Tencereyi ocakta bırakıp sokak iftarına koşuyor

- Aslında bizim sokak iftarları devam ediyor. Orada olmam gerekiyordu. Ancak, MEV eski Başkanı Şaban Taçyıldız ısrar edince buraya geldim.
- Sokak iftarınıza kaç kişi katılıyor?
- Ortalama 4 bine yakın Küçükçekmeceli iftarda biraraya geliyor.
- Ramazan boyunca her akşam sokak iftarı yaptınız mı?
- Evet... Oldukça da ilgi görüyor. Geçenlerde bir hanım, “Başkanım, ocaktaki yemeğin altını söndürüp, buraya iftara geldim. Çünkü, çocuklar bu iftarları çok sevdi” dedi.
- Hep aynı noktada mı oluyor?
- Hayır... Her akşam farklı bir mahallemizde gerçekleştirdik.
- Bedelini belediye bütçesinden mi karşıladınız, yoksa bağış mı aldınız?
- Sağolsun hayırsever işadamlarımız destek verdi.
Masadaki iki işadamını işaret etti:
- Nuryıldız’ın patronu Şahin Nalbant ile Tema Mağazacılık’ın (LC Waikiki) Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük de bize destek veren işadamlarımız arasında.
Masa komşularımızdan biri durumu yorumladı:
- Yoksul insanlar hiç olmazsa topluca iftarın tadını çıkarabiliyor değil mi?
Yeniay, sokak iftarının farkını anlattı:
- Küçükçekmece’deki yoksul vatandaşlarımıza ayrıca gıda yardımı yapıyoruz. Sokak iftarları tümüyle ramazanın sevincini, bereketini paylaşma amacını taşıyor. İftarlarımızda kaynaşma oluyor.
Daha sonra Holiday Inn’in sahibi Ali Bozatlı’ya doluluk durumunu sordum:
- Aslında ortalama yüzde 85 dolulukla gidiyoruz. Ancak ramazan ayında tempo biraz düştü.
- Neden?
- Özellikle iftar davetleri geçen yıla göre yarı yarıya indi. O da biraz etkiledi.
- Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, “5 yıldızlı iftarlara gitmeyin” çağrısının etkisi olmuştur...
- Çok etkisi var...
Bediyeler önceleri “En büyük ramazan çadırı bizde” yarışına girerlerdi...
Ramazan yaz aylarına denk geldikçe, son iki-üç yıldır sokak iftarları yoğunlaştı... Yarış, “En kalabalık sokak iftarı”na dönüştü...
Bu yarış vatandaşa yaradı... Yeniay’ın verdiği örnekteki gibi, “Evde pişen yemeği tencereyle ocakta bırakıp, sokak iftarına koşanlar” da çok oldu...

Ercan’daki Seval Abla ramazan çorbası dağıtıyor

GEÇEN hafta pazar akşamı Lefkoşa’dan İstanbul’a dönmek üzere Ercan Havalimanı’ndayız... Saat 19.40 olduğunda (iftar vakti) İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ali Altınbaş yanıma geldi:
- Seval Büfe’de çorba var. İftarı çorbayla yapın.
- Büfeden bir tost falan da alsam olur.
- Seval Büfe’nin sahibi Seval Abla’nın ramazanda yaptığı çorbalar ünlüdür. Yıllardır her ramazanda havaalanı çalışanları arasında oruç tutanlara çorba ve iftariyelik dağıtır.
Birlikte kuyruğa girdik, ben çorbayı alıp çekilirken Seval Abla müdahale etti:
- İftariyeliklerden de alın lütfen...
Böylece Ercan Havalimanı’nın Seval Ablası’nın ramazan çorbası bize de kısmet oldu...

Fener’in şampiyonluğu duamı geri mi alayım

TÜRKİYE Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mehmet Ali Aydınlar’ın, UEFA’dan gelen uyarı doğrultusunda, “Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi’ne gidemeyecek” açıklamasını yaptığı günün akşamı saat 23.00’te Eyüp Sultan’ın çevresindeki kafelerden birinde çay içiyoruz.
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Başkan Yardımcısı Kemal Güneş, Wittour’un ortağı Ömer Çokyaşar ile Eyüp Sultan’ın imam ve müezzin kadrosu birarada...
Masada yapılan yorumlar genelde aynı doğrultuda oldu:
- Bu gidişle Fenerbahçe Süper Lig’den de düşer.
Eyüp Sultan Camii’nin Başmüezzini Şahset Özpolat tepki gösterdi:
- Hepiniz Fenerbahçe’nin düştüğü durumdan zevk almış görünüyorsunuz.
Bunun üzerine hocaya takıldım:
- Hocam, üzerine “şike gölgesi” düşmüş şampiyonluk kupası caiz midir?
Şahset Hoca, tepkiyle yanıtladı:
- Ne yani, Fenerbahçe’nin şampiyonluğu için ettiğimiz duaları geri mi alalım şimdi.