Türkiye’de üreten yabancının yüzde 96 ihracatına sevinelim mi?

Acicbe, fabrika turu sırasında Mercedes-Benz’in Türkiye’ye 1967’den buyana yaptığı yatırımın altını çizdi:

- Hoşdere’deki otobüs üretim merkezi ve Aksaray’daki kamyon fabrikamıza bugüne kadar toplam 1.2 milyar Euro’luk yatırım yaptık.

Yatırımlarının kesintisiz sürdüğüne işaret etti:

- Şu anda otobüslerin bagaj kapağı üretimi için ek tesis yatırımı yapıyoruz. Bu yatırım 15 milyon Euro’ya mal olacak.

İcra Kurulu Başkanı Sülün araya girdi:

- Genelde yerel seçim yaklaşırken, 2 yıl öncesinden belediyelerin şehir içi otobüs ihaleleri hareketlenir. Bu seçim döneminde belediyelerden dikkati çekecek ihale adımı görmedik.

Hoşdere tesislerinin Türkiye’deki ağırlığını şu veriyle ortaya koydu:

- Ülkemizde üretilen her 10 otobüsten 5’i burada üretiliyor.

Acicbe, günlük otobüs üretim temposunu paylaştı:

- Otobüs üretimi emek yoğun bir iştir. İki vardiya çalışarak günde 16 otobüs üretiyoruz. 17’yi de zorluyoruz.

Ardından iç pazardaki yavaşlama üzerinde durdu:

- Son 2-3 yıla kadar üretimimizin yüzde 20’si iç pazara, yüzde 80’i de ihracata yönelikti. Özellikle son 2 yıldır iç pazarda epey yavaşlama yaşandı.

Mercedes-Benz Türk’ün 2018 yılı ihracatını kaydetti:

- Geçen yıl 1.2 milyar Euro’luk ihracat yaptık. İhracatın yüzde 98’i Avrupa ülkelerine gerçekleşiyor.

İhracatın şu yönüne özellikle dikkat çekti:

- 2019’da Hoşdere’de ürettiğimiz otobüslerin yüzde 96’sını ihraç edeceğiz. 2019’da 4 bin 287 ünite otobüs üretimimiz olacak. Bunun sadece yüzde 4’ü iç pazarda satılabilecek.

İhracatın Mercedes-Benz Türk için önemli çıkış yolu olduğunu belirtti:

- Çok şükür ihracat tempomuz yükseliyor. Bu sayede üretimimiz sürüyor, büyümeye devam ediyoruz. Ayrıca yeni istihdam da yaratabiliyoruz. Nitekim bu yılın şubat ve mart aylarında yeni personel alımı yaptık.

Mercedes-Benz Türk’ün ihracat verisini öğrenince Acicbe’ye sordum:

- İhracatın böylesine yükselmesi, ülkemiz açısından sevindirici bir durum değil mi?

Acicbe, şu yanıtı verdi:

- İhracatımızın artmasından memnunuz. Ancak, iç pazarın da biraz hareketli olması gerekiyor.

Hükümet, çeşitli sektörler için iç pazarı hareketlendirmek amacıyla vergi indirimleri yapıyor, süresini uzatıyor. Bu adımlar sıkıntıyı tam ortadan kaldırmaya yetmiyor.

Tüm sektörler, iş dünyası hükümetten ekonomide toparlanmayı sağlayacak reformlar bekliyor.

BOLU, KİŞİ BAŞINA GELİRDE 10’UNCU

GEÇEN hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bolu’daki mitingini izlemeye giderken Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Türker Ateş’i aradım, kentin Türkiye ekonomisindeki yerini konuştuk. Ateş, TÜİK verilerine işaret etti:

- Vergi ve sübvansiyonlar dahil, Bolu’nun GSYİH’sı 12.1 milyar lira. Kişi başına gelirimiz 11 bin 19 dolar. Kişi başına gelirde Türkiye’de 10’uncu sıradayız.

Kentin sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksine göre durumuna dikkat çekti:

- Sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksine göre de 11’inci sıradayız. Bu nedenle yatırım teşvikleri açısından 2’nci bölgede bulunuyoruz.

Bolu’nun ekonomisinde ana sektörlerin payına vurgu yaptı:

- İlimizin ekonomisinin yüzde 11.6’sını tarım, yüzde 34’ünü sanayi, yüzde 54.4’ünü de hizmetler sektörü oluşturuyor.

Oda’ya kayıtlı şirket sayısının 3 bin 500 olduğunu belirtti:

- Bolu, kanatlı hayvancılık sektöründe Türkiye’nin lokomotifi. Bu sektördeki firmalarımızdan ikisi, İstanbul Sanayi Odası’nın “500 Büyük Sanayi Kuruluşu” listesinde ilk 100’de yer alıyor. Bolu, Türkiye beyaz et üretiminin yüzde 25-30’unu tek başına karşılıyor.

Kentte öne çıkan diğer sektörleri sıraladı:

- Orman ürünler, tekstil, gıda, cam, kablo gibi sektörler ile Gerede ilçemizde 127 firmanın faaliyet gösterdiği deri sektörü sanayinin diğer kolları arasında bulunuyor. İlimizde 300 sanayi kuruluşu üretim yapıyor.

Bolu’ya kayıtlı ihracat versini paylaştı:

- İhracatımız 143 milyon dolar düzeyinde görünüyor. Üretimi Bolu’da olan ancak merkezi başka ilde bulunan firmaları da dikkate aldığımızda ihracatımız aslında daha yüksek düzeyde gerçekleşiyor.

Kentin şu özelliğinin altını çizdi:

- Bolu, Türkiye’nin en yaşanabilir kentleri arasında 3’üncü sırada yer alıyor.

Turizmde hedeflenen adım üzerinde durdu:

- Amacımız 20 bin dolayındaki devremülk kapasitesini hariç tutarsak, 9 binler seviyesinde olan yatak kapasitemizi 3-4 yıl içinde asgari 20 binlere çıkarmak.