Paylaş
Pakette, Hasan Elik ile Muhammed Coşkun’un imzasını taşıyan “Tevhit Mesajı” vardı.
Nuri Akın, gönderdiği “Özlü Kur’an Tefsiri”nin yanına bir mektup iliştirmişti:
- Bu sene Prof. Hasan Elik’in yardımcısı Muhammed Coşkun ile beraber yazdığı “Tevhit Mesajı”nı sizlere iletiyorum. Hasan Elik, aşağı yukarı benim yaşımda, Atatürkçü neslin yetiştirdiği aydın bir din adamı, teoloji hocasıdır. Kur’an tefsiri ile ilgili Marmara Üniversitesi’nde ders veriyor.
“Tevhit Mesajı”nı hazırlayan hocalarla ilgili kısa bilgi sonrası, çoğumuzun içinde bulunduğu durumu kendi deneyiminden dile getirmiş:
- Ben, Arapça bilmediğim için her Kur’an okunduğunda ne dendiğini anlamadım. Her namaz kıldığımda, ezberden okuduğum Arapça duaların ne dediğini, ne olduğunu bilemedim. O duaları Allah’ıma daha yakın olabilmek için okudum, okuyorum.
Okuduğu duaların, Kur’an’ın tam ne dediğini, ne manaya geldiğini hep bilmek istediğini vurgulamış:
- Kur’an’ın değişik zamanlarda değişik kişiler tarafından yazılmış tefsir ve meallerini zaman zaman okudum. Ama hiçbir zaman tam olarak tatmin olamadım.
Ardından gönderdiği “Tevhit Mesajı”na dikkat çekmiş:
- Hasan Hoca’nın bu kitabındaki tercümeler, mealler, tevsirler beni daha çok aydınlattı. Belki de bugünün diline daha yakın olduğu için öyle algıladım.
Prof. Elik ile Coşan’ın hazırladığı tefsiri okuyunca Kur’an’ı daha iyi anladığını belirtmiş:
- 70 yaşından gün aldığım bugünlerde bu kitabı sizlerle paylaşmak istedim. İnşallah siz de benim kadar aydınlanır ve mutlu olursunuz.
Kitabı besmeleyle açıp, önce Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Hasan Elik’in sunuşuna göz attım. Şu bölümü dikkatimi çekti:
- Beni böyle bir çalışmaya teşvik eden dostlarımın başında gelen, 40 yıl önce Kur’an sayesinde tanıştığım, sınai ve ticari faaliyetleriyle ülke kalkınmasına önemli katkılar sağlayan, sosyal sorumluluk bilinciyle birçok alandaki hizmetleri malum olan, Kur’an ile ilgili görüşlerime önem ve değer veren, topluma, özellikle gelecek nesillere aktarılmasını içtimai bir mesuliyet telakki ederek hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan değerli insan İbrahim Bodur (Kale Grubu’nun kurucusu), bu çalışmanın size ulaşmasında büyük pay sahibidir.
Çoğumuzun beddua sandığı, oysa “Allah’ın laneti silahı” çekilerek bir anlamda “düello” yaşandığı bugünlerde Kur’an’ı daha iyi anlayabilmek dileğiyle.
İyi yıllar...
Paylaş