Türkiye 1 puan fazla büyüse 7’nci büyük ekonomi olurduk

BAŞBAKAN Binali Yıldırım, önceki akşam İstanbul’daki Vahdettin Köşkü’nde gazete ve televizyonların yöneticileriyle düzenlediği iftar buluşmasında Cumhuriyet tarihinin büyüme verilerini irdeledi:

Haberin Devamı

Türkiye 1 puan fazla büyüse 7’nci büyük ekonomi olurduk

- Türkiye, 1924-2002 döneminde ortalama yılda yüzde 4.7 büyümüş. Kimi yıl az, kimi yıl çok büyümüş ama ortalaması yüzde 4.7.

Ardından AK Parti dönemine işaret etti:

- 2003-2017 döneminde yıllık büyüme ortalamamız yüzde 5.7. Yani arada 1 puan fark var. “1 puanla ne böbürleniyorsunuz” diyebilirsiniz.

1 puanın anlamını ortaya koydu:

- Eğer 1924’ten bugüne 1 puan fazla büyüseydik, yani 1924-2017 büyümesinin yıllık ortalaması yüzde 5.7 olsaydı, Türkiye bugünkünden 2.6 kat daha fazla büyümüş olacaktı.

Anlamı daha da açtı:

- Türkiye, 2 trilyon 250 milyar dolar milli gelirle dünyanın 7’inci büyük ekonomisi olurdu. ABD, Çin, Japonya, Almanya, İngiltere, Fransa ve Türkiye...

Bu noktada şu mesajı verdi:

Haberin Devamı

- Buradan geleceğim sonuç ne? İstikrar. Türkiye’nin ihtiyacı olan istikrar ve güven.

Büyümenin “sanal” olduğu iddialarını şu verilerle yanıtladı:

- 2002’de yılda 7 bin traktör satılıyordu, 2017’de 72 bin 900’e çıktı. Büyüme olmasa traktör neden alınır? Turistik gezi için değil herhalde. Otomobil satışı 2002’de 91 bindi, geçen yıl 723 bin oldu. Yeni kurulan şirket sayısı 2002’de 30 bin 800’dü, geçen yıl 73 bin 800’e çıktı. Büyümeyen ülkede bu kadar şirket nasıl kurulur?

2002’de yurt dışına tatile gidenlerin sayısı 3 milyon iken geçen yıl 8.9 milyona ulaştığını kaydetti:

- Türkiye büyüyor. Bunun ötesi, berisi yok. Hangi hesabı yaparsan yap, aynı yere çıkıyor.

Yıldırım, daha sonra enflasyona dönük eleştiriler üzerinde durdu:

- Enflasyon üzerinde kıyamet koparılıyor. Yüksek enflasyon bizi de mutlu etmiyor. Bugünlerde yüzde 11’e doğru tırmanıyor. Belki biraz daha yükselebilir. Ama bunlar geçicidir. Enflasyonu tekrar tek haneye düşürme kararlılığımız var.

Seçim dönemlerinde “bekle-gör” havasının oluştuğunu vurguladı:

- Şu anda da bir “bekle-gör” durumu var. Bu da doğal bir şey. Ayıplamak mümkün değil. Seçimden sonra ekonomi tekrar normal hızına döner.

Haberin Devamı

Bakalım 24 Haziran’da sandıkta çıkacak sorun, “Bekle-gör” havasını ne kadar sürede dağıtacak?

UBER, YASAL DEĞİL TÜRKİYE’DEN KAYNAK TRANSFERİ YAPIYOR

BAŞBAKAN Binali Yıldırım’a sorduk:

- Uber konusunda taksicilerden yana tavır aldınız. Taksicilere çeki düzen verilmeyecek mi?

Yanıta Türkiye’de serbest piyasanın olduğunu anımsatarak girdi:

- Ancak, her türlü faaliyet yasalar çerçevesinde olmalı. Bizim derdimiz Uber’le değil. Burada resmi faaliyet göstermeden Türkiye’den kaynak transferi yapıyorlar. Olayı böyle görelim.

Uber’in seçtiği yöntemin yasal olmadığını vurguladı:

- Bilişimin imkânlarını kullanarak bir kanal oluşturmuşlar buradan iş yapıyorlar. Yani aldıkları belgeler yaptıkları işe uygun değil. D-2 ve A1 belgelerinin amacı farklı. Buradaki denetim yetersizliğini kullanarak bunu bir şehir içi taşıma ağına dönüştürmüşler.

Haberin Devamı

Uber’in vergi mükellefi olmadığını, haksız para kazandığını kaydetti:

- Yasalara uymayan yöntem kullanıyorlar. Bu nedenle üzerlerine gideceğiz. Yoksa onların iş yapmasına itirazımız yok. Önce vergi mükellefi olsunlar. Vatandaştan kazandıkları paranın bir kısmını ülkemize vergi olarak bıraksınlar. Taksici vergi veriyor.

Ardından taksicilere değindi:

- Taksicilerin hiç mi eksiği yok? Mutlaka var. Onlar da kendilerine çekidüzen verecekler. Niye Uber’i tercih ediyor insanlar, bunun cevabını arayacaklar.

Uber’in yasak olduğu ülkeleri de sıraladı:

- Kaldı ki yani Uber’in iş yapamadığı ülkeler var. Almanya, İtalya, Japonya resmen yasakladı, hiçbir şekilde faaliyet gösteremiyorlar.

Haberin Devamı

Türkiye 1 puan fazla büyüse 7’nci büyük ekonomi olurduk

YERLİ OTOMOBİLE KARŞI ÇIKMAK AKLA ZİYAN İŞ

BAŞBAKAN  Binali Yıldırım, yerli otomobile karşı çıkanlara şu yanıtı verdi:

- Yerli otomobile karşı çıkmak akla ziyan bir iş. Otomotiv sektörü 8 senedir ihracat şampiyonu. Müthiş bir istihdam alanı var.  Yani elektrik, sürücüsüz, akıllı sürüş sistemleriyle donatılmış otomobilimizi inşallah 2020’lerde trafiğe çıkarmış olacağız. Türkiye’nin buna ihtiyacı var.

DEVLET TELEVİZYONU OLMAYAN ÜLKE YOK

BAŞBAKAN Binali Yıldırım’a muhalefetten yükselen, “TRT’yi özelleştireceğiz” seslerini anımsattık, şu değerlendirmeyi yaptı:

- Dünyada devlet televizyonu olmayan ülke yok. Küçücük de olsa devlet televizyonu mutlaka olmalı. Hem bugün TRT, medyanın belirleyici organı değil. Muhalafetin TRT’yi kapatma veya özelleştirme sözleri tamamen duygusal.

Haberin Devamı

DEĞERLENDİRME KURULUŞLARI SEÇİMİ ETKİLEMEYE ÇALIŞIYOR

BAŞBAKAN Binali Yıldırım’a Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in Londra ziyaretini, Fitch ve Moody’s’in değerlendirmelerini anımsatıp, piyasaların son durumunu sorduk, yanıta dışarıdan girdi:

- Bu yılın başından beri gelişmekte olan ülkelerin paraları Amerikan doları karşısında değer kaybediyor. Amerikan yönetiminin aldığı kararlar buna yol açıyor. Kararlar, ABD kaynaklı fonlara, “Evine dön” işareti veriyor. Bu da, gelişmekte olan ülkelerden fon çıkışı anlamına geliyor. Ayrıca, petrol fiyatı son 1 yılda neredeyse yüzde 100 arttı.

Ardından içeriye döndü:

- Petrol fiyatının artması bizde enflasyonu etkiledi. Cari açığımız doğal olarak arttı.

Reyting kuruluşlarının değerlendirmelerine işaret etti:

- Değerlendirme kuruluşları enflasyonun ve cari açığın artışını olumsuz gelişme olarak görüyor. Yalnız, Türkiye ile ilgili kararlarını takvim dışı periyotlara çekmeye başladılar. Bu, tümüyle seçim sonucunu etkilemeye yönelik gayreti ortaya koyuyor. Yani, piyasalara olumsuz algı yerleştirmeye çalışıyorlar.

Kimilerinin 2017’de Türkiye için felaket senaryosu yazdıklarına dikkat çekti:

- Biz hızlı hareket ettik, tedbirlerimizi aldık. 2017’de İzlanda’nın ardından büyümede ikinci olduk.

Yazarın Tüm Yazıları