Paylaş
Ardından F-16 ile helikopter sesleri birbirine karıştı. Sabaha kadar uyumadı, olayların akışını izledi, olanı biteni anlamaya çalıştı. Şirketteki ekibiyle iletişimi sürdürdü, şu talimatı verdi:
- İlaç tedariğinde herhangi bir aksaklık olmamalı.
16 Temmuz sabahı evinin bulunduğu semtte dolaştı:
- Sokakta hayatın hızla normale döndüğünü gördüm. Köprülerde trafik normal akıyor, mağaza ve restoranlar açılıyordu. Biz de hiç aksaklık yaşamadık. Faaliyetlerimiz hızla normale döndü.
Novartis’in Basel’deki merkezindeki üst düzey yöneticiler Catalino’yu aradı:
- Global merkezimiz başlangıçta endişeliydi. 60 yılı aşkın süredir ülkede faaliyet gösteren Novartis, istikrarlı ve sağlam bir demokrasinin, Türkiye’nin sahip olduğu gücün ana bileşeni olduğuna inanıyor.
Peter Catalino ile grubun Türkiye’deki faaliyetlerini konuşurken, darbe girişimi sırasındaki izlenimlerini dinledikten sonra sordum:
- Grubunuzun merkezinde Türkiye’ye bakışta değişiklik var mı?
- Türkiye’de halen 4 üretim merkezimiz var. Ülkenizde önemli yatırımlarımızı sürdürmeye kararlıyız. Türk halkına ve hükümete güveniyoruz. Son olaylar sırasında Türkiye’deki operasyonlarımızda olumsuzluk yaşamadık.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki uluslararası yatırımcılar toplantısına katıldığını belirtti:
- Grubumuz Türkiye’deki yatırımlarını artırma konusunda her zaman pozitifti. 15 Temmuz sonrası ekonomiyi güçlendirmek ve daha fazla yabancı yatırımcı çekmek adına hükümetten gelen güncel ve gelecek potansiyel adımların yeni fırsatlar doğurmasını bekliyorum.
Türkiye’deki üretim tesislerine yapılan yatırımın 225 milyon dolar dolayında olduğunu anımsattı:
- Geçen yıl Sandoz’un da dahil olduğu grubumuz Türkiye’den 140 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. Son 10 yıllık ihracatımız 1 milyar doları aştı.
Kurtköy’deki fabrikanın grubun sıtma ilacı üretiminin global merkezi olduğunun altını çizdi:
- Orada üretilen ilaçlar, başta 50’yi aşkın Afrika ülkesi olmak üzere dünyada yılda 100 milyon hastanın tedavisine yardımcı oluyor.
Ar-Ge çalışmaları üzerinde de durdu:
- Türkiye’de son 6 yılda klinik çalışmalara 100 milyon doların üzerinde kaynak ayırdık. Devam eden 100’ü aşkın klinik çalışmamız var.
Dünya ilaç devleri, hükümetin ilaç fiyatlarını düşük tutmaya dönük “baskısı”ndan sık sık yakınsa da, Türkiye’de yatırımı, büyümeyi sürdürüyor...
Demokrasi şehitlerinin yakınlarını işe alacak
YILDIZ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker’in yakın dostu işadamı Ahmet Özaktaç, önceki gece mesaj gönderdi:
- Murat Bey, Twitter’dan şu mesajı yayınladı: “Sivil demokrasi şehitlerimizin ilk derece yakınlarına destek olmak için işe alımda öncelik vermek istiyorum.”
Ardından Yıldız Holding’in İngiltere merkezli kurduğu Pladis Grubu’nun Türkiye, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya Kurumsal İletişim Genel Müdürü Hande Gün Ertan, Ülker’in mesajının tam metnini paylaştı:
- 15 Temmuz demokrasi şehitlerinin kıymetli aileleri, acınızı paylaşıyor, sizlere başsağlığı diliyoruz. Şehitlerimizin birinci dereceden aile fertlerinden birer kişiyi, ülkemiz genelindeki Yıldız Holding’e bağlı şirketlerimizde istihdam etmeyi sorumluluk olarak görüyoruz. Başvurularınız, ihtisaslarınıza uygun iş kollarındaki uygun pozisyonlar için liyakat esasına göre değerlendirilecek ve önceliklendirilecek. Sizi aramızda görmekten onur duyacağız.
Sonra Murat Ülker’i aradım. İş için Madagaskar’daydı, duygularını aktardı:
- Demokrasi şehitlerimizin darbe girişimine karşı gösterdikleri duruşun, cesaretin dünyada örneği yok. Onlar, ülkemizin geleceğini korudular. Şehitlerimizin demokrasi ve vatan için gösterdikleri fedakarlığı hep hatırlamak üzere bizim de onların yakınlarının geleceklerine sahip çıkmamız gerekiyor. Şehitlerimizin birinci derece yakınları arasında bizimle çalışmayı tercih edenler, bizim kazancımız olacak.
Grubun istihdamında 2016’da 5-6 bin kişilik artış olacağını kaydetip, başvuru adresini verdi:
- insankaynaklari@yildizholding.com.tr
KULELİ’YE 15 TEMMUZ 05.52’DE ASILAN BAYRAKLAR İŞARET MİYDİ?
ÇEVİK Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı ve İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Selçuk Çevik, 15 Temmuz 2016 sabahı da Beşiktaş’taki evinden 05.30’da çıktı, Kuruçeşme’ye doğru yürüdü.
Yürürken karşı kıyıya, Kuleli Askeri Lisesi’ne baktı. Sabahın köründe binaya bayraklar asılması dikkatini çekti. Düşündü, önceki sabah bayrak asılı değildi. Bir kare fotoğraf çekip, saat 08.00’de şirketinin yöneticilerini aradı:
- Kuleli Askeri Lisesi’ne sabahın köründe bayrak asıldı. Kontrol edin bakalım, bugün binalarımıza bayrak asmamızı gerektiren bir durum var mı?
Kontrol ettiler, o gün özel bir durum söz konusu değildi.
15 Temmuz sabahı 05.52’de Kuleli’ye asılan bayrak, darbeci FETÖ çetesi açısından bir işaret miydi?
Paylaş