İlhan Mansız böyle istedi

DÜN akşamki oyun, benim için çok enterasandı. Beşiktaş, beraberlik golünü yiyene kadar bu oynanan futbolun karşılığı olarak tek puan az.

‘‘Bu maçı Beşiktaş kazanacak’’ diye düşünüyordum. Ama şemsiye ters döndü. 1-0 öndeyken İlhan'ın akıl almaz şekilde kaçırdığı bir gol var. Maç alabora oldu. Ondan sonra kalan tek puana sevindim. Çünkü adamlar, bir sürü gol pozisyonuna girdi, atamadılar.

Lucescu, fevkalade bir oyun düzeni düşünüyor. Düşündüklerini de futbolcularına iyi ezberletmiş. İşler tıkırında giderken yenilen bir gol var. Yiyen de Cordoba. Böyle büyük bir kalecinin topa eli değiyorsa, ona yumruk atar, topu tokatlamaz. O tokatladığı top, döndü gol oldu.

Sergen, bu Şampiyonlar Ligi'nde atılan 5 golün de sahibi. Ya attı, ya da attırdı. Dün akşamki penaltı, içeride mi, dışarıda mı bilemem. Ama Sergen'in hareketi muhteşem. Aynı Sergen, İlhan'ı ilk yarıda da bir pozisyona soktu.

Yazık oldu

Ama ikinci kaçırdığı için İlhan, ‘‘Maç böyle olsun dedi’’ diye düşünüyorum. Giunti oyuna kötü başladı, sonrasını fevkalade götürdü. Gördüğü sarı kart çok boşuna. Ve profesyonelce değil. Emre ve Ronaldo da kusursuz oynadılar.

Beşiktaş'ın koşmayan, didişmeyen oyuncusu yoktu. Hepsi çok istekliydiler. Beraberlik skoruna kadar da İtalyanlardan daha çok pozisyona da girdiler. Daha da iyi oynadılar. Şu maçtan 3 puan çıksa, Beşiktaş ikinci turdaydı. Ben, ‘‘Yazık oldu’’ felsefesini futbol için pek kullanmam. Yazık olacağına kazanacaktın. Kazanılmadı. Haa iş bitti mi? Hayır, daha son maç var.

Maçın hakemi bana göre çok ortadan bir maç yönetti. Neyi gördüyse onu çaldı. İki takımın futbolcularını da üzmedi, seyirciyi de. Neticede, maç öncesi, ‘‘1 puan iyi’’ diye düşünülüyordu. Ama dünkü oyunu gördükten sonra ben, ‘‘İyi’’ demiyorum.
Yazarın Tüm Yazıları