BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta İstanbul’da gerçekleşen Dünya Ekonomik Forumu’nda karşılaştığı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk’e sordu: "Ahmet Bey, senin için ’Uzan’ın teknesiyle tura çıkmış diyorlar’ doğru mu?"
Ertürk, Başbakan’dan gelen bu soruya şaşırdı, kendinden emin yanıtladı: "Sayın Başbakanım, ben Uzanlar’ın yatıyla tura çıkacak kadar çocuk muyum?"
Ertürk, Başbakan’la bu kısa diyalogtan sonra düşündü: "Ben Uzanlar’ın teknesini görmeye bile gitmedim. Bu söylenti de nereden çıktı? Üstelik söylenti Başbakan’a kadar ulaşmış..."
Ertürk, söylentinin kaynağını bulmakta gecikmedi, konuyu hemen Cem Uzan’ın Genç Parti’sinin (GP) İstanbul Milletvekili Emin Şirin’le bütünleştirdi.
Emin Şirin, geçen ekim ayının ikinci yarısında TMSF’ye Bilgi Edinme Hakkı Yasası çerçevesinde bazı sorular göndermiş, yanıtlarını istemişti:
Kurumunuz, el konulan bankalar ve bu bankalarla ilgili olarak hakim ortaklar ve diğer şahıslarla ilgili kaç adet tekneye el koymuştur? Bu teknelerin isimleri nedir, kimlere aittir?
Bu teknelerin hangileri ne kadar bedelle satılmıştır? Satılmış olan tekneler için hangi şahsa veya şirkete ne kadar komisyon ödenmiştir?
TMSF’nin halen elinde bulunan teknelerin hangileri çalışır durumdadır? Bunlar kiralanıyor mu?
TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, Temmuz-Ağustos 2007’de hangi tekneyle tatile çıkmıştır? Teknenin kullanım bedeli kim tarafından ödenmiştir?
Ertürk, gelen soruları Emin Şirin’in kendisine dönük her zamanki "takıntılı" tavrına bağladı, ancak tatil sorusuyla ilgili tarih dikkatini çekti. Şirin, Ertürk’e 2007 yılı tatilini soruyordu.
Şirin’in sorularına ilişkin yanıt mektubu 15 Kasım’da TMSF Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Yusuf Adıgüzel’den gitti: "Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun 7’nci maddesinde yer alan ’Kurum ve kuruluşlar, ayrı veya özel bir çalışma, araştırma, inceleme ya da analiz neticesinde oluşturulabilecek türden bir bilgi veya belge için yapılacak başvurulara olumsuz cevap verebilirler’ hükmü kapsamında olduğundan başvurunuz reddedilmiştir."
Adıgüzel’in yanıt mektubunun şu bölümü ilginçti: "TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, Temmuz-Ağustos 2007 tatil programını henüz yapmadığı için konuyla ilgili sorunuza cevap verilememektedir."
Bu yanıt üzerine Emin Şirin, "Ertürk’ün tatili"yle ilgili sorusunda hemen düzeltme yaptı, tarihi Temmuz-Ağustos 2006 olarak değiştirip, sorusunu yineledi.
Yusuf Adıgüzel, bunun üzerine Şirin’e bir yanıt mektubu daha gönderdi: "Vatandaşın kamu kuruluşlarının faaliyetleriyle ilgili bilgi edinme hakkını düzenleyen yasanın, kamu alacağını tahsil etmekle görevli bir kuruluşa ve başkanına karşı borçluların yürüttüğü psikolojik savaşın aracı haline getirilmesinin, kanunun amacına aykırı olduğu aşikardır."
Adıgüzel, Emin Şirin’in Genç Parti Genel Başkan Yardımcısı olduğunu hatırlatarak, mektubunu şöyle noktaladı: "TMSF Başkanı’nın özel hayatına ilişkin merakınızın giderilmesi için, tam olarak hangi tarihteki tatil programını merak ettiğinizin net belirtilmesi durumunda, kendileri isterse 4982 sayılı kanun kapsamı dışında özel olarak cevaplandırabilecek."
Anlaşılan TMSF ile Şirin arasındaki bu yazışma, Erdoğan’ın kulağına, "Ahmet Ertürk, Uzanlar’ın yatında tatil yaptı" diye yansımıştı...
Erdoğan’ın bir bürokratı böylesine yakından izlemesi önemli değil mi?
Bodrum’da günübirlik tekne turu yapmıştık
TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kulağına, "Uzanlar’ın yatında tatil yapıyor" şeklinde yansıyan Bodrum turunu hatırlamaya çalıştı...
Ertürk, yaz aylarında bir gün Bodrum’da bazı arkadaşlarıyla günübirlik tekne turu yapmıştı. Tekne, Bodrum’daki günübirlik tekne turu işletmecilerinden kiralanmış, turları da toplam 4-5 saat sürmüştü.
Ertürk, o günü şöyle değerlendiriyor: "Yaptığımız basit bir tekne turuydu. Dost-arkadaş arasında insan birbirine yemek ısmarlar. O gün de arkadaşlarımdan biri ödemeyi yaptı, hepsi o kadar."