DÜN akşam öyle bir maç yaptık ki, kazanamazsak kaybetmeyelim maçı değildi. Yarım sıfır bile kazanmak bizi Portekiz'e direk götürecekti. Şimdi baraj maçını geçebilirsek baraj aktarmalı Portikez'e gideceğiz.
Dünkü oyuna şöyle bir bakıyorum. Çok iştahla top oynayan bir Milli Takım görüyorum. Ama kazanacak kadar iyi oynadık mı? Hayır. Hele ilk yarı çok top kaybıyla oynadık. Bu kadar çok top kaybı demek, az pozisyona girmek demektir. Zaten öyle de oldu.
İlk yarı Sergen'in kafasından bir pozisyon Nihat'ın da ayağından yarım voleyle bir pozisyonumuz var. Adamlar ilk yarı penaltı da dahil, bizden çok daha fazla pozisyona girdiler. İkinci yarı bizim de pozisyonumuz var. Ama onlarınki daha çok.
Bir de gözardı etmeyelim, adamlar futbolun daha kolay oynanan tarafındaydı. Beraberliğe oynamak daha kolay. Çünkü oyunun her azalan dakikası İngilizleri'in avantajı. Kazanmanın daha zor olduğunu düşünerek hiçbir futbolcuya beceremidiniz, beceriksizler demeye kimsenin hakkı yok.
Başka çare yok
Bu takım bizim takımımız. Futbolcular da bizim çocuklarımız. Onlara sevgimizi, yıpratmayalım. Taze kalsın daha bu takım büyük işler görecek. Benim inancım bu.
Eskiden kim oynayacak diye adam bulamazdık, şimdiki halimize bakalım. Kadroya giremeyip, tribüne çıkadığımız çocuklardan bir takım yapsak ligimizde şampiyonluğa oynar. Demek ki, çok iyi bir futbol kadromuz var. Şenol bana göre yapılacak olanları yaptı. Ama tutmadı. Milli Takım'da Ali oynar Veli oynamaz diye birşey olmaz. Bu kaliteli kadrodan en çok güvendiğin adamlara formayı verirsin. Olursa olur.
Maçın hakemi Dünya'nın en iyi hakemi. Onun için vıdı vıdı yapılacak bir laf da bulamıyorum. Şimdi artık önümüze bakıp barajı atlamaya bakacağız. Zaten başka da çaremiz yok.