BU sezonun en önemli maçında ve kazanmaya mecbur olduğumuz bir oyunu, kazanmayı beceremedik. Çıkmaz sokağa girdik. Rakibin istediğini yaptık. Kendi istediğimizi değil.
Rakip, 5 kişi, arkada tutup oynayan bir takım. Bu şekilde oynayarakta Avrupa Şampiyonu oldular. Havadan oynayarak, Yunanlıları yenmek mümkün değil. Bu bizim takım için geçerli de değil. Hangi takım olursa olsun, bu Yunan takımını havadan geçemez, hele biz hiç geçemeyiz.
O kadar yanlış oynadık ki adeta arandık. Bundan önceki kayıplarımız da, hep yanlış oynamaktan oldu. Dün akşam, şöyle bir şey tesbit ettim. Ben, şimdiye kadar hiç bir maçta iki kalecinin de bu kadar az topla buluştuğunu ilk defa gördüm. İki takımın da kalecisi hiç sıkıntıya düşmedi.
Beceremedik
Adamların direkten dönen bir topları var. O gol olsa oyunu da kaybedeceğiz. Gerçi, bu beraberlikte kayıbın büyüğü. Tek tek oyuncular arasında dolaşıp şu iyiydi, bu kötüydü demek istemiyorum. Hep beraber oynanıp kazanılacak bir oyun.
Bu kısa ligden ikinci olup çıkamıyorsan, futbolcunun iyisini kötüsünü ne yapayım. Maçın hakemi belki seyirciye antipatik geldi ama adam iyi hakem. Aynı zamanda dişçiymiş, bizim takımın da en iyi oyuncusu Yıldıray'ı oyundan atıp, bizim de dişimizi çekti.
Ben Milli Takımı dile getirirken de, yazarken de hep iyi tarafından alırım. İyi yazayım isterim. Çünkü bu hepimizin takımı. Ama dün akşam düştüğümüz yere bakıpta, iyi şeyler söylemek mümkün değil. Çok yanlışlar yaptık. Onun cezasını çekiyoruz. Beceremediniz, beceriksizler demek istemiyorum ama aynen öyle oldu.