Paylaş
İki hafta önce bu sütunlarda yayımlanan ‘Müşteri her zaman haklı mıdır?’ yazımda, mekânlarda yasal olmayan sigara içilmesiyle ilgili olarak, şöyle bir bölüm var: “Özellikle kebapçı ve meyhanelerde yasaya uyulmuyor. Uyanık müşteri ve lokantacı bir kılıf bulup yasayı deliyor.”
Meyhane ve kebap benim ülke dışındayken en çok özlediğim iki lokanta türü. İlki tamamen kozmopolit İstanbul kültürünün ürünü. Bildiğim kadarıyla benzeri sadece Yunanistan’da var. Çok sayıda soğuk ve sıcak meze alıp azar azar yemek son derece keyif verici bir olay. Ayrıca sohbet ortamına da uygun olduğu için sosyalleşmenin bir aracı.Balat Sahil Restoran’ın meze sunumlarıDana yaprak ciğerAdana Ocakbaşı’nda kebap
Aynı şey ciddi kebap evleri
için de söylenebilir. Soğuk mezeler. Ara sıcak olarak içliköfte ve fındık lahmacun. Bazen pastırmalı humus ve Arnavut ya da yaprak ciğer. Leziz yemek. Güzel yemek. Daha ne istersin?
Gelin görün ki ülkeme gelince meyhane ve kebapçılara, Adana Ocakbaşı ve Balat Sahil Restoran hariç, gidemiyorum. Gidemiyorum çünkü yasa delinip kolektif biçimde sigara içiliyor. Burnum kırılıyor, dumandan gözüm yaşarıyor, yemeğin kokusunu ve tadını alamıyorum. Belki daha da önemlisi sağlık etkisi. Pasif duman solumak sigara içmek kadar zararlı. Tanımadığım insanlar, hiçbir hakları olmadan, büyük bir bencillikle bana ve sigara içmeyenlere zarar veriyor. Hiçbir gelişmiş, vatandaşına değer veren ülke yok ki bu duruma izin versin. Bizde yasa var ama uygulanmıyor.
Bu konuda iyice karamsarlığa yönelmişken beni mutlu eden bir mektup aldım. Yazan, çok takdir ettiğim Seraf lokantalarının işletmecisi Doğan Yıldırım. Seraf geleneksel Türk yemeklerini iyi malzemelerle ve kaliteyi ön plana çıkararak sunan bir lokanta. Acele ederek bir şeyler atıştırmak için değil, uzun oturup aheste aheste ve keyfini çıkararak yemek yemek için gidilen bir mekân. Doğan Bey şöyle yazmış: “Vedat Bey, benim için ister açık ortamda ister kapalı ortamda, iyi yemeğin, yani gastronominin olduğu yerde veya sofrada, dumana (sigara, puro, elektronik sigara vb.) yer yok. Bu şiarla Seraf Mahmutbey’de, açık terasta bile sigara, puro veya elektronik sigara içilmesine kesinlikle izin vermiyoruz. Sigara içmek isteyenleri diğer terasımıza (buradaysa çay dışında kesinlikle yiyecek ve içecek servisi vermiyoruz) yönlendiriyoruz. Bundan dolayı çok ciddi tepkilerle karşılaşmamıza rağmen kesinlikle taviz vermiyoruz. Seraf Vadi’de, sigara problemiyle uğraşmamak için, açık teras imkânımız varken yapmayıp, hiçbir yerde sigara içilmesine izin vermiyoruz. Sadece medeni ülkelerde olduğu gibi dışarıda ayakta sigara içebilecekleri korunaklı bir yer yaptık. Burada da sadece çay ve kahve servisi yapıyoruz, kesinlikle yiyecek servisi vermiyoruz. Bundan dolayı karşılaştığımız tepkileri size anlatamam. Ama ben bu konuda sıfır tolerans gösteriyorum. Bu dükkânı gerekirse kapatırım ama sigara veya başka dumanlı bir şey içilmesine izin vermeyeceğim dedim. Taviz vermeyeceğim konulardan biri de bu.”
Bunları yazdıktan sonra Doğan Bey ikinci bir mesaj atmış. Okurken şaşkınlıktan dilim tutuldu. Söyledikleri benim kişisel deney, düşünce ve hislerimle yüzde yüz örtüşüyor. Şöyle demiş: “Ben de sizin gibi sigara içilen ortamda kesinlikle oturmuyorum. Hatta bu konuda arkadaşlarımla çok ciddi sorunlar yaşıyorum. Onlar rezervasyon yapınca sigara içilen bölümlerde veya artık çok delinen, kapalı fakat sigara içilen yerlerde yer ayırtıyorlar (Ben bir ekleme yapayım. Birçok mekânda sigara içilmeyen yer ya yok ya da oraları da duman altı oluyor). Ben kesinlikle oturmuyorum. Bu yüzden çok ciddi gerginlikler çıkıyor ve gittikçe ben sorunluymuşum gibi davranıyorlar. Halbuki mekân sahipleriyle beraber hem yasaya uymayan onlar, hem bu devirde sigaranın sayısız hastalıklara yol açtığı tıbben kanıtlanmışken hâlâ içmekte ısrar ettikleri için sorunlu onlar. Ayrıca sigara içenlerin
içmeyenlere oranla çok daha agresif olduğunu görüyorum.Seraf Mahmutbey
Bir sigara içenin 7-8 sigara içmeyen insanı peşinden yönlendirdiğini görüyorum. Halbuki biz sigara içmeyenlerin bu konuda çok daha prensipli davranıp kesinlikle pasif içici olarak dumana maruz kalmaya karşı çıkmamız lazım. Seraf’ta dumansız ortamdan çok memnun olan çok insan görüyorum. Sigara içmeyenler yasal ve ahlaki haklarını savunmalı.”
Kesinlikle öyle. Bu yasayı çiğneyerek bizleri pasif dumana maruz bırakanlar bir anlamda zorba. Zorbalığa yaşamın her alanında karşı çıkmak boynumuzun borcu.
Paylaş