BEŞİKTAŞ için bu ligden ikinci çıkmak çok önemliydi. Ben sezonun içinde de Beşiktaş'ın şampiyonluğuna inanmış değildim.
Bunu da hep dile getiriyordum. Bu takım ligi ikinci bitirirse başarıdır, diyordum. O da olmadı... Şampiyonluğa oynayan bir takım, kendi sahasında 20 puan kaybediyorsa, zaten matematik olarak şampiyon olamaz. Ama dün akşamki oyun kazanılsaydı, bu ligden ikinci çıkılırdı. Niye kazanılmadı?
Oyunun ilk 35 dakikası Beşiktaş ağırlıklı oynandı. Beşiktaş, istediği gibi sahanın her yerini kullanıyordu. Ve o dakikalarda Fener'i silkeledi ama düşüremedi. Beşiktaş'ı düşüren de Fener takımı değil, maalesef kendi oyuncusu Ali Eren'di. Bu futbolcu çıktıktan sonra şemsiye ters döndü. Böyle önemli gecelerde 10 kişi kalan yanar. Zaten öyle de oldu. Ali Eren atılana kadar Serhat bir defa bile topa vuramadı. Ama sonra iki tane gol buldu. Bu maç kadar tahmin ediyorum, hakemler de çok konuşulacak. Bir kere ben oldum olası bu Muhittin Boşat'ın kötü hakem olduğuna inananlardanım. Hakikaten çok kötü hakem. Çıkardığı kartlar var, çoğu yanlış. Çıkaramadıkları var, yanlış kere yanlış. Hani bir yerde maçın içine etti.
BEŞİKTAŞ TERHİS OLDU
Beşiktaş takımı lig bitmeden üç hafta önce terhis oldu. Haaa, dün akşamki yenilgi, Beşiktaş'ın seneye kuracağı takım için yol gösterici olmuştur inşallah. Bu takıma en az altı tane baba futbolcu lazım. Beşiktaş'ın o kadar büyük bir seyircisi var ki, hepsine helal olsun. 2-0 yenikken bile takımlarının o kadar arkalarında oldular ki, böyle seyirci dostlar başına. Böyle dedik ama, bu seyirciye de iyi takım lazım. Yöneticiler, bu büyük seyirciye iyi bir takım seyrettirmek mecburiyetindeler.
Ben, dün akşamki oyunda Beşiktaş takımının bu kadar sinirli olmasına da pek akıl erdiremedim. İlhan Mansız bütün maç kendini attırmak için ne lazımsa yaptı. Ahmet Dursun'u da çok sinirli gördüm. Ama bu işlerin hepsinin içinde hakemin parmağı var. Fenerbahçe takımı, Beşiktaş eksik kaldıktan sonra çok akıllı oynadı. Beşiktaş'ın maç öncesi gizli bir avantajı vardı, o da kalede Rüştü'nün olmamasıydı. Ama dedik ya, oyunun şekli değiştiği için genç Oğuz'a da çok az top gitti.