BUNLAR cüce boylu, lig oyunları. 4 maçın ikisini içeride, ikisini dışarıda oynuyorsun. Bunun en basitten matematiği, iki içeride oynadığını kazanacaksın.
Beşiktaş, iki oynadığını kazanamadı, kaybetmedi de.. Kaybetmemek de yetmiyor. Dün akşamki oyuna bakıyorum, Beşiktaş takımı, bu maçı kazanmak istedi. Hele ilk yarı çok da iyi oynadı.
Atılan golün dışında son durak dediğimiz kale direkleri topu önledi. Ama yine yenilen bir gol var ki, Beşiktaş’ın hastalığı. Yan toplar, Beşiktaş’a penaltı kadar ürkütücü. Rakibin o golünden başka pozisyonu yok. Ben futbolda ‘Yazık oldu’ edebiyatını hiç kullanmam. Kaybettin mi yazık olmaz. Demek ki, kazanacak kadar oynamıyorsun.
İlk yarının Beşiktaş’ı Sergen duruşuyla farklıydı. Ama Sergen’in şu günkü hali 90 dakikayı alıp, öbür tarafa geçirecek halde değil. İkinci yarının başında yoruldu, oyundan çıktı. Beşiktaş’ın da rengi değişti. Sonra girilen karambol topları var.
Top istese girecek de, top istemeyince de olmuyor. Dün takıma bakıp, şu iştahsız oynadı diyeceğim oyuncu yok. Tigana, niye Koray’ı değil de niye Çağdaş’ı oynattı diye bir sorum da yok. Çünkü tek problem orada değildi. Öyle düşünmüş, öyle oynattı. Ama ben olsam Koray’la başlar, öyle bitirirdim.
Hedef önümüzdeki sezon
Ailton için, benim söyleyecek hiçbir şeyim yok. Zaten cezalı durumda. Ligde yok. Bana göre Beşiktaş’ta da yok. Rakip orta direk bir takım. Koca 90 dakika seyrettim. Şu da Beşiktaş’ta oynasa diye gönlümü çeken bir tek adam yok. Rakip küçümseme huyum yoktur. Tabii ki küçümsemiyorum. Ama Beşiktaş bu takımı evire çevire yenmeliydi diye düşünüyorum. Başlangıç düşüncesi öyleydi.
Dibi iyi bağlanmadı. Ben hesap kitap adamı değilim. Bu takım gidip de Portekiz’deki rakibini yenerse ne olur onu da bilmem. Çünkü hakikaten puan durumuna bakmış da değilim. Benim kendimce bir düşüncem vardı. Beşiktaş bu Zenit’i yener, Portakiz’e gittiğinde de istediğini çıkarır diye hayal etmiyor, inanıyordum. Olmadı.
Maçın hakemine kim dil uzatırsa acı biber sürmek lazım. Adam iki metrenin üstünde maçı yukarıdan seyretti. Çaldığı her düdük de doğru, gösterdiği kartlar da. Beşiktaş’ın yediği golde Mustafa’nın bir faulü var. Ayakla uzaklaştırdığı topun, dirsekle destek alması çok amatörceydi. Faul faul. Adam ne yapsın, çalmasın mı? Neticede Beşiktaş’ın bana göre elle yakalayacağı, hatta dört kolla sarılacağı Türkiye Kupası kaldı. Bir inancım da şu, Tigana ile bazı işler yoluna girecek. Bunun pırıltılarını görüyorum. Bu takımı şimdiden önümüzdeki sezona hazırlamak lazım.