Türkiye’nin muazzam potansiyeli ve etkileyici ekonomik gücü var

- Birleşik Devletler ile Türkiye arasındaki güçlü ekonomik bağları teşvik etmek bizim için onurdur.

Davis, ABD’nin Türkiye’den aldığı çelik başta olmak üzere bazı ürünlere koyduğu “gümrük duvarı”na, kendilerine ülkemizden verilen aynı tonda yanıta girmek yerine, artan ticaret hacmine değindi:

- 2017’de yüzde 18’lik artışla 20.6 milyar dolara ulaşan ikili ticaret hacmimiz, ekonomik işbirliğimizin gücünü gösteriyor. Bunu, Türkiye’nin Birleşik Devletler’e ihracatındaki yüzde 31’lik artış sürükledi. Ortak çabalarımızla gelecek yıllarda ekonomik ilişkimizi geliştirmeye devam etmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.

Davis konuşurken, katılımcıların kimler olduğuna baktım:

* Rona Yırcalı, Murat Gigin, Ali Kibar, Ahmet Çalık, Batu Aksoy, Sinan Uzan, Mehmet Ali Berkman, Hakan Binbaşgil, Haydar Yenigün, Kaan Terzioğlu, Sedat Aloğlu, Ali Eren, Agah Uğur, Mehmet Önder, Prof. İlter Turan, Serra Akçaoğlu, Yılmaz Argüden, Şerif Egeli, Davut Ökütçü, Aykut Eken, Ayşem Sargın, Aylin Tülay Özden, İsmail Esin, Hamdi Aydın, Burak Talu, Burak Küntay, Nurdan Erbuğ.

Davis, Türkiye’nin etkileyici şekilde güçlü ekonomiye sahip olduğunu vurguladı:

- Düşük kamu borç seviyesi, dinamik ve genç nüfusu, güçlü iş ahlakı ve sağlıklı girişimcilik ruhuyla Türkiye’nin muazzam bir ekonomik potansiyeli bulunuyor.

24 Haziran seçimine yüzde 87’lik katılımın inanılmaz etkileyici olduğunu kaydetti:

- Birleşik Devletler, ortak güçlüklerimizin üstesinden gelmek ve müşterek menfaatlerimizi ileri taşımak için Türkiye ile işbirliğine devam etmeyi dört gözle bekliyor.

İkili ilişkilerin son yıllarda “biraz karmaşık” hale geldiğinin sır olmadığına işaret etti:

- Bu anlarda TAİK ve üyeleri gibi birliklere daha da fazla bel bağlıyoruz. Her biriniz iki ülke arasındaki ekonomi elçileri olarak tamamlayıcı rol üstleniyorsunuz. İki ülke arasında köprüler kurmak için hepinize güveniyoruz.

Ülkeler arasındaki politik söylem kızıştığında TAİK’in rol üstlenebileceğine dikkat çekti:

- Zaman zaman Türk ekonomisi için problem teşkil edebilecek ABD politikalarına ve girişimlerine ilişkin kaygılarınızı dile getiriyorsunuz. Kaygılarınızı ciddiye alıyor ve daha iyi ABD politikaları oluşturmak için tavsiyelerinizden faydalanıyoruz.

TAİK’ten şu desteği istedi:

- Aynı zamanda, Türk işletmelerini, sivil toplumunu ve hükümet yetkililerini ABD’ye ilişkin bilgilendirmek ve yanlış kanıların açıklığa kavuşturulmasına yardım etmek üzere TAİK ve üyelerine güveniyoruz.

ABD Başkonsolosu, sıklıkla “müşterek menfaat”ten söz etti...

Trump yönetimindeki ABD, Türkiye’nin “menfaati”ni, kendileriyle “eşit” noktaya taşır mı?

TAİK’in Türk tarafının sözüne Başkonsolos’un söylediği kadar kulak verir mi?

SON DÖNEMLERDE YAŞANANLARDAN MEMNUN DEĞİLİZ

TÜRKİYE-ABD İş Konseyi (TAİK) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, Konsey’in 1985 yılında dönemin Başbakanı Turgut Özal ile ABD Başkanı Reagan’ın görüşmelerinden çıkan şu sözü temel alarak kurulduğunu anımsattı:

- Daha fazla yardım değil, daha fazla ticaret istiyoruz.

TAİK’in misyonunun Türkiye ile ABD arasındaki ticaret ve yatırım hacminin yükseltilmesine desteklemek olduğunu vurguladı:

-  Günümüzde bu hayli zor bir iş. İki ülke arasındaki son dönemde yaşanan gelişmelerden, iki ülkenin yönetimleri de, iş dünyası da memnun değil. Ama durumların iyileştirilmesi için her iki tarafta da bir çaba olduğunu görüyoruz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki telefon görüşmesinin olumlu geçtiğini izlediklerini kaydetti:

- Bundan sonra NATO Zirvesinde görüşecekler, buradaki görüşmede iki ülke arasındaki ortamın biraz daha yumuşatılması için daha net adımlar göreceğimizi düşünüyoruz.

Türk-Amerikan ilişkilerinin zor bir dönemden geçtiğinin altını çizip, şu mesajı verdi:

- Hepimiz elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Birbirimizi her zamankinden çok daha fazla desteklememiz lazım.