Paylaş
Sifnos, Kiklad Adaları’ndan biri. Günbatımı ve asirtiko üzümünden şaraplarıyla ünlü Santorini veya gençlerin ve uluslararası jet sosyetenin gözbebeklerinden Mikonos kadar tanınmış değil. Ama en az onlar kadar çekici. Kumsalları güzel, kasabaları şirin, mimarisi kendine özgü ve doğayla çok iyi bütünleşmiş. Ciddi bir çömlek merkezi ve bazı seramik atölyelerinde çömlek dersleri alınabiliyor. Mutfağıyla da ünlü olduğu söyleniyor çünkü ünlü Yunan şefi Nikos Tselementes burada doğmuş. Adanın devamlı nüfusu 3.006 ama elbette ki yazları epey ziyaretçi oluyor. Bu ziyaretçiler arasında Fransızlar çoğunlukta.
Adadaki sahil lokantalarından Tsikali
KAPARİ SALATASI YAZ İÇİN İDEAL
İzlenimim, ucuz ‘gyro’ (bir nevi döner) ve her şey dahil turizmin peşinde koşan Avrupalı dar gelirli kesimin bu adayı seçmediği yönünde. Daha çok sanatçılara ve üst düzey beyaz yakalılara, orta yaşlı profesyonel kesime hitap ediyor. Bunda adanın gürültülü olmamasının, birçok Yunan şair ve düşünürün adada evi olmasının da payı var. Biz altı gün Sifnos’un Vathi denen bir kasabasında kaldık. Burayı seçmemizin nedeni turkuvaz renkli suları, organize plajları ve aşırı rüzgârlı olmamasıydı. Öğlen, sahildeki üç lokantayı denedik. Sırasıyla Tsikali, Manolis ve Deep Blue. İçlerinde en basit olanı Deep Blue. Servis varla yok arası. Yine de denediğim denizkestanesi salatası aklımda en çok kalan meze oldu. Tsikali de kötü değil. Kapari salatası yaz için ideal. Manolis ise aralarında en profesyonel olanı. İşletmeci Yannis, şaraptan anlıyor ve bardakta ilginç teruar şarapları sunuyor. Cacık, tarama, patlıcan salatası, domates salatası gibi klasik mezelere sadık kalırsanız hoşnut ayrılırsınız. Ama büyük porsiyon mangalda et yemekleri belli bir düzeyi tutturmaktan öteye geçmiyor.
Kalamar cacio e pepe
Adada birçok yerleşim noktası var. Merkez Apollonia. Burada birçok lokanta ve bar var ama hiçbirini ziyaret etmedim. Buna karşılık Vatos’a arabayla yarım saat mesafede olan Artemonas’ta epey uzun vakit harcadık. Artemonas beni özellikle mimarisi ve klas barlarıyla etkiledi. Sokaklar daracık ve trafiğe kapalı, tam yürüyüşlük. Evler klasik beyaza boyanmış avluları ve terakota bacalarıyla sevimli Sifnos köy evlerinden farklı. Daha görkemli, daha neoklasik. Belli ki epey varlıklı aileler yaşıyor. İki lokantasına gittik. Flaros düzgün. Sahibi çok arkadaş canlısı ve ailesinin bir bölümü vaktiyle Anadolu’dan göç etmiş. Mantı ve lahmacun denedik. Niyet iyi diyelim. Pancar püreli kuzu incikse başarılıydı.
Omega3’ün taraması.
OLAĞANÜSTÜ BİR ŞARAP BARI
Dar anayolun sonundaki Café Mosaico bayağı iyi. Mezeler belli ki dışarıdan alınmıyor ve iyi malzemeden günlük hazırlanıyor. Tattığımız dört yemeğin hepsini beğendik. Patlıcan saganaki, geleneksel Girit usulü keçi peynirli makarna, ahtapot salatası ve ev yapımı reçelle sunulan kızarmış Sifnos keçi sütü peyniri. Ortam ve müzik de çok hoş. Rezervasyon almıyorlar ama 21.00’den önce giderseniz en fazla 5 dakika beklersiniz.
Platys Gialos Plajı’ndaki Omega3’ün yemekleri kadar servisi de başarılı.
Castro denen tepelik bölge adanın harikalarından. Burayı en azından ziyaret etmenizi öneririm. Üç gencin bu sene açtığı olağanüstü bir şarap barı var:
Loggia. Masa da koymuşlar ama çoğunluk taş merdivenlere oturuyor. Yemekte güya iddialı değiller ve peynirle şarküteri dışında sadece üç-dört çeşit yemek var. İddialı değiller ama mükemmeliyetçiler. Yakın tarihin en çok aklımda kalan tarama ve patates salatasını burada tattım. Midye mariniere (tereyağı ve şarap soslu) nefisti. Kuzu prosciutto çok iyi, gravyer peynir iyiydi. Az ama öz sunumlar buranın özelliği. Giderseniz mutlaka günbatımı öncesi gidin. Güneşin batışını burada seyretmek gerçeküstü bir deneyim.
Adanın en iyi lokantası Omega3. Platys Gialos Plajı’nda. Araba park etmek kolay. Basit gözüken bir plaj lokantası ama hem meze hem ana yemeklerin çoğu yaratıcı ve leziz. Tavsiyelerim Sifnos usulü bisküvi, tarama, mezgit saşimi, kalamar cacio e pepe (karabiberli ve pecorino peynirli kalamar makarna), marine edilmiş zeytin ezmeli karamelize ahtapot ve deniz börülceli lagos. Yediklerimi sevdim ya da çok sevdim ama bir tanesi hariç. Istakoz yemenizi tavsiye etmem. Bu arada şarap listesi ve servisi de çok başarılı. Eğer yolunuz düşerse işletmecisi Dimitris’e mutlaka selamımı söyleyin.
Paylaş