DÜN gece öyle bir maç seyrettim ki, anlaşılması zor, anlatılması da. İlk yarı Beşiktaş öbür tarafa iki defa gitti, iki golle de döndü. Haa, olur mu, olur.
Öyle de oldu. Top, hep G.Birliği oyuncularının ayağında, Beşiktaşlılar refakat etti. Bu, oyun boyunca böyle oldu. Yenilen gol de öyle. Sakın ola da ‘‘Cordoba bu golü nasıl yedi?’’ diye kimse dile getirmesin. İki tane kaleci olsa, o vurulan top çıkmaz. Tutmayanda değil, vurmayanda kabahat. Kaldı ki, bana göre dün akşamın en iyi oyuncusu Cordoba. Bu kadar dikkatli, bu kadar oyun içinde olan bir kaleci. Dün akşam çok ciddi bir 3 puan çıktıysa, aslan payı onun.
Beşiktaş'ın tamamına baktığımda tabii ki, herkes kazanmak istiyor da, kazanacak kadar oynayan oyuncu çok az. Hep İbrahim, İbrahim diyoruz. Ben, dün akşam ‘‘seyrettim'' demiyorum, gözüme bile çarpmadı. Okan az buz forma buluyor, ama Beşiktaş'ın attığı ilk golde payı büyük. Defansif yönünü de kısa zamanda geliştirmiş gördüm. Beğendiğimi söylüyorum.
Beşiktaş klasiği
Beşiktaş'ın belli bir oyun klasiği var. Beşiktaş, Lucescu geldiğinden bu yana öne geçtiği hiçbir maçı kaybetmiyor. O yakaladığı skorun üstüne yorgan çekmeyi bilen bir takım. Ama dün akşam girilen sıkıntılar anlatılır gibi değil. ‘‘Niye böyle oldu?’’ demeyeceğim. G.Birliği'nin de hakkını yemiş olurum. 2-0 arkaya düşmüş bir takım bu kadar oyuna asılır, abanır. Her türlü, her şeyi denediler ama sonunu iyi bağlayamadılar.
Beşiktaş, bana göre çok önemli bir deplasman oyunundan 3 puanla çıktı. Kazanana kızacak halimiz yok. Hele rakibin adı G.Birliği ise hiç kızılmaz.
Maçın hakemi, eski Erol Ersoy değil. Kendine güvenini kaybetmiş, üflediği düdüklerde tereddüt içinde. Kartlarında da öyle. Ama Emre'nin iki sarı kartı da doğru. Onun dışında çok yanlış kartlar da var.
Beşiktaş ıkına sıkına da olsa Ankara'dan 3 puanı çıkardı. Bu 3 puan, çok önemli bir 3 puan. Zor deplasmandan istediğini alıp çıkıyorsan o da bir başka marifettir.
İlhan'a da başka bir paragraf açmak istiyorum. Son 2-3 maçtır İlhan futbolculuğunun farkına vardı. Attığı gollere pek bakmıyorum. Çünkü İlhan bu, tabii ki atacak. Ama haline tavrına bakıyorum, futbolculuğuna sporculuk katmaya başladı. Bu hem İlhan için, hem Beşiktaş için olumlu sinyaller. Aferin İlhan hep böyle devam et.