Türkiye’yi Ar-Ge’de öne çıkardı, 12 Türk’ü global yönetime taşıdı

- Ericsson, Türkiye’ye dönük ticarete 1896’da başladı. İlk telefon santralını padişahın talimatıyla Dolmabahçe Sarayı’na kurdu.
Söz konusu santralla ilgili belge ve faturanın arşivlerinde olduğunu belirtti:
- Santralı arıyoruz ama bugüne kadar bulamadık.
Ar-Ge’ye yılda 4-5 milyar dolar kaynak ayıran grubun günde 16 patent başvurusu yaptığını kaydetti:
- Türkiye’de Turkcell, Avea, Vodafone ve Türk Telekom’a ekipman, yazılım ve hizmet veriyoruz. Yüzde 97’si üniversite ve lisansüstü eğitimli 800 personelimiz var.
Ericsson’un dünyada 10 önemli bölge merkezinin olduğuna işaret etti:
- Türkiye, 23 ülkenin olduğu kendi bölgesinde lokomotif. İzmir’deki 9 Eylül Üniversitesi Teknoparkı’nda 100 kişinin çalıştığı bir Ar-Ge Merkezi’miz var. İTÜ’deki Teknokent’te 250 personelimiz çalışıyor. Ankara Bilkent’teki Teknokent’te de 40 kişinin çalıştığı bir merkezimiz var.
Toplamda 400’e yakın kişinin Ar-Ge merkezlerinde çalıştığını aktardı:
- Hepsini Ericsson Ar-Ge A.Ş. çatısında topladık. Ar-Ge teşviklerinden yararlanıyoruz. Ar-Ge için Ericsson’un merkezinden yılda 10-15 milyon dolar geliyor.
Bunda BTK’nın 3G’ye geçiş sırasında koyduğu, “belirli oranda yerel hizmet ve ekipman zorunluluğu”nun da rol oynadığını vurguladı:
- Ayrıca, Ericsson’un global yönetimi, Türkiye’de Ar-Ge’yi önemsiyor. Buradan Ericsson’un merkezine ve diğer ülkelere yazılım ihraç ediyoruz. Türkiye’nin en büyük yazılım ihracatçısıyız.
Ericsson’un “Telco CRM” projesinde Türkiye’deki Ar-Ge merkezinin rolüne değindi:
- Telekom operatörlerine dönük bir CRM yazılımı geliştiriliyor. Telco CRM, 10 milyonlarca dolarlık yıllık gelir yaratabilir.
Grupta Türk yöneticilerin giderek öne çıktığına vurgu yaptı:
- Ericsson’un global yönemindeki 250 kişinin 12’si Türkler’den oluşuyor.
Bazı isimleri sıraladı:
- Tunç Yorulmaz (Ericsson Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi Başkan Yardımcısı), Özgür Tohumcu (Batı ve Orta Avrupa Bölgesi Başka Yardımcısı), Erdi Kurşunoğlu (Sahraaltı Afrika Bölgesi Finans Başkanı), Yeşim Aksu (Ericsson Global İnsan Kaynakları Dönüşüm Stratejisi Direktörü).
Ericsson’a ilk anda Türkiye’ye sadece ekipman satan, ithalatı büyüten yabancı şirket diye bakılıyor.
400’e yakın kişinin çalıştığı Ar-Ge merkezi, yazılım ihracatı liderliği, işin rengini değiştiriyor.

Fransa, ‘Schengen’de İspanya’ya güvenmiyor

GEÇEN hafta Dice Kayek’in Houte Couture Week’teki defilesi için Fransa’nın başkenti Paris’e gittim. Schengen vizesini İspanya’nın İstanbul Konsolosluğu’ndan almış, o vizeyle ilk seyahati Barcelona’ya yapmıştım.
Paris’te pasaport görevlisi vizeme bakmadan ve tek soru sormadan damgayı vurdu. 2 gün sonra Premiere Vision’un Başkanı Philippe Pasquet’le görüşmek üzere trenle Lyon’a geçtim. Lyon’dan İstanbul’a dönerken pasaport görevlisi pasaportumda süresi bitmiş 4-5 Schengen olduğu için son vizeyi bulmakta zorlandı.
Sayfayı bulup vizenin İspanya Konsolosluğu’ndan alındığını görünce mercekle inceledi. Sonra damgayı bastı.
Bir ülkeden dönüş sırasında vizeye bu şekilde bakıldığına ilk kez Lyon’da tanık oldum.
Lyon’da bu kuşkunun özel nedeni var mı?

O bankayı bize vermeyin

İSTANBUL Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne yıllarını vermiş Prof. Memduh Yaşa, 1999-2000 döneminde bir işadamı dostunun yeni aldığı bankanın yönetimine girdi. Bankanın sorunlu olduğunu, “64. madde” kapsamında bulunduğunu görünce pişmanlık yaşadı.
Derken patronun bir başka bankaya ortaklık planını öğrendi:
- Bankanızın durumu iyi değil, başka yükün altına girmeyin.
Patron dinlemedi, Prof. Yaşa da bankacılıkla ilgili birimlerin kapısını çaldı:
- Bizim patrona başka bankaya ortaklık izni vermeyin.
İkna çabası işe yaramayınca, bankadan ayrıldı. İki banka da 2001’de battı.
Prof. Yaşa’nın vefatını öğrenince banka olayını anımsadım.
Mekanın cennet olsun Hocam.