BEŞİKTAŞ, dünkü oyunda kendi istediği topu oynayamadı. Ama istediği 3 puanı aldı.
Bu, şu demek. Futbolun matematiğinde kazanan haklıdır. Oyunun geneline şöyle bir göz gezdiriyorum. 10 kişi kaldıktan sonra bile Bursaspor ağırlıklı top oynandı. Fazla adamla oynamanı akıllı kullanamıyorsan, demek ki hiçbir avantajın yok. Haa, araya sıkışan kaçan bir penaltı var. Benim de Tümer'e iki lafım. Tümer, sen evinde çocuklarınla top oynarken bile penaltı atma kardeşim. Çünkü topa vurmadan önce kalecilere telefon açıyorsun. Ben, tribünden senin nereye vuracağını anladığıma göre daha dikkatli bakan bir kaleci haydi haydi anlıyor. Gözünü seveyim, bir daha penaltı topuna gitme.
Beşiktaş, istediği gibi oynayamadı derken bunun başrol oyuncuları da var. Hem Sergen, hem Tümer bu ülkede ayağa topu en iyi oynayan iki kardeş. Öyle top kayıpları yaptılar ki, akıllara zarar. Top Beşiktaş'ta kalmadı ki. İlhan, kafa şeklini değiştirmiş, imajını değiştirmiş. Öyle giyinirmiş, böyle soyunurmuş beni hiç alakadar eden şeyler değil. Ben İlhan'ın sahada ne yaptığına bakıyorum. Dün ne mi yaptı? Hemen söyleyeyim. Maçtan önce takımla hatıra fotoğrafı çektirdi. İlhan'ı orada gördüm. Maçın içinde ara ki bulasın.
Ders almış
Cordoba, G.Antep maçından ders almış. Çok büyük bir ciddiyetle oynadı. Zaten ona yakışan da bu. Çünkü çok iyi bir kaleci. Ahmed Hassan'ın bu takım için ne kadar gerekli bir adam olduğunu dün akşam bir defa daha anladım. Ligin ilk yarısında ne kadar sıkıntılı maç varsa, Ahmed Hassan ile çıkıldı. Demek ki lazım kere lazım. Pancu en kötü oynadığı maçta bile Beşiktaş'a lazım bir adam diye tutturdum durdum. Ben bu işte haklıyım. Pancu bu takımın çok önemli bir oyuncusu.
Bursa takımını beklediğimden çok iyi buldum. Aslanlar gibi mücadele ettiler. Kaldı ki bir futbolcuları da bana göre haksız atıldı. 10 kişi kaldılar. Yine Beşiktaş'ın üstüne geldiler. Eğer futbol oynama iştahları öbür haftalara taşınırsa Bursaspor bu iğneli fıçıdan çıkar. Neticede Beşiktaş, Bursa'da ilaç buldu. Bu ilacı iyi kullanmak mecburiyetinde.