ÇOK ciddi bir turnuvanın içindeyiz. Ama maalesef turnuva oynamayı beceremedik. İstikrar ibresi titrek olan takımlar turnuvalarda zorlanır. Tıpkı bizim zorlandığımız gibi. Puanları kepçe ile dağıttık. Yumurta kapıya dayandı. Çay kaşığıyla topluyoruz.
Dünkü oyundan memnun olmayacak bir tek Türk insanı çıkmaz. Akıllı oynadık. Nasıl oynadığımız önemli değildi. Kazanmak önemliydi. Onu da becerdik. Bu takım gider, orada Arnavutluk’u yener. Ama Danimarka-Yunanistan maçına bağlı beklentilerimiz var. İş kendi ayağımızdan çıktı, başkalarının kayıplarını bekliyoruz.
Dünkü oyunu seyrettikten sonra, ‘Bu gruptan Ukrayna nasıl birinci oldu, çıktı da, biz zorlanıyoruz’ diye çok düşündüm. Dün oynayan çocukların hiçbirini birbirinden ayırmak istemiyorum. Hepsinin ayaklarına sağlık. Ama birini biraz ayırayım.
Tümer attığı golle nefes verdi. Gol muhteşem, gol öncesi Hakan’ın asisti de öyle. Başta da dedim ya, akıllı oynadık. Bu maç böyle oynanmalıydı. Kazandık. Ukrayna’yı, Shevchenko’nun olmadığı zaman farklı değerlendirmek lazım. Bu takımın yarısı Shevchenko.
Sıkıntıya düşmedik
İstanbul’da 3-0 kaybettiğimiz maçı da o adam tek başına almıştı. İyi ki, dün akşam yoktu. Amacı kalmamış takımlarla oynamak kolay gibi gelir, ama çok daha zordur. Adamın hiçbir amacı yok, demek ki sıkıntısı da yok. Sıkıntı bizden yanaydı ama biz de sıkıntıya düşmedik.
Golü bulduktan sonra oyunun her azalan dakikası bizim avantajımızdı. Çocuklar onu da ayağa pas yaparak iyi kullandılar. Kaleci Volkan 90 dakika oyun dikkatini hiç kaybetmeden oynadı. Hep oyunun içindeydi. Böyle oynayan kaleci iyi kaleci demektir.
Kara haber çabuk yayılır. Yunanistan galibiyetini duyduk. Ama bu kafayla, bu düşünceyle yine tekrar ediyorum Arnavutluk’u yeneriz. İşimiz Yunanistan’ın kaybına bakıyor. Ama bana göre bu işin ucu gözüktü. Maçın hakemi de ne gördüyse onu çaldı. Hep topun yanındaydı. Hiç yanlış düdük üflemedi. Bana göre gösterdiği kartlar da doğru.