Türk sanayiinin ‘doğum sancıları’nı yaşayan Ertel’in sergisini açacaklar
SAN Grafik’in patronu Deniz Özsezen, şirketin Genel Müdürlüğünü yürüten müzisyen oğlu Ülkem Özsezen’le birlikte geçenlerde gazeteye uğradı:
- 3 Mart’ta Yapı Kredi Bankası’nın Kazım Taşkent Galerisi’nde “Mengü Ertel Sergisi” açıyoruz.
San Grafik’te işin “temel direği” durumundaki Mengü Ertel’le ortak olan, onu 2000 yılında kaybeden Deniz Özsezen, önce bu hazırlığı benimle paylaşmasının nedenini açıkladı:
- Mengü Bey’le birlikte biz bir anlamda yıllarca Türk sanayisinin “doğum sancıları”nı yaşadık. Birçok Türk markasının doğumuna yardımcı olduk, tanıklık ettik.
- Kaç markanın, kaç şirketin logosu sizden çıkmıştır?
Düşündü, tam rakam veremeyeceğini anladı:
- İstanbul Sanayi Odası’ndan (İSO), Arçelik’in önceki logosuna, Koç’un önceki logosundan Netaş’a, Otosan’dan Maret’e, Turkcell’e kadar birçok şirkette bizim çizgilerimiz vardır.
Deniz Özsezen, bunları anımsamaya çalışırken, Mengü Ertel’le o günlerdeki koşuşturmalarına döndü:
- Mengü Bey’le birlikte çok maceralar yaşadık... Aslında onun çizgilerinde, San Grafik’in eserlerinde bir anlamda Türk sanayinin gelişimini de görmek mümkündür.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) logoyu yenilemek için açtığı yarışmaya anımsattım:
- Koç, geçmişte bir logo için yarışma açmıştı. 5 bin civarında eser katıldı yanılmıyorsam. 6 ödül vereceklerdi. 6’sını da San Grafik olarak almıştık.
İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’ndan (İKSV) söz etmeden geçemedi:
- İKSV, önce müzikle yola çıktı... Zamanla genişledi, büyüdü... San Grafik ilk dönemlerden itibaren bir süre İKSV’nin merkez ofisi gibiydi... Tabi logosu, afişleri hep bizden çıktı.
- Şirket ve marka logoları için hazırlayan, çizen sanatçıların “değiştirilemez” gibi bir kuralları olur mu?
- Kural olmasa da bizim gönlümüz logoların değişimi sırasında eskinin revize edilmesiyle yenilenmesinden yanadır. Çünkü, amblem ve logolar eser niteliği taşır.
Su noktada Mengü Ertel’in bir yönüne daha dikkat çekti:
- İslamabad’daki (Pakistan) Faysal Camii’nin kıble duvarındaki seramiklerde Mengü Bey’in imzası vardır.
- Sergide Mengü Ertel’in imzasını taşıyan kaç afiş ve logo sergilenecek?
- Tam sayıyı belirlemedik ama sergi alanı da çok büyük değil. Sanıyorum 6 dolayında afişi sergileme olanağı bulacağız.
Bir de kitap hazırlığından söz etti:
- Bülent Erkmen de Mengü Ertel’le ilgili kitabı hazırlıyor.
- Madem Mengü Bey’le birlikte Türk sanayinin doğum sancılarına tanıklık ettiniz, markaların doğumunda yardımcı oldunuz, o ürünleri kalıcı bir şekilde sergilemeyi düşünmez misiniz? Örneğin Rahmi Koç Müzesi böyle birşey için uygun olmaz mı?
- Mengü Ertel Sergisi için Sayın Rahmi Koç bize yardımcı oluyor, önümüzü açıyor... Müze işi aslında bizim de içimizden geçiyor ama bakalım...
Tam çıkarlarken Ülkem Özsezen, çantasından bir CD çıkarıp bıraktı. İzledim, Mengü Ertel ve San Grafik imzası taşıyan birçok logo ve markanın görselleri vardı.
Sonra Google’a girip, “Mengü Ertel” yazdım, onu en güzel tanımlayan cümle birkaç yerde karşıma çıktı:
- Çizginin şairi...
San Grafik’in açacağı “Mengü Ertel Sergisi”ni merakla bekliyorum...
San Grafik’te işin “temel direği” durumundaki Mengü Ertel’le ortak olan, onu 2000 yılında kaybeden Deniz Özsezen, önce bu hazırlığı benimle paylaşmasının nedenini açıkladı:
- Mengü Bey’le birlikte biz bir anlamda yıllarca Türk sanayisinin “doğum sancıları”nı yaşadık. Birçok Türk markasının doğumuna yardımcı olduk, tanıklık ettik.
- Kaç markanın, kaç şirketin logosu sizden çıkmıştır?
Düşündü, tam rakam veremeyeceğini anladı:
- İstanbul Sanayi Odası’ndan (İSO), Arçelik’in önceki logosuna, Koç’un önceki logosundan Netaş’a, Otosan’dan Maret’e, Turkcell’e kadar birçok şirkette bizim çizgilerimiz vardır.
Deniz Özsezen, bunları anımsamaya çalışırken, Mengü Ertel’le o günlerdeki koşuşturmalarına döndü:
- Mengü Bey’le birlikte çok maceralar yaşadık... Aslında onun çizgilerinde, San Grafik’in eserlerinde bir anlamda Türk sanayinin gelişimini de görmek mümkündür.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) logoyu yenilemek için açtığı yarışmaya anımsattım:
- Koç, geçmişte bir logo için yarışma açmıştı. 5 bin civarında eser katıldı yanılmıyorsam. 6 ödül vereceklerdi. 6’sını da San Grafik olarak almıştık.
İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’ndan (İKSV) söz etmeden geçemedi:
- İKSV, önce müzikle yola çıktı... Zamanla genişledi, büyüdü... San Grafik ilk dönemlerden itibaren bir süre İKSV’nin merkez ofisi gibiydi... Tabi logosu, afişleri hep bizden çıktı.
 |
- Kural olmasa da bizim gönlümüz logoların değişimi sırasında eskinin revize edilmesiyle yenilenmesinden yanadır. Çünkü, amblem ve logolar eser niteliği taşır.
Su noktada Mengü Ertel’in bir yönüne daha dikkat çekti:
- İslamabad’daki (Pakistan) Faysal Camii’nin kıble duvarındaki seramiklerde Mengü Bey’in imzası vardır.
- Sergide Mengü Ertel’in imzasını taşıyan kaç afiş ve logo sergilenecek?
- Tam sayıyı belirlemedik ama sergi alanı da çok büyük değil. Sanıyorum 6 dolayında afişi sergileme olanağı bulacağız.
Bir de kitap hazırlığından söz etti:
- Bülent Erkmen de Mengü Ertel’le ilgili kitabı hazırlıyor.
- Madem Mengü Bey’le birlikte Türk sanayinin doğum sancılarına tanıklık ettiniz, markaların doğumunda yardımcı oldunuz, o ürünleri kalıcı bir şekilde sergilemeyi düşünmez misiniz? Örneğin Rahmi Koç Müzesi böyle birşey için uygun olmaz mı?
- Mengü Ertel Sergisi için Sayın Rahmi Koç bize yardımcı oluyor, önümüzü açıyor... Müze işi aslında bizim de içimizden geçiyor ama bakalım...
Tam çıkarlarken Ülkem Özsezen, çantasından bir CD çıkarıp bıraktı. İzledim, Mengü Ertel ve San Grafik imzası taşıyan birçok logo ve markanın görselleri vardı.
Sonra Google’a girip, “Mengü Ertel” yazdım, onu en güzel tanımlayan cümle birkaç yerde karşıma çıktı:
- Çizginin şairi...
San Grafik’in açacağı “Mengü Ertel Sergisi”ni merakla bekliyorum...
