Paylaş
Otaleg’de tiramisulu dondurma
Roma âşık olunacak bir kent. En azından benim için böyle çünkü yaşam kalitesi açısından önem verdiğim birçok özellik burada mevcut. Her şeyden önce yürümeyi sevenler için ideal çünkü mesafeler kısa ve etraf çok renkli. Trafikteki sıkışıklığa mahkûm olmadan ve para harcamadan çok yere yaya olarak erişebilirsiniz. İkincisi, kentin hemen hemen bütünü şahsiyetli. Yaşayan müze gibi. Tarihsel açıdan o kadar zengin ki bilet alıp müze ziyaret etmenize gerek yok. Roma’da tarih, sanat, estetik ve eğlence hayatı birbirine geçmiş. Bunların arasında kesin ve kalın çizgiler yok. Hepsi ‘yaşam stili’ denebilecek bir bütünün parçaları. Bir kahvede oturup, bir kadeh bir şey içip etrafı seyrederken gördüğünüz güzellikler, tarihi eserler, İtalyanların giyim ve kuşamı sizi etkiliyor. Basit bir kahve bile sanki acı değil tatlı bir tat bırakıyor damakta. Yabancı ve turist olduğunuzu unutuyorsunuz. Mutlu oluyorsunuz. Kendini mutlu hisseden insan da küçük çocuk gibi oluyor. Dünyada sanki hiçbir kötülük ve trajik hadiseler yokmuş gibi kendisini hafiflemiş, dertlerinden arınmış ve bulutların üstünde uçarmış gibi hissediyor.
Bu harikulade ruh haline sadece etraftaki güzellikler değil, görüp tanıştığınız İtalyanlar da katkıda bulunuyor. Kahveci, dondurmacı, bar, trattori, otel resepsiyonu. Eğer siz karşılaştığınız insanlara olumlu ve açıkyürekli bir şekilde yaklaşırsanız onlar da size öyle cevap veriyor. Hatta misliyle cevap veriyor. Bu insanlar dışlayıcı değil, kucaklayıcı. Pozitif enerji dalgaları giderek çoğalıyor Roma’da. Toplam dört gün geçirseniz bile dolu dolu geçiyor ve adeta detoks oluyor.
Ayrıldığınızda geride güzel anılar kalıyor.
Peki, Roma’da insan neler yapar? Kahveye gider, bara gider. Yaz mevsimiyse plaja gider. Pastaneye gider, lokantaya gider. En önemlisi de bol bol yürür ve Roma’ya özgü o havayı içine çeker.
Benim gittiğim yerlere gitmeniz gerekmez ve kendi favorilerinizi keşfedebilirsiniz. Ama ben size dört günde nerelere gittiğimi ve en çok neleri sevdiğimi söyleyeyim.Piperno’da kızarmış enginar
İlk gün akşam vakti Roma’ya ulaştık ve kaldığımız Trastevere’deki otelden yürüyerek kentin Musevi mahallesinde Piperno adlı lokantaya gittik. Roma mutfağına Musevilerin ciddi katkısı var. Kızarmış enginar, ‘carciofi alla giudia’ bu yemeklerden biri. Burada çok iyi yapılıyor. Ama genel olarak her türlü kızartmaları başarılı. Servis eski tarz, yani garsonlar ceket-kravatlı ve resmi.
Fiyatlar da çok makul
Biz gittiğimizde yaz sonuydu. Ertesi gün sevgili Elvan Uysal Bottoni ve eşiyle Roma’ya 1 saat mesafede bir plaja gittik. Anzio ve Nettuno arasında güzel bir kumsal ve çok iyi bir plaj lokantası var. Denize girdikten sonra mayolarımızla plastik sandalyelere oturduk ve herhalde garsonluk deneyimi bir aydan ibaret bir gence sipariş verdik. Ama bu basitlik sizi aldatmasın. Elvan’ın favorisi bu lokantanın deniz ürünleri muhteşem. Ayrıca fiyatlar çok makul. Aynı akşam Rimessa Roscioli’de çok eğlendik. Çok güzel kadehte şaraplar içtik ve nefis peynir ve şarküteri ürünleri tattık.Da Felice’de ‘tonnarelli cacio e pepe’Il San Lorenzo’da spagetti
Üçüncü gün Roma’daki favori ‘tonnarelli cacio e pepe’ makarna için Da Felice’ye rotayı çevirdik. İki elemandan yani pecorino peynir ve karabiberden oluşan bu makarna tipi bence İtalyan mutfağının en kompleks hamurişi ama doğru denge ve dokuyu tutturmak çok zor. Aynı akşam Roma’da favori balık lokantam Il San Lorenzo’da hem rafine hem ağzınıza layık bir ziyafet bizi bekliyordu. Buranın denizkestaneli spagettisini kaçırmamak lazım.Bonci’nin focaccia pizzası
Son günümüze Roma usulü pizza ustası Bonci’nin kiloyla satılan focaccia tarzı pizzalarıyla başladık. Sonra Roma’da olağanüstü dondurmacı Otaleg’de kahve ve farklı sorbeler, dondurmalar yedik. Akşam Roma’da belki en sevdiğim lokanta olan
Santo Palato’da Roma klasiklerine gömüldük. Menüde varsa Roma usulü işkembe gibi sakatatlarını kaçırmamak lazım. Ayrıca yediğimiz kuzu yemeği de iz bıraktı.
Tabii ki geleneğe uyup Trevi Çeşmesi’ne arkamızı dönüp bozuk para atmayı unutmadık. Böylece
tekrar ziyaret etmeyi garantiledik!
Paylaş