Zor gece

BEŞİKTAŞ, hafta arası Kiev maçında fizik olarak çok yıprandı. Ligde de bana göre, en ciddi rakiplerinden biriyle oynadı.

Maç öncesi düşüncelerim ‘‘Zor bir gece’’ olacağı üstüneydi. Böyle de oldu. Beşiktaş takımı yine de, dişe diş, kafa kafaya bir top oynadı. ‘‘Rakip iyi’’ derken hakikaten iyi. Futbolun müsaade ettiği kadar sert oynayan bir takım. Çok koşan, çarpışan arabalar gibi rakiple didişen bir takım G.Birliği. Ayağa da iyi top yapıyorlar, kontratak futboluna da çok yatkın oyuncuları var.

Tümer- Sergen

Devre arası, ‘‘Tümer'le Sergen girerse bu marifetli adamlardan birinden biri gol yapar’’ diye televizyonda yorum yaptım. Sergen de, daha ayağına gelen ilk topu gol yaptı. Gol öncesi pas da Tümer'den. Ben şaşırıp kalıyorum. Tümer'le Sergen yan yana nasıl oynamazmış? Yahu, iyi futbol, iyi futbolcuyla oynanır. Sergen maçı değiştirdi. Ama gördüğü kart olacak şey değil. Bırak be çocuk, atmışın golünü sarı kart görmenin ne alemi var. Bir hafta sonra dev maç var. Nasıl görürsün, nasıl edersin kendine soracaksın. Yasin de, bütün maç didişti. Topu almak için anası ağlıyor, aldığı topu sokağa atıyor. O da kart gördü, o da yok.

Maçın hakemi yönetilmesi zor çizgide olan bir maç yönetti. Birbirine bu kadar yakın oynayan oyuncuların mücadelesinden tabii ki bol kart çıkacaktı. O da kartlarını gösterdi. Topu o kadar yakından takip ediyor ki, ‘‘Niye gösterdin be kardeş?’’ demek mümkün değil.

İş kazası

Beşiktaş çok önemli bir köşe döndü. Maçın biraz da zorluğu, bu takımın görünmez kahramanı Tayfur'un sakatlanıp, çıkması. Çünkü Tayfur bu takımda balans ayarını yapıyor. Onun çıkışı da maçı zora soktu. Öne geçtikten sonra puan kaybı hiç de hoş olmadı. Ama bu lig. Arada iş kazaları olacak. Önemli olan hep bu hevesle topu oynamak. Çünkü her rakip de G.Birliği değil. Beşiktaş'ın bu düşünce düzeni ve saha içi yayılımı diğer maçlarda devam edecekse, Beşiktaş'ın zirveden düşerim korkusu olmaz.

Neticede bu lig. Her maçı hababam kazanamazsın. Arada bir kayıplar olacak. Fazlasından korunmak lazım.
Yazarın Tüm Yazıları