sağlıklı gıda zinciri kurmak nereden aklınıza geldi? Bugünlere ulaşım sürecinizi anlatır mısınız?
- Gelişmiş ülkelerin market zincirleri tüketicilerine kaliteli gıdayı uygun fiyata sunarken, bizler riskli gıdaların tehdidi altındayız. Kalite bilinci yerine ucuzluk yarışı nedeniyle riskli gıdaların tehdidi artıyor. Kalite bilincinin farkına varan karar organlarına ihtiyaç var. Bizim insanımız da, en az gelişmiş ülkelerde yaşayanlar kadar güvenilir gıdayı hak ediyor. Şarpa fikri böyle gelişti. İnsanımıza güvenilir, yöresel gıdayı sunmak amacıyla mağazalar zinciri kurmaya karar verdik. Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın, çoğunluğu gıda üreten 202 üyesiyle Şarpa’yı 2007’de kurduk. İlk mağazayı 31 Aralık 2008’de Alsancak’ta açtık. Bir ayda Güzelyalı, Narlıdere, Alaybey’de mağazalaştık. Tüketicilerin en hassas olduğu et ürünlerini veterinerimiz kontrolünde, her aşamasını inceleyerek rafımıza koyuyoruz. Güvenilir çiftliklerden, hastalık yaşına gelmemiş hayvanlar seçiliyor. Önceden tespit edilen mezbahada kesiliyor. Süt ürünlerine yönelik risk analizleri yapılarak, insan sağlığına yönelik riskler minimize ediliyor.
Şarpa’nın amacı ve hedeflerinden bahseder misiniz?
- Amacımız kar etmekten çok, halkımıza sağlıklı ürün sunan model olmak. Her yerde bulunamayan, halkımızın ulaşmakta zorlandığı yöresel ama her şeyden önce güvenilir gıdaları satmak istiyoruz. Bu amaç doğrultusunda bu hizmeti önce İzmir’de, sonra Ege’de, sonra Türkiye’de yaygınlaşmak istiyoruz. Türkiye’de sağlıklı ve güvenilir gıdayla beslenme bilincini oluşturmuş da olacağız. Önümüzdeki dönemde Şarpa mağazalarındaki ürünlerde asla boya olmayacak, asit kullanılmayacak ve tüketiciler ürün sertifikalarını görebilecek. Şarpa sizden önce riskli ürünleri tespit ediyor.
Öğretmenliği değil ticareti seçti
1950 Divriği doğumlu. İzmir Namık Kemal Lisesi, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi mezunu. Öğrencilik yıllarında Yorgo Parlos’un yanında balık ve havyar işlemeyi öğrendi. Kısa bir süre edebiyat öğretmenliği yaptıktan sonra, 1982’de 49 ortaklı, 11 milyon lira sermayeli Susitaş’ın kuruluşuna öncülük etti. Balık ve kapari işleyen Susitaş bu konuda Türkiye’de model oldu. Çok ortaklı şirket modelinin başarılı bir örneği olmaya devam eden Susitaş’tan sonra güvenli gıda satmayı hedefleyen Şarpa zincirinin kuruluşuna katıldı.
ÖNCELİKLE HER SEMTE BİR MAĞAZA
Sağlıklı beslenmeyi, kaliteli yaşam ve gelecek nesiller açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Kaliteli yaşamla sağlıklı nesiller yetiştirmenin yolu sağlıklı ve doğru beslenmedir. Doğduğundan itibaren kaliteli beslenen bir insan, vücut ve beyin fonksiyonlarını optimum kullanabilir. Bu da, aldığı eğitimden maksimum yararlanmasını sağlar. Sağlıklı beslenen çocuklar, gençler ilerde bu topluma en yüksek katkıyı sağlayacak yetişkinler olur. Sağlıklı ve kaliteli beslenme, ömrün uzaması, hastalıkların azalması açısından da önem taşıyor. Bizim insanımız da, gelişmiş ülkelerinki gibi en uzun, en sağlıklı, en başarılı, kendi toplumuna en faydalı hayatı yaşamayı hak ediyor.
İzmir dışında Ege ve Türkiye için açılımınız olacak mı?
- Kısa vadedeki hedefimiz İzmir’de yaygınlaşmak. İzmir’in semtlerinde en az bir mağaza açmayı hedefliyoruz. Daha sonra Ege illerinde mağazalaşacağız. Sayfiye bölgelerinde mağazalaşmak istiyoruz. Ege’nin ardından da Türkiye geneline açılmayı hedefliyoruz. Bu uzun vadedeki hedefimiz.