Tekel’de ‘ucuzlatan anlaşma’ kuşkusu

ÖNCE Japan Tobacco International (JTI) mesajı verdi:

‘‘Sizi Tekel'de paraya boğarız. Tekel'i alır dünyaya açarız.’’

Ardından British American Tobacco (BAT) devreye girdi:

‘‘Türkiye pazarında biz de varız. Tekel'i biz alırız.’’

Tekel'i alınca, sigarada ‘‘özel sektör tekeli’’ olacağından endişe duyulan Philip Morris (PM) ise, rakiplerinin, ‘‘PM bu ihaleye sokulamaz. Girip de Tekel'i alsa bile, Rekabet Kurumu buna izin vermez’’ iddiaları karşısında, Ankara'da lobiyi son dakikaya kadar bırakmadı.

Özelleştirme İdaresi de rekabet olsun diye, Philip Morris'e, ‘‘Kendinize müşteri bulun. İhaleyi alınca Tekel'in iki markasını o müşteriye satma taahhüdü verin. O zaman ihaleyi almanızda sakınca olmaz’’ formülü önerdi.

Philip Morris de ihale yöntemini eleştirdi: ‘‘Tekel'in markalarını ayrı ayrı satın. Bu, Tekel'in değerini yükseltir. Sigarada blok satış yanlış.’’

İspanyol Altadis başta olmak üzere, Tekel'in diğer taliplileri Galloher ile İmperial de ihaleye asılma işareti verdi. Böylece başta Maliye Bakanı Kemal Unakıtan olmak üzere herkes havaya girdi. Bu hava Financial Times'a kadar yansıdı: ‘‘Tekel'in sigara bölümü 3 milyar dolara satılır...’’

Ancak, Philip Morris ihaleye girmedi. ‘‘Sizi paraya boğarız’’ diyen JTI, 1 milyar 150 milyon dolarla ‘‘ihalenin galibi’’ çıktı, moraller bozuldu.

İtalya'nın 26 milyar adet kapasiteli sigara şirketini 2.3 milyar Euro'ya alan BAT'nin ihalede esamesi okunmadı. Fas'taki 14.4 milyar adet kapasiteli şirketin yüzde 85'ine 1.5 milyar dolar sayan Altadis, Tekel'de ikinci aşamaya bile çıkmadı. Üstelik ihale, ilk tekliflerle bitti.

70 milyar adetlik Tekel'in böyle yerlerde sürünmesi, ilk anda ‘‘yabancı sermayeyi ürküten gelişmelere’’ bağlandı. Arkasından Uluslararası Para Fonu (IMF) bile, ‘‘Özelleştirin ama şirketlerinizi çok ucuza satmayın’’ dedi.

‘‘Tekel'e verilen fiyat düşük değil’’ diyenler de, JTI'ın 1999'da ABD'li sigara devi R.J. Reynolds'u alımını örnek gösterdi: ‘‘JTI, Reynolds'u 8 milyar dolara aldı. Reynolds'un 120 ülkeye yayılmış satışı, 47 ülkede doğrudan şirket varlığı, 21 de fabrikası, Camel, Salem ve Winston gibi güçlü markaları vardı. Tekel'in fiyatına bir de bu örnekle bakın.’’

Bu tartışmalar arasında işi gereği bu konuda birebir görüşmeler yapan bir bankacıdan şu iddia geldi: ‘‘Yabancı sigara devlerinin ihalede yarış olmaması için anlaştıkları yolunda ciddi duyumlar var.’’

Aynı bankacı bir de şu tespiti yaptı: ‘‘Fiyatın bu düzeylerde kalacağı düşünülseydi, yerli sermaye bu işe girer, fiyat daha da yükselirdi. İhale öncesinde rakam 3 milyar dolardan aşağı düşmeyince, yerli sermaye korktu. İhale yenilenirse, yerli sermaye kesinlikle sigara yarışına girecektir.’’

Kendisine yapılan teminat mektubu başvuruları nedeniyle konuyu iyi bilen bankacı, ‘‘Alkol bölümü ihalesine ne diyorsunuz? 600 milyon dolardan söz ediliyordu’’ sorumu şöyle yanıtladı: ‘‘Konu rakının marka değeridir. Fiyatı 300 milyon doları aşamazdı. 292 milyon dolarlık teklif iyi. Sigarada yeni marka yaratmak zordur, alkolde kolaydır. Nitekim Yunanistan'da öyle oldu.’’

Atamızın
önünde saygıyla eğilelim, 141 yıllık Tekel'de oyuna gelmeyelim.

BDDK bir dönemde üç başkana ulaşıyor


BANKACILIK Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) 1999 Mart'ında kuruldu, eylül ayında faaliyete geçti. Kurucu Başkanı Zekeriya Temizel, 2001 krizine kadar kaldı. Temizel, 2001'de ‘‘bağımsızlık’’ dersi veren istifayla gitti.

ABD'den Türkiye'ye ‘‘kurtarıcı’’ olarak dönen Kemal Derviş, uzun arayıştan sonra Engin Akçakoca'yı BDDK'nın başına getirdi. Akçakoca, süresi aslında 6 yıl olan BDDK Başkanlığı'na, Temizel'den kalan süreyi tamamlamak üzere geldi. Süresi de 2005 Mart'ında bitiyordu.

Bankacılar Tevfik Bilgin'in BDDK Başkanlığına atanmasını beklerken görev süresini de merak ediyor. Bir yasal düzenleme yapılmazsa Bilgin de Temizel ve Akçakoca'dan arta kalan süreyi tamamlayıp, gidecek.

Bu durumda Bilgin'in görev süresi 1.5 yılı bile bulmayacak. BDDK, ‘‘bir görev döneminde üç başkan’’la kendi çapında rekor kıracak.
Yazarın Tüm Yazıları