ÇUKUROVA Grubu, kendi imzaladığı protokolden doğan borcunu kapattıktan sonra Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk bir hatırlatma yaptı:
"Turkcell’in eski Genel Müdürü Muzaffer Akpınar, sizin Muhabbet Kart’ınızı pazarlayan A-Tel’in bize Dinç Bilgin’den kalan yüzde 50 hissesini alabileceğinizi söylemişti. Gelin bu işi de sonuçlandıralım."
Çukurova Grubu’nun patronu Mehmet Emin Karamehmet, TMSF’den biraz düşünmek için zaman istedi.
Çukurova Grubu, Pamukbank’a el konulmasıyla başlayan kriz sürecinde yönetimini Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (BDDK) bırakmak zorunda kaldığı Yapı ve Kredi Bankası’na da yüklü miktarda borçluydu.
Çukurova, Pamukbank’a olan borçları için TMSF’yle, Yapı Kredi’ye olan borçları için de BDDK’nın gözetiminde bu bankayla protokol imzalamıştı.
Çukurova’nın patronu Karamehmet’in Yapı Kredi’ye borçlarını azaltmak için yaptığı ilk operasyon, Dinç Bilgin’le ortak oldukları Muhabbet Kart pazarlayan A-Tel’in kendisine ait yüzde 50 hissesini 270 milyon dolara bankaya devretmek oldu.
Yapı Kredi Bankası’nın küçük hissedarlarını korumaya çalışan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), "A-Tel olsa olsa 190 milyon dolar eder" diyerek dava açtı.
Derken, Karamehmet’in Yapı Kredi’yi Koç Holding-UniCredit ortaklığına satma günü geldi. Koç Grubu, Karamehmet’e, "İstersen Yapı Kredi’ye verdiğin yüzde 50 A-Tel hissesini 150 milyon dolara geri alabilirsin" şansı tanıdı. Karamehmet, kendisine tanınan bu şansı Turkcell’e kısa sürede kullandırdı. Yapı Kredi 120 milyon dolar zarar yazmayı göze almış, A-Tel’in yüzde 50’si Turkcell’e dönmüştü.
Dinç Bilgin’in Etibank’tan doğan borçları yüzünden A-Tel’deki yüzde 50’lik diğer hisseyi elinde tutan TMSF, 150 milyon doları gösterge kabul etmiş, Turkcell’e bu yönde mesaj vermişti.
Daha önce TMSF’deki yüzde 50’lik Bilgin’den kalma A-Tel hissesini de alma havası veren Karamehmet, geçenlerde farklı bir öneriyi masaya koydu: "TMSF, elindeki yüzde 50’lik A-Tel hissesini halka açsın..."
Karamehmet’ten gelen bu öneri TMSF’ye ilk anda olumlu gibi göründü. A-Tel hisselerini halka satıp, asgari 150 milyon dolarlık tahsilat şansını yakalayabilirlerdi. Üstelik bu formüle Dinç Bilgin de sıcak bakıyordu.
Ancak, ortada bir risk vardı. Turkcell’le A-Tel arasındaki "Muhabbet Kart’ı pazarla" sözleşmesi bitmiş, daha güçlü ve uzun süreli yeni bir sözleşme yapma gereği ortaya çıkmıştı. Aksi halde 5 milyon 400 bin abonesi olan, 40 milyon dolarlık kárın ucunu gösteren A-Tel’in içi boşalacaktı.
Şimdi TMSF, bir yandan A-Tel’in yüzde 50’sini halka açmak için hazırlıklar yapıyor, diğer yandan Turkcell’den gelecek yeni sözleşmenin ayrıntılarını bekliyor.
TMSF, A-Tel’in yüzde 50’sini halka açınca 150 milyon dolardan daha fazla gelir elde etme umudunu taşıyor.
Eğer Turkcell, A-Tel’i sözleşmeyle güçlendirir, TMSF’nin planları tutarsa, bu iş Dinç Bilgin’e yarayacak... Bu arada Bilgin’le borç-alacak ilişkisinde bulunan 6 işadamı da rahat nefes alacak...
Bakalım sokaktaki vatandaş ve yabancı fonlar A-Tel’le "Muhabbet"e yanaşacak mı?
Demirel’in Hakan Uzan’a hediyesi ’Uzi’ savcılıkta
TASARRUF Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk’e sordum:
"9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in, Hakan Uzan’a 2000 yılında hediye ettiği, sizin evlerdeki operasyonlarda el koyduğunuz, ancak hediye olduğu için de satamadığınız İsrail yapımı Uzi marka silah ne oldu? Demirel bu konuda sizi aradı mı?"
TMSF, satamadığı bu silahı kendi elinde tutmak istememiş, çözüm için Şişli Cumhuriyet Savcılığı’na başvurmuştu. Ertürk, güldü:
"Sayın Demirel o tabancaya sahip çıkmadı. Bis de savcılık emanetine gönderdik, böylece Uzi’den kurtulduk. Savcılık o tabancayı emniyetin kullanımına vermiş olabilir."
Hakan Uzan’a niyet, Emniyet’e kısmet...
Mehmet Cevahir ne yapmak istiyor
BİRKAÇ ay önce İstanbul’daki Cevahir Oteli... Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk’ün kızının düğünü var.
Düğünde birara bazı Malatyalı işadamlarının bulunduğu masaya uğradım. Masada Mehmet Cevahir de vardı. Masadaki işadamlarından biri, Cevahir Alışveriş Merkezi’nde mağaza sahibiydi, hemen işletmedeki sıkıntıları sıraladı.
Mehmet Cevahir, daha kimse o konuyu sormadan, sözü alışveriş merkezinin satışına getirdi:
"Alışveriş merkezimizi Kuveytliler’e sattık. Bir süre sonra kesin açıklama yapılacak."
Öğrendiğim bu bilgiyi Mustafa Kutlay’a anlattım, o da haberi geliştirdi ve sayfamızda kullandık. Önce haberi yalanlama çabasına girdiler, derken İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Cevahir’deki hissesini Kuveytli gruba sattı.
Şimdi Mehmet Cevahir kendi hisseleri konusunda henüz bir karara varamadıklarını söylüyor.
Mehmet Cevahir’in ne yapmak istediğini ben anlayamadım, siz anladınız mı?